Kategoriler
Huzursuz Bacak Sendromu

Huzursuz Bacak Sendromu

HUZURSUZ BACAK SENDROMU HAKKINDA

Bu yazımızda huzursuz bacak sendromu nedir? Huzursuz bacak sendromu neden olur? Huzursuz bacak sendromu belirtileri nelerdir? Huzursuz bacak sendromu tedavisi nasıl yapılır? Huzursuz bacak sendromu ne iyi gelir? Huzursuz bacak sendromu tedavi edilmezse ne olur? Huzursuz bacak sendromu bitkisel tedavi var mı? Huzursuz bacak sendromu psikolojik mi? Huzursuz bacak ağrısına ne iyi gelir? Huzursuz bacak sendromu maden suyu işe yarar mı? Huzursuz bacak sendromu nasıl geçti? Huzursuz bacak sendromu hangi vitamin eksikliğinden olur? Huzursuz bacak için hangi doktora gitmeliyim? Gibi tüm sorularınızın cevabını vermeye çalışacağız. Hazırsanız haydi başlayalım!

Huzursuz bacak sendromu nedir?

Huzursuz bacak sendromu, genellikle dinlenme halindeyken bacaklarda hissedilen ağrı, batma, iğnelenme, karıncalanma, yanma ve sürekli kıpırdatma istediği ile tarif edilen,  kişilerin uykuya dalmasını zorlaştırarak yaşam kalitesini ciddi biçimde bozan bir rahatsızlıktır. Genellikle uykunun hemen öncesi yatakta veya çok fazla sabit kaldığımız uzun uçak ve otobüs seyahatlerinde varlığını hissettirir. Uykuya dalışımızı zorlaştırır ve kalitesiz bir uykuya sebep olur. Halbuki kaliteli bir uykunun ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Uykudayken bedenimiz kendisini onarır ve bizleri ertesi günün sert koşullarına hazırlamaya çalışır. Uykuda bir çok hormon salgılanır ve tüm bu hormonlar (özellikle melatonin) bizleri dinlendirerek günlük yaşantımızda ortaya çıkacak problemlere karşı daha dayanıklı ve üretken olmamızı sağlar.

Huzursuz bir bacaktan çok daha fazlası…

Peki düzgün bir uyku uyumadığımızda ya da uykuya çok geç dalıp yetersiz miktarda uyuduğumuzda ne olur? Ertesi gün sabahına yorgun ve bitkin uyanır ve tüm gün halsiz oluruz. Az uyduğumuz için bir tehlike olduğunu düşünen ve kan şekerimizi her an yüksek tutmak isteyen beynimize karşı koyamaz, sürekli atıştırma isteği yaşar, sık beslenir, kilo alır ve sonuçta bir şekilde bu kısır döngü içinde mutsuz oluruz. Hatta akşam saatlerinde yatağa gittiğimizde hemen dalamayacağımızı düşündüğümüz için kendimizi baskı altında hisseder ve yatağa dahi gitmek istemeyiz. Tüm bunlar huzursuz bacak sendromunun isminin pek de bilinmemesine karşın ne derece potansiyel bir tehdit olabileceğini bizlere gösterir. Huzursuz bacak sendromu toplumda yüzde 10 a yakın bir oranda görülür ki bu da hiç azımsanmayacak bir orandır. Özellikle genç ve erişkin/orta yaş kadınlarda daha yaygın görülür. Kişiler genelde nöroloji ya da psikiyatri bölümlerinden yardım almakta ve ilaç kullanmaktadırlar. Birincil ya da ikincil (herhangi bir hastalığa eşlik eden) sebeplerden dolayı ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir uyku için mutlaka profesyonel destek alınmalıdır.

Huzursuz bacak sendromu neden olur? Huzursuz bacak sendromu psikolojik mi?

Elbette ki diğer rahatsızlıklarda olduğu gibi burada da altta yatan birçok farklı neden bulunmaktadır. Bunlardan ilki, kadınlarda görülen demir ve magnezyum eksikliğidir. Dengesiz beslenme, bilinçsiz diyetler, düzensiz, yoğun veya uzun süren adet kanamaları sebebiyle kadınlarda demir eksikliği yaygın şekilde görülebilmektedir. Çoğu zaman demir tedavilerini bir nedenle (kilo alımı, kabızlık, mide sorunları vs.)  yarıda kesen hastalarda ilerleyen yıllarda bacaklardaki sinirlerin harabiyeti sonucu ortaya çıkan ağrı kronik bir hale gelmeye başlamaktadır.

Fibromiyalji, depresyon gibi psikolojik kökenli rahatsızlıkları olan kişilerde huzursuz bacak sendromu görülme oranı daha yüksektir. Bu nedenle hastalığın sebebi psikolojik mi diye de düşünülmektedir. Psikolojik problemlerimizin yansımasını çoğu zaman vücudumuzda maalesef ki birer hastalık olarak görmekteyiz.

Diğer Sebepler…

Önemli diğer sebeplerden biri de laktik asittir. Kişilerin süt ve süt ürünlerine karşı hassasiyeti ve süt ürünlerinin yoğun tüketimi sonucu kaslarda fazlaca biriken laktik asit de huzursuz bacak sendromunun önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Yoğun ve uzun süren egzersiz sonrası bacaklarda biriken laktik asit sağlıklı bir kişiyi bile etkileyecek ve kişinin huzursuz bacak sendromunda olduğu gibi uykuya dalmasını güçleştirebilecek potansiyele sahiptir. Bu nedenle süt ürünlerini (süt, peynir, yoğurt ve türevleri) çok miktarda tüketen insanlarda da huzursuz bacak sendromuna rastlıyoruz. İşin güzel yanı şu ki kliniğimize bu rahatsızlığın tedavisi için gelen hastalarımızın çoğunun beslenmelerinde yaptığımız bu tarz değişiklikler ve akupunktur tedavisi ile dahi çok güzel sonuçlar alıyoruz.

Bunlara ilave olarak, toplumun belki de yüzde 80 inde görülen ve yaşam için, hücrelerimizin enerji üretimi için son derece hayati bir öneme sahip olan Magnezyumun eksikliği de huzursuz bacak sendromunun en önemli nedenlerinden biridir. Biyokimyasal testlerde ölçülen magnezyum değerleri kanda bulunan magnezyumdur ve bu da vücudumuzda bulunan toplam magnezyumun sadece % 2’sidir. Hâlbuki magnezyumun %98’i hücrelerimizin içinde bulunmaktadır ve bu ölçümü hastanelerde ya da sağlık ocaklarında yaptırma imkânımız bulunmuyor. Bu nedenle tahlillerinizdeki magnezyum değerinizden ziyade yaşadığınız problemleri dinleyerek kısa süre içinde bedeninizin magnezyuma ihtiyacı olup olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Hastalarımızın % 80 – 90 ı kullandırdığımız magnezyum tabletlerinden 1 hafta -10 gün sonra ciddi rahatlama yaşıyor. Özellikle akşam saatlerinde alınan 200-400 mg magnezyumun uyku getirici etkisi de olduğu için uykuya dalmayı kolaylaştırıyor.

Tüm bu sebeplerin dışında ikincil sebeplere yani başka bir hastalığa bağlı gelişen huzursuz bacak sendromunun sebepleri ise şunlardır;

  • Eklem romatizması
  • Şeker hastalığı
  • İleri safha böbrek fonksiyon bozuklukları,
  • Parkinson hastalığı,
  • Gebelik
  • Bazı ilaçların yan etkileri

Huzursuz bacak sendromu belirtileri nelerdir?

  • Karıncalanma,
  • Yanma,
  • Batma,
  • İğnelenme,
  • Dolgunluk,
  • İstirahatle ortaya çıkan sürekli hareket ettirme duygusu,
  • Kaşıntı,
  • Zonklama
  • Ürperme
  • Seğirme
  • Uyuşma

Bu ve buna benzer şikâyetleriniz varsa mutlaka bu konuda iyi sonuçlar almış hekimlere başvurunuz. Kronik hale gelen ve tedavi edilmemiş bu hastalık, bacaklardaki sinirlere zamanla zarar vererek rahatsızlığınızı kalıcı hale getirebilir.

Huzursuz bacak sendromu tedavisi nasıl yapılır?

Huzursuz bacak sendromuna neden olan etmenlerin ortaya çıkarılması çok önemlidir çünkü tedavi planı buna göre belirlenir. Örneğin primer yani bir hastalığa bağlı olmadan kendiliğinden ortaya çıkmış ise hastalarımıza öncelikle mutlaka şikayetlerini azaltacak bir beslenme planı oluşturuyoruz. Bu beslenme planına göre özellikle kaslarda laktik asit birikimine sebep olabilecek süt ürünlerini azaltmalarını tavsiye ediyoruz. Daha sonra özel testler yardımıyla magnezyum ve demir eksikliklerinin olup olmadığını tespit ediyoruz. Eğer uzun yıllar süregelen bir eksiklik varsa bunlar giderilmeden kişinin şikâyetlerinin tamamen geçmesi çok zordur. Bu mineraller kasların daha sağlıklı kasılıp gevşemesi ve sinirlerin elektriksel iletileri daha sağlık iletmesi için oldukça önemlidir. En kısa sürede eksik olan takviyelerin başlanmasını sağlıyoruz. Diğer yandan kişinin yaptığı bir spor varsa o spora devam etmesini, spor yapmıyorsa en azından yürüyüşlere başlamasını istiyoruz. Yalnız bu yürüyüşleri mümkün olduğunca yatma saatlerine yakın zamanlarda yapmamak gerekiyor çünkü egzersiz sonrası bacaklarda biriken lastik asitin bedenimiz tarafından atılmasına fırsat vermek gerekiyor. Egzersizi geç saatlerde yapmak veya egzersiz sonrası hemen yatmak şikâyetlerinizin artmasına neden olmaktadır.

Akupunktur Tedavisinin Faydaları

Huzursuz bacak sendromunun tedavisi için mutlaka akupunktur tedavisini program kapsamına alıyoruz. Bacaklarımızdan ‘‘meridyen’’ adı verilen enerji kanalları geçmektedir. Bu enerji kanallarındaki tıkanıklıklar veya kopukluklar bacaklardaki ağrıya sebep olan etkenlerdir. Bacakların genel enerji dengesini düzenlemek, tıkanıklıkları çözmek, bazı beden kimyasallarını ve rahatlatıcı/ağrı kesici hormonları devreye sokabilmek için akupunktur, huzursuz bacak sendromunun tedavisine büyük katkı sağlar. Bunun yanı sıra düzenli yapılan ozon tedavisi de vücutta oksijenlenmeyi ciddi biçimde arttırarak oksijensiz ortamda üretilen ve huzursuz bacak sendromunu tetikleyen yoğun laktik asit üretimini ciddi biçimde düşürür. Ozon tedavisi ile bedenin en uç bölgesinde kalan kan damarlarına dahi ciddi biçimde oksijen girişi olur, dolaşım düzenlenir ve uzun süreli kalıcı bir şifa sağlanmış olur. Kliniğimizde huzursuz bacak sendromu tedavisine bütünsel bir yaklaşımla (akupunktur tedavisi, ozon tedavisi, hacamat, kupa, beslenmenin düzenlenmesi, eksik varsa vitamin ve minerallerin takviye edilmesi, varsa temelde yatan psikolojik sorunların çözümü vs.) çok yüksek bir oranda çözüm sağlamaktayız.

Huzursuz bacak sendromu ne iyi gelir? Huzursuz bacak ağrısına ne iyi gelir?

Bir önceki başlığımızda da belirttiğimiz gibi yoğun miktarda laktik asit üretmemize neden olacak ağır spordan uzak durmak, öğlen vakti hafif egzersiz yapmak, B12, magnezyum ve demir gibi kaslar ve sinirler için son derece gerekli vitamin ve mineralleri almak, ozon tedavisi, akupunktur ve kupa/hacamat tedavileri, akşam vakitlerinde özellikle sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliğe sahip olan ve gece uykuya daha kolay geçmemizi kolaylaştıracak bitki çayları tüketmek, bol su içmek huzursuz bacak sendromuna ne iyi gelir ya da huzursuz bacak ağrısına ne iyi gelir? Sorusuna verilecek en iyi yanıttır.

Huzursuz bacak sendromu tedavi edilmezse ne olur?

Huzursuz bacak sendromunun tedavi edilmemesi kısa vadede çok önemli bir soruna neden olmaz. Uykusuz veya daha az uyunarak geçirilen bir gecenin ardından hastalar daha az dinlenmiş ve yorgun kalkarlar. İşlerine odaklanmakta güçlük çekerler. Gün içinde enerji düşüklüğü nedeniyle halsizlik hissedilir. Enerjisi az olan bir insanın beyni bunu algılar ve vücuda ‘‘kan şekerini yükseltmesi ve daha enerjik olunması için’’ sinyaller gönderir. Bu da istemsiz atıştırmalara ve kilo alımına neden olur. Bu bir kısır döngüdür. Melatonin bizleri koruyan, kronik hastalıklardan korunmamızı sağlayan mucizevi bir hormondur.

Bu Hormon Ne zaman Salgılanır

Gece saat 23.00 ile 05.00 arasında salgılanır. Görevi organlarımızın detoksifiye edilmesi, hücre yenilmesi ve onarımıdır. Eğer geç saatlere kadar derin uykuya geçemezseniz maalesef bu hormon salgılanamayacağı için koruyucu ve onarıcı etkilerinden mahrum kalırsınız. İşte tüm bu sebeplerden dolayı siz bu hastalık ile boğuştukça bedeniniz de yıllar içinde tükenmeye ve yaşlanmaya başlar. Demir ve magnezyum eksikliği sonucu bacaklarda periferik nöropati (sinir hasarı) gelişir ve bu hastalık ömür boyu size eşlik etmek için kalıcı bir hasar bırakmıştır. Gece vardiyesinde çalışan ve melatoninin koruyucu etkilerinden faydalanamayan kadınlar üzerinde yapılan çalışmalarda meme kanserine yakalanma oranlarının gece vardiyesinde çalışmayan kadınlara göre yüzde 35 daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu çok ciddi bir orandır. Kliniğimize başvuran hastalar arasında yatağında sürekli bacaklarını kıpırdattığı için eşiyle sorun yaşayan ve bu nedenle yataklarını ayıran hastalar görmekteyiz. Bazen bu durum sosyal açıdan da oldukça can sıkıcı ve rahatsız edici bir boyuta ulaşmaktadır. Sonuç olarak gördüğümüz gibi huzursuz bacak sendromu ilk bakışta belirtileri itibariyle ciddi bir sorun gibi görünmese de uzun dönem sonuçları açısından oldukça can sıkıcı olabilmektedir.

Huzursuz bacak sendromu bitkisel tedavi var mı?

Gece yatmadan birkaç saat önce papatya, nane çayı içmek şikâyetleri rahatlatabilir ve uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Ayrıca ev yapımı organik elma sirkesi de sabah ve akşam saatlerinde içme suyuna 1 yemek kaşığı katılarak veya salatalara bolca eklenerek uzun dönemde fayda sağlayabilir. Soğuk sıkım çörek otu yağının da düzenli kullanımı huzursuz bacak sendromunun şikayetlerini azaltabilir. Bunun yanı sıra düzenli kullanım sonucu hindistancevizi yağı, lavanta sabunu, hardal tohumu gibi ürünler de semptomları dindirebilir ancak bunların hiçbiri hastalığın kalıcı çözümü açısından kanıtlanmış değildir.

Huzursuz bacak sendromu maden suyu işe yarar mı?

Maden suyu ülkemizin birçok bölgesinde bolca bulunan bir şifa kaynağıdır. Çok sayıda yararlı mineral içermektedir. Özellikle huzursuz bacak sendromunda şikâyetleri alevlendirebilecek magnezyum, demir gibi eksik minerallerin bu yolla alınması da hastalığın gidişatına katkı sağlayabilir. Günde 2 adet maden suyu rahatlıkla tüketilebilir, daha fazlasına gerek yoktur zira çok miktarda maden suyu tüketmek de böbrek taşı oluşumunu tetikleyebilir. Bu nedenle huzursuz bacak sendromu maden suyu işe yarar mı sorusunun cevabını ‘‘Evet yarayabilir’’ olarak verebiliriz.

Huzursuz bacak sendromu nasıl geçti?

Kliniğimize başvuran hastaların tedaviden aldığı yanıt oldukça yüksektir. Şikâyetler 10. günde belirgin şekilde azalmaya başlar. Gece uykuya dalışlar kolaylaşır. Tedavi planına harfiyen uyan hastalarımızda daha erken sürede sonuç alınabilir. Ozon tedavisi 10 seans olarak 3-4 gün arayla tekrarlanır, dolaşım düzenlenir, beraberinde akupunktur tedavisi uygulanır ve bacaklar rahatlatılır, uyku süresi ve kalitesi artar. Bu esnada hastalarımızın psikolojik yönden desteklenmesi de sağlanır. Bu rahatsızlığa yakalanan ve sorunlar yaşayan hastalar, kliniğimize oldukça umutsuz ve mutsuz olarak gelirler. Ancak yaşadıkları değişim ve ilerleme sonucu büyük bir özgüvenle tedavilerine devam ederek kalıcı şifaya ulaşırlar. Huzursuz bacak sendromu nasıl geçer sorusuna keyifle cevap verebilecek yüzlerce başarı hikâyesine şahitlik etmekteyiz.

Huzursuz bacak sendromu hangi vitamin eksikliğinden olur?

Daha önce de belirttiğimiz gibi özellikle magnezyum, demir ve B12 şikâyetlerini azaltılmasına katkıda bulunabilir. Düzenli ve sürekli kullanım şarttır. Belli aralıklarla testlerin tekrarlanması ve test sonuçlarına göre de dozların ayarlanması gerekir. Vitamin ve mineraller başlığımızda magnezyum, demir ve B12 ye çok daha detaylı değineceğiz. Özetle, bu hastalık hangi vitamin eksikliğinden olur? Sorusunu demir, magnezyum ve B12 olarak cevaplayabiliriz.

Huzursuz bacak için hangi doktora gitmeliyim?

Hastalar ilk etapta ya Nöroloji ya da Psikiyatri bölümlerine yönlendirilmektedir. Bu bölümlerde yapılacak muayene sonucu hastanın ihtiyacına göre (örneğin cipralex) gibi ilaçlara başlanabilir. İlaçlar seratonin ve dopamin gibi bazı hormonların seviyesini arttırıcı etki yapar. İnsan sadece bir fiziki bedenden ibaret değildir. Bu nedenle hastalığı çözmek için sadece rahatsızlığın beden üzerinde yarattığı sorunları çözmek kalıcı bir çözüm sağlamaz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi ozon tedavisi gibi dolaşım sistemini düzenleme üzerine son derece etkin bir tedaviyi kullanmadan, altta yatan mineral eksikliklerini gidermeden, psikolojik sorunları çözmek için psikoterapiden yararlanmadan, akupunktur tedavisi ile mutluluk verici ve gevşetici bazı hormonların daha fazla salgılanmasına katkı sağlamadıktan salt ilaçlarla yapılan tedavi kalıcı bir rahatlama sağlayamamaktadır. Bunu kliniğimize gelen hastalarımızın yaşadıkları tecrübelerden de görmekteyiz. Ayrıca bizi youtube kanalımızdan instagram sayfamızdan ve facebook sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.

Kategoriler
ozon yağı faydaları

Ozon Yağı Faydaları

Ozon Yağını Tanıyalım

Ozon oksijen atomlarından oluşan bir gazdır. 3 Adet oksijen atomunun bir araya gelmesiyle oluşur. Önemli olan kararsız olan bu oksijen atomlarını parçalayıp kararlı hala getirmektir. Bu durumu maksimum derecede voltaj kullanan ozon jeneratörleri ile uygularlar. Yüksek voltajın sağladığı elektrik gücü sayesinde oksijen atomları birbirinden ayrıştırışı. Bu sayede oksijen atomları kararlı hale gelerek üç adet oksijen atomu birleştirilir ve ozon oluşur. Oksijen iki oksijen atomundan oluşur. Ozon ise üç adet oksijen atomunun birleşmesiyle oluşur. Bu yüzden önce oksijen atomlarının birbirinden ayrıştırılması gerekiyor. Ayrıştırdıktan sonra 3 oksijen atomunu birbirine bağlamak gerekiyor. Ozon elde edildikten sonra saf zeytin yağı ile birleştirilerek ozon yağı elde ediliyor. Zeytin yağ dışında jojova, hindistan cevizi ve türevlerinde bir çok yağlardan elde dilmiş ozon yağları mevcuttur. Ozon yağı olarak genelde zeytin yağı tercih etmekle birlikte kullanım durumuna göre içeriğindeki yağın çeşidi değişebilir.

Ozon Yağı Sahte mi Nasıl Anlarız?

Ozon yağını öncelikle mümkünse Sağlık Bakanlığı Tarafından ruhsatlandırılmış ve ozon tedavisine yine Sağlık Bakanlığı tarafından sertifikalandırılmış yetkili ozon tedavisi kliniklerinden elde etmenizi öneririz. Ozon yağı örneğin zeytin yağı ile etkileşime girdiğinde çok şeffaf bir görüntü elde eder. Renksiz bir yapıya bürünür ve zeytin yağının akışkanlığı artık ortadan kalkar. Katı bir yapı oluşur. Ozon yağı elde edildikten sonra zeytin yağı veya türev yağların kokusunu artık alamamanız beklenir. Çünkü yeterli kaliteli bir ortamda ozona maruz bırakılmış yağ, rengini olduğu gibi kokusunu da ozon kokusuna devreder. Ozon kokusu herhangi bir yağ kokusuna benzemez. Kendine has keskin bir kokusu vardır. Ozon yağının bozulmaması için ozon yağı üretici firmaları genelde güneş veya ışıktan korumak için karanlık kutularda saklarlar. Ozon yağının renginin şeffaflığını anlayabilmeniz için içini açmanız gerekebilir. Kendinizde ozon yağını kullanırken ışık veya güneşe maruz bırakmayacağınız bir şekilde saklamalısınız.

Ozon Gazını Tanıyalım

Ozon gazının en önemli özelliği antiseptik olmasıdır. Ozon kelime anlamı itibari ile Latinceden gelmekte olup, “Yaratıcının soluğu veya Tanrı’nın nefesi” anlamında kullanılır. Ozon tedavisi uygulamalarında hastanın kendi kanı ozon ile birleştirilir. Kas içine veya damar yoluna ozon ile birleştirilmiş kan enjekte edilir.

Ozon tüm zararlı bakteri, mantar ve çeşitli zararlı mikro organizmaların koruyucu zarlarında oksitlenme yaratarak, onları yok etme gücüne sahiptir. Bu yüzden bir çok alanda kullanımı çok yaygındır. Ozon yağı ve ozon tedavisinin kullanım alanları saymakla bitmez. Ozon yağı içeriği de, ozon ve doğal zeytin yağının karışımından elde edilen yeni bir bileşendir. Mikrop öldürücü etkisiyle yan etkisiz dezenfekte yapılması gereken bir çok yerde kullanılır.

Ozon yağı faydaları, ozon tedavisi ile birlikte uygulandığında en üst seviyede sonuçlara ulaşılabilir. Bu yüzden ozon tedavisi Ankara kliniğimizde, ozon tedavisi uygulanan hastalarımıza ozon yağı kullanımı önermekteyiz. Ozon yağı faydaları bir çok hastalıkta etkilidir.

Ozon Yağı Faydaları Hangi Hastalıklara İyi gelir

Saç Derisinde Oluşan Kepeklenme

Bir çok kişi saçlarında oluşan zayıflama ve dökülme konusunda şikayetçidir. Saç PRP tedavisi sonrasında hastalarımıza önerdiğimiz ozon yağı, Saç PRP işlemi sonrasında PRP tedavisinin etkisini büyük ölçüde arttırır. Damarlardaki kan akışını rahatlatarak saç hücrelerinin daha iyi beslenmesini sağlar. Ayrıca saçlarda oluşan rahatsız edici kepek faktörünü ortadan kaldırır.

Ozon yağı saç terapisi için kullanmak istiyorsanız, saçlarınızın köklerine ulaşacak şekilde, ozon yağı masajı yaparak yaklaşık 60 ila 90 dakika bekletebilirsiniz. Ozon yağı uygulamasını banyo sonrası gece yapmanızı öneriyoruz. Bu sayede kepek sorunlarınızdan kimyasal şampuanlar kullanmadan kurtulabilirsiniz. Bunun yanında ozon yağı saç uygulaması, saç ekimi sonrası ve saç PRP tedavisi sonrasında tedavilerin maksimum etkisini gösterebilmesine büyük ölçüde katkı sağlar.

Bağırsak Mide Sindirim Organlarına Ozon Yağı Faydaları

Ozon yağı faydalarından en çok yararlandığımız konu, canlı metabolizmasındaki faaliyetlerde gösterdiği artıştır. Özelikle insan metabolizmasının çalışma sistemini büyük ölçüde dengede tutar. Çünkü hücrelere giden oksijen miktarının artışı sayesinde, mide ve bağırsaktaki hücreler maksimum derecede çalışırlar. Yararlı bakterilerin beslenmesini güçlendirerek, hazım sorunları yaşayan hastalarımızın sindirip problemlerini yine ozon yağı ile çözmekteyiz.

Vücut Kas Sistemindeki ve Eklem Bölgelerinde Oluşan Ağrı Tedavilerinde Ozon Yağı Faydaları

Ozon yağı kas ve romatizma hastalıklarında, baş ve şakak bölgesine uygulanan masaj sayesinde migren ağrılarının hafifletilmesinde kullanılır. Ozon tedavisi sonrası diz bölgesinde oluşabilecek geçici ağrıların dindirilmesinde ve ozon uygulanan bölgedeki hücrelerin kendisini tamir etmesinin hızını arttırmak için mükemmel etkileri vardır. Ozon yağı uygulaması ağrı olan bölgeye yaklaşık yirmi dakika masaj yapılarak sürülmelidir. Yine duş sonrası ve gece uygulanmasını önerdiğimiz ozon yağı sayesinde, şiddetli ağrılar minimum seviyeye iner.

Tırnaklarda Oluşan Mantarların Önlenip Tırnak Kaybının Yaşanmaması İçin Ozon Yağı Faydaları

Ozon yağının en bilinen etkinliği tırnak mantarları üzerindeki etkisidir. Ayaklarınızı ılık su ile masaj yaparak yıkadıktan sonra ozon yağı özellikle tırnak bölgelerine sürülür. Ozon yağı tırnak mantarı tedavisi yanında, tırnak mantarı oluşumunu engelleyici koruyucu bir etki sunar.

Cildin Parlak ve Canlı Yapısını Yeniden Kazandırmak İçin Ozon Yağı

Yine dinlendirici bir duş sonrasında, uyumadan önce yüzünüzün hassas göz altı bölgeleri de dahil olmak üzere masaj yaparak ozon yağını uygulayın. Cildinizde oluşan canlı ve parlak görünümü yaklaşık bir hafta içerisinde kendiniz göreceksiniz. Hassas deri hücrelerinin enerji üretimine olan katkısı sebebiyle, göz altı şişlikleri ve torbalarının ozon yağı sayesinde düzeldiğine kendiniz şahit olacaksınız.

Ozon Yağı Faydaları ve Selülit Oluşumu Engelleme

Ozon yağı faydalarının en iyi hissedildiği ve kullanımı en çok yaygın olan tedavi şekli selülit oluşumunun engellenmesi ve var olan selülit görüntüsünün giderilmesi şeklindedir. Selülit oluşan bölgeye ozon yağını parmaklarınızın ucu ile bir miktar alarak, tam bölge üzerine yaklaşık yirmi dakika masaj yaparak uygulayın. 24 saatte bir defa olarak ozon yağının selülit oluşmuş bölgeye uygulanması gerekir. Yaklaşık 7 gün içerisinde selülit çapında ve büyüklüğünde gözle görülür şekilde azalma sağlayacaktır.

Ayrıca selülit oluşumunu engellemek için duş sonrasında bacaklara uygulanan ozon yağı, sizleri selülit oluşumundan koruyacaktır.

Ozon Yağı Faydaları Sadece Hastalıklarda Değil Koruyucu Önlem Amacıyla da Kullanılır

Vücudumuzda bulunan hücrelerin zamanla içerisinde bulunan oksitlenmeyi durdurmak için, antioksidanlara ihtiyacımız vardır. Ozon yağı bu oksitlenmeyi durdurmak ve geriletmek için güçlü bir antioksidandır. Bu sayede özellikle cildimizdeki canlılığın yeniden kazanılması sağlanır. Hücrelerin kendisini yenilemesine yardımcı olur.

İnsanların en çok karşılaştığı sorunlardan biri olan hemoroid, kalıcı tedavi yönünden zor bir süreç almaktadır. Ozon yağının hemoroid üzerinde oluşturduğu tedavi edici etkinliği çalışmalarda görülmüştür.

Özellikle çiftçilerimizin maruz kaldığı haşere ve böcek sokmalarında ozon yağı iyileştirici doğal bir etki gösterir

Ozon yağı damarların içerisinde bulunan kanın çok daha rahat akmasını sağlayarak, hücrelere oksijen taşınmasında büyük rol oynamaktadır.

Yukarıda bahsettiğimiz tırnak mantarı tedavisinde kullanılan ozon yağı, vücudun diğer bölgelerinde oluşmuş birçok mantar türlerinde tedavi edici doğa mucizesidir.

Özellikle yaz aylarında koruyucu kremlerin kimyasal etkisine maruz kalmak istemeyen kişileri, güneşin olumsuz faktörlerinden korur. Çok fazla derecede güneş yanığına maruz kalmış kişilerde başarılı bir doğal tedavi aracı olarak yine ozon yağı kullanılmaktadır.

Cildimiz Üzerinde Ozon Yağı Etkilerini İnceleyelim

Sivilceler

Cildimizde özellikle ergenlik döneminde sıklıkla karşılaştığımız sivilce tedavilerinde yine ozon yağı faydalarından yararlanılır. Cildimizin belirli bir oranda faydalı bakteriye ihtiyacı vardır. Anti bakteriyel sabunlar ne yazık ki faydalı bakterileri de zararlı bakterilerle birlikte öldürürler. Bu yüzden anti bakteriyel özelliği, yine ozon yağını diğer alternatifler arasında özel kılar. Zararlı bakterileri öldürürken faydalı bakterileri besler.

Kırışıklık Önlemedeki Koruyu Faktörü

Kırışıklık önleyici tedavilerin yanında kullanılarak, kırışıklık önleyici özelliği ile muhteşem bir koruma sağlar. Hücrelerdeki olumlu etkisini bahsettiğimiz ozon yağı, yağ dokusu ve deri arasındaki bağlantıyı sağlayan kas hücrelerinin korunmasını sağlayarak selülit oluşumunu engeller.

Cildin Nem Dengesinin Korunmasındaki Rolü

Cildin nem oranını dengeleyici gençlik aşısı tedavisi sonrasında ozon yağı kullanımı, nem oranını korumada tedaviyi maksimum etkide daha uzun zamanda tutar.

Basit Kaza Yaralanmalarında Kullanımı

Spor faaliyetleri veya basit kaza yaralarında doku hücrelerinin daha hızlı tedavi olmasını sağlar.

Cilt Hastalıklarında Kullanımı

Cildimizde mantar, sivilce ve akne dışında bir çok hastalık oluşabilir. Bu hastalıkların tedavisinde kullanılan bir çok yöntemin yine maksimum etkisini gösterebilmesi için ek olarak ozon yağı kullanımı çok faydalıdır.

Cildinizde oluşan ödemlerin atılmasında kullanılan ozon yağı faktörü ile cildinizdeki şişliğin azalmasını sağlar.

Cildin Nem Oranını Artırma ve Dengeleme

Cildin nem kaybı sadece yüzümüzdeki bölgelerde oluşmaz. Eller ve dudaklardaki nem kayıpları çatlamalara neden olur. Özellikle corona virüs salgını sonrasında çok sık el yıkamak ve kolonya kullanımı bu çatlakları tetikler. Ozon yağı dudaklarınızın ve ellerinizin çatlamasının giderilmesinde büyük rol oynar.

Kategoriler
Ozon Tedavisi Corona Virüs Tedavisi

Ozon Tedavisi ve Corona Virüs Tedavisi

CORONAVİRÜS VE OZON TEDAVİSİ

Coronavirüs ve Ozon tedavisi başlığımızın detaylarına geçmeden önce ozon tedavisinin genel faydalarına ve bu faydaları hangi mekanizmaları kullanarak sağlıyor onlara değinelim…

Ozon gazı vücutta biyolojik yanıt oluşturmada oldukça etkin bir maddedir. Aynı zamanda çok da iyi bir dezenfektandır. Çok iyi bir dezenfektan olarak bilinen klordan yaklaşık 3100 kat daha etkin ve güçlüdür. Ozon gazı vücutta genel olarak bir modülatör yani düzenleyici olarak işlev görür. Bedenimizdeki birçok biyokimyasal reaksiyonun oluşumunu tetikler. Ozon tedavisi, nitrik oksit adını verdiğimiz ve damarlarımızın genişlemesini sağlayan bir kimyasal maddenin salınımını teşvik ederek dokularımızda kanlanmayı ve oksijenlenmeyi arttırır, enerjimizi ve performansımızı yükseltir. Özellikle kliniğimize başvuran astım ve bronşit hastaları ozon tedavisinden çok fayda görürler. Ozon tedavisi bunu şu şekilde sağlar; nitrik oksit salınımı artışı akciğerlerimizdeki bronşları ve bronşçukları genişletir ve kanlanmanın artması ile hasta daha rahat nefes almaya başlar, buna bağlı olarak yaşam kalitesi ve özellikle gece uykusu düzenlenmiş olur. Bedenin oksijen kapasitesinin artması ise birkaç hafta sonra başlar ve ozon tedavisi ayda bir tekrarlandıkça 6 ay içerisinde zirveye ulaşır.  Bunun yanısıra hipertansiyon hastaları da ozon tedavisinden hatrı sayılır fayda görebilirler. Aynı mekanizma sayesinde nitrik oksit salınımı yine damarların genişlemesine ve tansiyonun düşmesine yardımcı olur. Kliniğimize başvuran hastaların  özellikle tok olmalarını ve eğer kullanıyorlarsa tansiyon ilaçlarını gelmeden bir müddet önce almalarını rica ediyoruz. Tansiyon ilaçları da ozon tedavisi gibi damarları genişleterek tansiyonu düşürücü etki sağladığından hastalarımızın tansiyonunun gereğinden fazla düşmesi olasılığını en aza indirmiş oluyoruz.

Ozon tedavisinde ozon gazının kullanım dozu çok önemlidir. Terapinin amacına göre doz ayarlaması yapılır. O kadar ilginç ve mucizevidir ki, dozlara göre ozon gazı yeri geldiğinde bir regülatör (düzenleyici), yeri geldiğinde bir inhibitör (engelleyici), yeri geldiğinde ise bir stimülatör (aktive edici) olabilmektedir. Bir maddenin doza bağlı olarak bu kadar değişken amaçlarla kullanılabilmesi ozon gazından tedavi çeşitliliğinde ciddi şekilde faydalanılmasını sağlamaktadır.

Corona Virüs Ozon Tedavisi Pozitif Etkileri

Ozon Tedavisinin Medikal Etkileri

  • Doping etkisi vardır. Dokulardaki kanlanmayı, damar oluşumunu arttırarak bedenin en uç noktalarına dahi daha fazla oksijen taşınmasını sağlar, oksijen kapasitemizi yükseltir, spor/egzersiz performansımızı arttırır.
  • Ağrı kesici özelliği bulunmaktadır.
  • Enzimler ve hormonlar üzerine hatrı sayılır metabolik etkileri bulunmaktadır. Bazen tam verimle yürütülemeyen metabolik işlemlerin devamını veya daha sağlıklı yürütülmesini sağlar.
  • Çok iyi bir dezenfektan olduğu için antimikrobik özelliğinden faydalanılır. Birazdan değineceğimiz gibi başta coronavirüs olmak üzere salgınlara yol açan bir sürü bakteri, virüs …üzerinde öldürücü/engelleyici etkisi vardır.
  • Kanser hastalarında tümörlerin yok edilmesi ve yayılmasını engellemek için kullanılır. Özellikle zaman içinde kanın oksijen kapasitesini zirveye çıkararak kanserli dokuların damar oluşumunu engeller.
  • Antioksidan sistemi üzerine olumlu etkileri olup bedenin antioksidan kapasitesini arttırır. Bu da bedenin detoksifikasyon mekanizmasına büyük katkı sağlayarak var olan kronik toksisiteyi azaltmaya yardımcı olur.

Ozon Tedavisinin Corona Virüs Etkilerini Gidermesi

Antiviral etkisi son derece güçlü olan ozon tedavisinden 3 farklı durumda da faydalanılabilir:

  • Birincisi; hastalık öncesi ya da hastalık hiç oluşmamışken: Korunma amaçlıdır, bağışıklık sistemini aktive eder.
  • İkincisi; hastalık aktif durumda iken antiviral ve antienflamatuar etki ile stokin fırtınasını dindirmek için kullanılabilir. Yoğun bir tedavi programı ile oksijen kapasitesini arttırmak ve çoğalmış virüsleri inaktif hale getirmek hedeflenir.
  • Üçüncüsü ise hastalıktan sonra olası akciğer/kalp hasarının engellenmesi için yine değişken dozlarda ozon tedavisi uygulanır. (Örneğin; fibröz-akciğerin elastikiyetini kaybederek sertleşmesi, kalınlaşması ve işlevinin bozulması)

Korona virüs pandemisinde bugünlerde en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında virüsün her geçen gün ortaya çıkan yeni mutasyonları gelmekte. Bu mutasyonlar maalesef ki aylarca süren çalışmalar sonucu üretilen aşıların etkinliklerini azaltmakta. Aşılar yeni mutasyonlara karşı kısmen etkili olsalar da bir süre sonra virüs çok fazla değişikliğe uğradığı için üretilmiş aşıların tamamen etkisiz kalması olası. Bizler insanlık tarihi boyunca çok sayıda virüsle muhattap olduk ve buna rağmen bugünlere kadar neslimizi sürdürebildik. Bunu sağlayan ne olabilir? Elbette güçlü bir bağışıklık sistemi. Günümüzde bazı saygın bilim insanları küresel ısınma sonucu buzulların erimesi ile birlikte milyonlarca yıldır uykuda olan bazı virüs/bakteri türlerinin harekete geçerek okyanus ve denizlerimize karışacağı ve önümüzdeki dönemde insanları tehdit edebileceği yönünde görüşleri bulunmaktadır. Kısacası insanlık var olduğu sürece bu tarz tehditler (pandemiler) son bulmayacak gibi görünüyor. Bu nedenle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın önemini kavramak ve aşıya bel bağlamak yerine yeterli ve kaliteli bir uyku, düzenli egzersiz, iyi bir beslenme, eksik vitamin ve minerallerin takviye edilmesi ve tüm bunların yanında ozon tedavisi ve diğer bütünsel terapiler (akupunktur, hacamat, glutatyon tedavisi vs.) elimizdeki en güçlü kozlarımız olacaktır.

Peki ozon tedavisi bizleri Corona’dan nasıl korur?

Ozon tedavisi beyaz kan küresi olarak bilinen akyuvarların üretimini stimüle eder. Ayrıca akyuvarların bir türü olan ve nötrofil adı verilen hücrelerin virüs, bakteri ve mantarları yok etme gücünü ve sistemini düzenleyerek bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını sağlarlar. Düzenli ve dengeli çalışan bir bağışıklık sistemi covid-19 u çok daha rahat atlatabilir. Kronik hastalıklar vücudumuzun antioksidan kapasitesinin düşmesinin bir sonucudur aslında. Üretilen serbest radikaller (hücrelerimizin enerji üretimi sonucunda ortaya çıkan atık maddeler) düşen antioksidan (atıkları temizleyen en değerli varlıklarımız) kapasitemizden sürekli daha fazla olursa bu noktada kronik bir toksisite baş gösterir. Bu kirlilik yani artan oksidatif stres öncelikle hücrelerimizin zarına, hafızasına ve reseptörüne zarar vererek onları oksitler (bozar) ve virüslerin hücre içine kolayca girip kendilerini çoğaltmasına imkan tanır. Bu bağışıklık sistemi için çok büyük bir zaaftır. Bu da kronik hastalığı olan insanların neden Coronavirüs enfeksiyonuna bu kadar yatkın olduğunun ve neden bu kadar ağır geçirdiğinin bir kanıtıdır aslında.  

 

İkinci durum; hastalığın aktif döneminde ya da stokin fırtınası yaşanırken ozon tedavisinden faydalanılabilir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi nötrofiller görevlerini gerektiği gibi tam olarak yerine getiremez ise bedenimiz anormal bir tepki ile (panik hali) aşırı derecede stokin üretmeye başlar ki bu da stokin fırtınası ve yoğun bakıma yatışla sonuçlanabilir. Ozon çok iyi bir stokin düzenleyicidir. Bu dönemde sıkça ve orta dozlarda uygulanan ozon tedavisi hastanın stokin fırtınasından çıkmasını kolaylaştırır. Hastalık sonrası oluşacak problemleri en aza indirir.

Bunun yanı sıra ozon gazı vücutta oluşturduğu bileşikler ile zarflı yapıdaki koronavirüslerin yağdan zengin zarflarına yapışarak onları okside eder (zarar verir) ve virüsün hücre içine girip aktive olmasını ve çoğalmasını engeller. Zarflı yapıda olan sadece Coronavirüs değildir. İnfluenza(grip), herpes (uçuk), hepatit (sarılık) gibi zarflı RNA virüslerini de oluşturduğu bileşiklerle bloke ederek yok eder. İnanılmaz değil mi? Bunun yanı sıra ozon gazı diğer birçok farklı virüs türünü de inaktif hale getirebilir. Bir virüs için hücre içerisine girmek ve besini kullanarak çoğalmak çok önemlidir. Bu alanda yapılan birçok bilimsel çalışmada ozon tedavisi ile virüslerin hücreyi enfekte edebilme kapasitesinin ciddi biçimde azaltıldığı kanıtlanmıştır. Kısacası hastalığın aktif döneminde ozon tedavisi de tedavi protokolüne mutlaka eklenmesi gereken bir seçenek olmalıdır.

Son olarak; hastalık sonrası uzun dönemde ortaya çıkması muhtemel problemlerin en aza indirilmesi için ozon tedavisi oldukça etkin şekilde kullanılmalıdır. En genel şikayetlerden biri de akciğerlerde oluşan elastikiyet kaybı, kalınlaşma, kapasite kaybı ve buna bağlı gelişen işlev bozukluğu ve nefes darlığıdır. Ozon tedavisi tüm bu etkileri zaman içinde geriye çevirmek ve akciğer kapasitesini arttırmak için kullanılır. Kısa vadede oksijen kapasitesi artmaz ancak birkaç ay içinde etkisi aylar sürecek olan iyi bir oksijenizasyon sağlanabilir. Özellikle düşük dozlarda yapılan ozon tedavisinin dolaşım üzerine oksijenlenme üzerini büyük etkileri vardır. Bu dozlarda uygulanan tedavilerde kandaki kısmi oksijen basıncının yaklaşık 10 katına kadar çıktığı  ve kana kırmızı rengini veren hemoglobinin düzeylerinde kayda değer yükseliş olduğu saptanmıştır. Bu nedenle koronavirüs geçirmiş ve etkilerini hala hisseden kişiler hastalık sonrası ortaya çıkabilecek komplikasyonlardan korunmak ya da var olan problemlerden kurtulmak için ozon tedavisini gönül rahatlığıyla tercih edebilirler.

Kategoriler
ozon tedavisi yorumlar

Ozon Tedavisi Yorumlar ve Videolar

Ankara-ozon-tedaavisi

Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK Ozon Tedavisi

Doktorumuz emekli Albay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK ile ÜCRETSİZ GÖRÜŞEBİLİRSİNİZ. Ozon tedavisi başta olmak üzere, akupunktur soğuk lipoliz, botoks, dolgu, hacamat, PRP, gençlik aşısı, hifu gıdı eritme, cilt ve yüz dolgu çeşitleri konusunda sertifikalı bir doktordur. Ozon tedavisi konusunda detaylı bilgi almak istiyorsanız sayfamıza gitmek için resme veya başlığa tıklayınız. Aşağıda ozon tedavisi yaptıran kayıtlı hastalarımızın gerçek yorumlarını bulabilirsiniz. Saygılarımızla.


Ozon Tedavisi Videolar Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK

Videoyu oynat

Ozon Tedavisi Yorumlar Gerçek Kayıtlı Hastalar

Ozon tedavisi yorumlar araması yapıyorsanız, öncelikle ozon tedavisi uygulayan doktorunuza güveninizin bir kriterini arıyorsunuz demektir.

Gerçek hastalarımızın ozon tedavisi yorumlarını gerek youtube kanalımızdan gerekse kliniğimizi ziyaret ederek gerçek kayıtlı hastalarımızdan dinleyebilirsiniz. Dilerseniz bizimle iletişime geçerek, kliniğimizde ücretsiz ozon tedavisi görüşme seansı ile doktorumuzdan yüz yüze detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Diz ağrısı ozon tedavisi hasta yorumumuzu videolarını izleyebilirsiniz.

Ozon Tedavisi Yorumlar Olan Gerçek ve Resmi Kayıtlı Hastalarımız

Hatice hanım tüm müdahalelere rağmen geçmeyen diz ağrıları şikayeti ile kliniğimize müracaat etti. Emekli tabip Albay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK Hatice hanıma diz ozonu uygulaması yaptı. Sonucunda ise özellikle diz ağrılarından şikayetçi hastalarımızın şikayetçi olduğu merdiven çıkma ve inme eylemini çok rahat gerçekleştirdiğini görebilirsiniz.

Daha çok yaşlı hastalarımızda görülen ve tedavisi mümkün olmayan diz ağrılarının ozon tedavisi ile kendi kendini onarım süreci sonucunda, torunları ile daha rahat oynayabildiğini ve ibadetlerini gerçekleştirebildiğinin geri dönüşümünü bizlere iletmiştir.

Ozon Tedavisi Yorumlar Hatice Arıkan

Hatice hanım gibi yüzlerce hastasına ozon ve PRP kombinasyonu tedavisi uygulayan Albay Çiçek ozon tedavisi ile PRP ve akupunktur kombinasyonunu birleştirmiş başarılı hekimlerdendir.

Ozon tedavisi ile iyileşen hastalarımızın görüş ve yorumları otorite doktor sitelerinden de takip edilebilir. Aşağıda bulunan hastalarımızın isimleri kendilerinden izin alınarak yorumları derlenmiştir.

Ozon Tedavisi Yorumlar Asım Özyurt

Asım Özyurt Bey; Diz ozonu ile yine sağlığına kavuşan hastalarımızdan biridir. Asım bey diz sıvısının azalması ve akabinde gelişen kireçleme sorunlarından dolayı kliniğimize başvurmuştur. Ozon ve PRP uygulamalarının kombini olarak Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK tarafından özgün olarak uygulanan tedavi sonucunda büyük başarı elde edilmiştir. Hastamız rutin olarak senede bir doktorumuzun gözetimi altında hayatına konforlu bir şekilde devam etmektedir.

Maviş Karaca Ozon Tedavisi Yorumlar

Maviş Karaca Hanım; ozon tedavisi ile cilt gençleştirme ve bağışıklık düşüklüğünün giderilmesi amacı ile kliniğimize başvurmuştur. Maviş hanımın cildindeki nem kaybı ozon ve gençlik aşısı tedavi kombinasyonu ile giderilmiş, düşen bağışıklık sistemi akupunktur ve ozon tedavisi sayesinde düzenli beslenme alışkanlığı da kazandırılarak güçlendirilmiştir.

Tarık Salman Ozon Tedavisi Yorumlar

Tarık Salman Bey; Kireçleme şikayeti ile yine diz bölgesine uygulanan ozon tedavisi sonucunda sağlığına kendi vücudunun onarımı sonrasında yan etkisiz bir şekilde kavuşmuştur.

Ozon Tedavisi Yorumlar Ayşe Hanım Kan Dolaşımı ve Göz Sorunu

Ayşe Çalıkman; Ozon tedavisi ile kan dolaşımında yaşanılan sorunlar hakkında şikayeti sebebi ile gözlerinde yaşadığı sorunun yüzde 85 i düzeldi.

Ozon tedavisi özellikle kan dolaşımında yaşanılan sorunlardan kaynaklanan tüm hastalıklarda başarı oranı en yüksek tedavilerden biridir. PRP tedavisinin vücudun kendi kendini onarma yeteneğini ortaya çıkartması ile birlikte bu oran daha da yükselmektedir.

Mantar Hastalığı Mahmut Bey

Mahmut Alparslan; Ozon tedavisi ile yine mantar sorunlarından kurtulmuş bir hastamız. Tedavi sonunda yaşadığı mucizeyi yine google benim işletmem yorumlarımızda bulabilirsiniz.

Hande Güney; Ozon tedavisi yorumlar yazımızın en güzel örneklerinden bir hastamız. Yine yaşlanmanın olumsuz etkilerini ilk yaşayan organlardan biri olan gözlerinde yaşadığı problemi yüzde 58 oranında geriletmeyi ve durdurmayı başardık.

Gülşen Apaydın; Ozon tedavisi ile hücrelerin yaşadığı oksijen azalmasının önüne geçerek, cildinde hızla artmakta devam eden kırışıklıkları, PRP ozon kombinasyonu ile durdurmayı başardık.

Kliniğimize gelen daha sayamadığımız birçok hastamız ile kendiniz görüşebilir, ozon tedavisi yorumları konusunda daha fazla fikir sahibi olabilirsiniz. Bu yüzden ücretsiz ozon tedavisi görüşme seansı almak için bizimle iletişime geçiniz. Youtube kanalımızdan ozon tedavisi hakkında en güncel bilgileri ve ozon tedavisi yaptıranların yorumlarını bulabilirsiniz.

Hastalarımızın ozon tedavisi hakkındaki yorumları sayfamıza güncel olarak olumlu veya olumsuz eklenmeye devam edecektir. Ozon tedavisi hakkında detaylı bilgi için ozon tedavisi Ankara sayfamızı ziyaret ediniz.

Sağlıklı günler dileriz

Dil Seçin »
WhatsApp chat
Call Now Button