Akupunktur - Ozon - Hacamat - Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK
Ankara Ozon Tedavisi - Akupunktur - Hacamat
Yazar:Uzm. Dr. Hüseyin Çiçek
1969 yılında Ankara’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara’da, lise eğitimini ise Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde tamamladı. Aynı yıl, Ankara’da Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tip Fakültesini kazandı ve 1995 yılında askeri doktor olarak mezun oldu. GATA’da 1 yıl acil servis hekimi olarak calistiktan sonra 1997-1999 yılları arasinda Ağrı’da kıta hizmetini yapti. 1999 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Uzmanlığı’nı kazandı ve 2003 yılında ihtisasını tamamlayarak Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmani oldu. 2003-2005 yillari arasinda Samsun Askeri Hastanesinde, 2005-2007 yillari arasinda Ankara Mevki Asker Hastanesi’nde gorev yaptiktan sonra Gulhane Askeri Tip Akademisi Kan Bankasi’ nda uzman olarak calisti. 2011 yilindan beri Etimesgut Askeri Hastanesi’nde (Etimesgut Sait Ertürk Devlet Hastanesi ) gorev yapmaktadır Aktif hekimlik hayatinda enerji tıbbı, geleneksel - tamamlayıcı tıp uygulamaları (Akupunktur, Aurikuloterapi, Ozon tedavisi, Kupa-Hacamat, Mezoterapi, Fitoterapi, Biorezonans, Osteopati, Nöral terapi ) ile ilgilenmektedir.
Ankara’da ikamet etmekte olup iyi derecede İngilizce ve Fransizca bilmektedir.
Zayıflama Tedavi Tekniği Neden Doktor Tarafından Seçilmeli
Soğuk lipoliz veya diğer zayıflama tedavileri sonucunda beklentimiz, hiç zorlanmadan kilo verdim diyebilmenizdir. Kliniğimizin misyonu tam olarak budur.
Zayıflamak isteme kararınızdan sonra kendiniz soğuk lipoliz veya akupunktur tedavisi olacağım şeklinde bir karar vermemelisiniz. Bu kararı, zayıflama tekniklerine hakim, konusunda uzman ve yetkin tıp doktorları vermelidir. Bu yüzden sizlere ücretsiz doktor görüşme seansı uyguluyoruz.
Zayıflama tedavisine karar verdikten sonra bahsettiğimiz yetkin doktorları bulma konusunda sorun yaşıyorsanız, soğuk lipoliz en iyi doktor tavsiyesi yazımızdan yardım alabilirsiniz.
Soğuk lipoliz tedavisi sadece zayıflama teknikleri için değil, bölgesel sarkmalar için de çok uygun bir tedavi yöntemidir.
Hastalarımıza Klişe Yöntemler Sunmayız
Spor yapın ve az yemek yiyin klişesinin aksine, yaratıcı eylemler ile hastalarımıza şifa sunmayı amaçlarız. Çünkü Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK, hastalarının neden hareket etmekte zorlandıklarını ve fazla yemek yeme sebeplerini, hem anatomik hem psikolojik boyutta bilimsel yöntemlerle araştırmaktadır.
Hastalarımız çoğu zaman “su içsem yarıyor” demektedirler. Bu söylemde olan hastalarımızın söylemleri bazen doğru olabilir. Fakat kilo almak her zaman fazla yemek yeme ile alakalı olmayabilir. Bu yüzden hasta iradesine bırakılmış tedavi teknikleri, çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanır.
Soğuk lipoliz ve diğer zayıflama tedavilerimiz sürecinde, hastalarımızın beslenme tarz ve alışkanlıklarını özgür bırakırız. Çünkü uyguladığımız tedaviden beklentimiz, kendiliğinden oluşan doğal beslenme alışkanlığının kazanılmasıdır.
Tedavi sonucunda diğer beklentimiz ise halsizlik sorununuzun giderilmiş olmasıdır. Kendinizi enerjik hissetmenizi sağlayarak, gereksiz karbonhidrat ve şeker bağımlılığından sizi kurtarmayı hedefleriz.
Zayıflamak amacı ile doktora başvurmuş bir kişi zayıflamak için neler yapılması gerektiğini zaten bilmektedir. İnsanları sıkan diyet listeleri bazı kişiler üzerinde geçici çözüm üretse de, kalıcı zayıflama sürecine katkısının beklenilen istikrarda olmadığını gözlemekteyiz.
Ağır metal tehdidi teknolojik olarak gelişen ve endüstrileşen dünyada adını son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız sorunlardan biri. Bir yandan mevcut gelişmeler sayesinde yaşamımızı daha konforlu bir şekilde sürdürüyoruz ancak diğer yandan artan oranda kimyasal maddeye ve ağır metale maruz kalıyoruz. Halbuki bizden birkaç nesil öncesine bir bakın… Topraklarımızın, sebze ve meyvelerimizin, hayvanlarımızın ve sahip olduğumuz daha bir sürü şeyin ne kadar saf, doğal ve kirlenmemiş olduğunu göreceksiniz. İnsanlık, bugünlerde kronik bir sürü hastalıkla daha önce hiç olmadığı oranda karşı karşıya. Havamız, suyumuz, topraklarımız ciddi bir tehdit altında. Ancak karamsar olmaya hiç gerek yok. Çözüm okumak, araştırmak ve nasıl korunacağımızı bilmekten geçiyor. Haydi şimdi ağır metal tehdidine karşı korunmak için neler yapabiliriz öğrenelim…
Ağır Metallerden Korunma Yolları
Amalgam dolgu zararlı mı?
Çoğumuzun ağzında bir ya da birden fazla amalgam (civa) dolgu vardır. Bir zamanlar sıkça kullanılan civalı dolgular günümüzde diş hekimlerinin de farkındalığının artmasıyla yerini kompozit dolguya bırakmaya başladı. Civa son derece zehirli bir maddedir ve ağız içerisinde (vücut sıcaklığında) sürekli buharlaşma eğilimindedir. Buharlaşan civa kana karışarak yakın organlara yerleşebilir ve tiroit örneğinde olduğu gibi otoimmün bazı hastalıkların oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bu nedenle amalgam dolgu yaptırmamalı, varsa en kısa sürede kompozit olanlarla değiştirmeliyiz.
Sigara
Sigara, içerisinde kırka yakın kanserojen kimyasalı barındırır. Sigarada bulunan kadmiyum adlı ağır metal sağlık açısından son derece ciddi bir tehdittir. Hem aktif hem de pasif içicilikle kanınızda kadmiyum sınır değerlerin üzerinde çıkabilir. Kadmiyum kliniğimizde yaptığımız ağır metal testlerinde oldukça sık karşılaştığımız bir ağır metaldir. Yapılan çalışmalarda kemik erimesi riskini arttırdığı görülmüştür. Bunların dışında kurşun ve alüminyum yine sigara içen hastalarımızın kan testlerinde sınır değerlerin oldukça üzerinde çıkmaktadır.
Ucuz veya Çin Malı Tekstil Ürünleri
Günümüzde tekstil ürünlerinin pek de pahalı olmadığını görüyoruz. Tekstil sanayinde maliyet düşürmek adına kumaşların ucuz kimyasallarla işlem gördüğünü ve bizler için birer tehdit haline geldiğini görüyoruz. Yeni bir tekstil ürünü aldığınızda asla yıkamadan giymeyiniz. Kumaştaki boyanın, içerdiği ağır metal ve kimyasalların cildiniz tarafından emilmemesi ve cilt yoluyla kana karışmaması için bir veya birkaç kez yıkadıktan sonra giymeniz daha yerinde olacaktır.
Konut için lokasyon seçimi
Özellikle sanayi bölgelerine yakın, otoban kenarlarına kurulu yaşam alanları ve yoğun trafiği olan şehir merkezleri ağır metaller yönünden ciddi bir potansiyel taşır. Sanayi kuruluşlarının baca gazlarında ve araç egzoz gazlarında fazlaca ağır metal ve kirletici bir çok kimyasal bileşen vardır. Yaşayacağınız bölgeyi seçerken ağır metal tehdidine karşı korunmak için bu kriteri asla göz ardı etmeyin.
Gereksiz aşılara dikkat!
Aşılar gerekli olduğunda yapıldığı zaman sağlığımız için son derece önemlidir. Yalnız ticari kaygılarla piyasaya sürülen ve etkinliği soru işareti olan bazı aşılar konusunda da temkinli olmamız gerekiyor. Aşılar ağır metal içerebilir. Bu nedenle çok gerekli olmadığı sürece aşı yaptırmaktan kaçınmak önemlidir.
Kaçınılması gereken gıdalar
İnsanlar tarafından çeşitli yem ve atıklarla beslenerek kirliliğin yüksek olduğu kıyıya yakın alanlarda yetiştirilen çiftlik balıkları listenin ilk sırasında yer alıyor. Bu balıklarda sadece ağır metallere değil, kötü şöhreti ile tanınan poliklor bifenil (PCB) adlı toksik maddeye de yaygın şekilde rastlanmaktadır. Karaciğer bir canlının vücudundaki çoğu toksik maddenin atılım yeridir. Eğer açık deniz balığı bulamıyorsak aldığımız çiftlik balıklarının karaciğerini kesinlikle tüketmeyiniz.
Rafine edilmiş ve işlemden geçirilmiş besinlere raf ömürlerinin uzatılabilmesi için bir çok koruyucu kimyasal madde katılır. Bu tarz besinlerin tüketilmesi sonucu vücudumuza giriş yapan katkı maddeleri karaciğerimin detoks kaabiliyetine zarar verir ve zamanla ağır metallerin birikmesine sebep olabilir. Bu nedenle gıdalarınızın olabildiğince doğal ve işlenmemiş olmasına dikkat ediniz.
Alkol de yine listenin üst sıralarında yer alıyor. Karaciğerden metabolize olan alkol zamanla karaciğerin atılım kaabiliyetine zarar vereceği için maruz kaldığımız ağır metallerin vücutta birikimine neden olacaktır.
Merak Ettikleriniz…
Ağır metallerin isimleri nelerdir?
Burada yüzlercesini tek tek yazmamız elbette mümkün değil ancak en çok karşılaştıklarımızı sıralayacak olursak; alüminyum, civa, kurşun, kadmiyum, bakır, altın, gümüş, arsenik, kobalt, nikel, kalay diyebiliriz.
Ağır metal zehirlenmesi nedir?
Özellikle civa, alüminyum, kadmiyum ve kurşun gibi zehirleme potansiyeli yüksek ağır metallerin vücudun yumuşak dokularında fazlaca miktar birikmesi ile ortaya çıkan durumdur. Akut (aniden gelişen) şekilde gerçekleşebileceği gibi kronik (zamanla) da gelişebilir. Kişinin kendi vücudu ile ilgili değişiklikleri her zaman ciddiye alması gerektiğine inananlardanım. Aman dikkat! Bu konudaki farkındalık hayat kurtarabilir!
Ağır metal zehirlenmesinin belirtileri nelerdir?
Kaslarda seyirme ve kramplar, ağızda belirgin metalik tat, ciddi halsizlik ve yorgunluk, mide bağırsak sistemine ait olağan dışı gelişmeler (kabızlık veya ishal), saç dökülmesi, ruhsal durum değişimleri, kas ağrıları, uykusuzluk ve dikkat dağınıklığı en önemli belirtileridir. Bunun dışında kişiye özgü daha farklı belirtiler de ortaya çıkabilir.
Ağır metal detoksu nedir?
Ağır metallerin vücuttan atılması için yapılan işlemlere denir. Birçok yolu vardır. Şelasyon tedavisi bunlardan biridir. Etilen diamin tetra asetik asit verilen bir madde damar yoluyla kişiye verilir ve bu maddenin vücutta bulunan ağır metal ve kimyasal toksinlere bağlanarak metal kompleksi (şelat) oluşturması sağlanır. Bu son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan bir yöntemdir. Bunlar dışında limon, taze nane, yeşil sebzeler ve bunların suları kullanılarak yapılan kürler vardır. Etkisi şelasyon tedavisi kadar etkili olmayabilir ancak uzun dönemde ağır metallerin atılmasını sağlar ve birikimine engel olur. Tabi en önemli unsur bu maddelere maruz kalmamak veya bu maddelerden mümkün olduğunca korunmaktır.
Ağır metaller vücuttan nasıl atılır?
Ağır metallerin çevreye ve insan sağlığına etkileri nelerdir?
Ağır metallerin canlılar üzerindeki etkileri nelerdir?
Asıl konumuz olan Candida’ya geçmeden önce bağırsak florası ne demektir önce onu tanımlayalım. Bağırsak florası, bağırsak yüzeyinde yaşayan, sindirimden ve emilimden sorumlu olan trilyonlarca bakterinin oluşturduğu bir ortamdır. Bu ortamda yüzlerce farklı bakteri türü mevcuttur. Bunların yüzde 80’i faydalı, %20 si ise zararlı bakterilerdir. Bağırsaklarımızda yaşayan faydalı bakterilerin oranı ile beslenme tarzımız arasında çok önemli bir ilişki vardır. Bireyin beslenme kalitesi düştükçe yüzde 20 lik zararlı bakterilerin oranı artmakta ve bağırsak florası bozulmaya başlamaktadır. Candida, normal şartlarda her insanın bağırsak, göz, kulak, mesane, mide mukozasında bulunan bir tür mantardır. Belli bir seviyede tutulduğu sürece sorun olmamaktadır ancak çoğalmaya başladığında önemli problemler ortaya çıkarmaktadır. Olması gereken miktarda olduğundan bağırsaktaki sindirim ve emilime yardımcı olan bu mantar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için yazımızın devamını okuyunuz.
Candida neden olur?
Aşırı şeker ya da karbonhidrat tüketimi, fast food tarzı beslenme, sık ve gereksiz antibiyotik ve ilaç kullanımı, dengesiz ve zayıf bir bağışıklık sistemi, stresli bir yaşam tarzı, şeker hastalığı ve insülin direnci maalesef bağırsak floramızda bulunan bu mantarın popülasyonunu ciddi şekilde arttırmaktadır. Sindirimden sorumlu olan faydalı bakterilerin sayısı bu artışla baskılanmaya başlar. Bunun sonucunda hiç istenmeyen bir takım sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Candida nelere yol açar?
Artmış candida popülasyonu vücudumuzda toksin üretimine sebep olur. Floradaki sindirim ve emilimden sorumlu diğer bakterilerin çalışmasını engeller. Bağırsak içi dengeli ortam bozulduğu için bağırsak çeperinin geçirgenliği artabilir ve toksik maddeler, ağır metaller, hastalık yapıcı diğer unsurlar bağırsak çeperinden kana karışabilir. Candida’nın en önemli besini şekerdir ve tükettiği şeker sonrası merkezi sinir sistemine ciddi zararlar verebilecek nörotoksik maddeler üretmeye başlar. Tüm bu fizyolojik olaylar bir araya geldiğinde bireylerde uzun süren yorgunluk, halsizlik, panik atak, depresyon, mide bağırsak sisteminde kramplar, ciddi şeker isteği, ağrılı ve düzensiz adet kanamaları, cinsel istekte azalma, genital bölgede kaşıntı, egzama, kan şekerinde düşüşler, migren, karında şişkinlik, gaz problemi ve kabızlığa yol açar. Bireyin bağışıklık sistemine zayıflatmak ve yaşam kalitesini azaltmakla kalmaz, bir çok kronik hastalığa giden yolun da taşlarını döşemiş olur.
Candida nasıl geçer? (Candida tedavisi)
Candida’nın artışına neden olan en önemli etken basit şekerle zengin bir diyettir. Bu nedenle şekerden uzak durmak yapılacak en doğru iştir. Bağırsak florasını destekleyen gıdaların alımı (sarımsak, kekik, soğan, doğal ev yapımı yoğurt, kefir, sirke vs.) faydalı bakterilerin sayısını arttıracaktır. Gerekli olmadığı sürece ilaç ya da antibiyotik kullanımından kaçınmak önemlidir. Dengeli bir uyku, düzenli ve stressiz bir yaşam ve iyi bir ruh hali de bağırsak florasını destekleyeceği için bu uğurda yaptığınız savaşa katkıda bulunacaktır.
Candida testi
İnternette gezinirken tükürük testi adında bir teste rastlayabilirsiniz. Bu test basit testtir ancak bazen kişiler tarafından doğru uygulanmadığı için yanlış sonuç verebilir. Kliniğimizde Candida Albicans dışında 13 ayrı alt türünün de taraması yüzde yüze yakın doğrulukta yapılmaktadır. Bu test özellikle obezite için kliniğimize başvuran hastalarımızın tatlı isteklerini kesmek, sağlıklı ve iyi bir bağırsak florası oluşturmak, onları kronik hastalıklardan korumak ve kilo vermelerini kolaylaştırmak için çok önemlidir. Genel ruh halimizi olumsuz etkileyen ve bağışıklık sistemimizi bloke en önemli ögelerden biri olan bu mantar, tedavi edilmediği taktirde akupunktur ile zayıflama için kliniğimize gelen hastalarımızın başarıya ulaşmalarını güçleştirmektedir.
Candida Diyeti
Candida mantarı için 3 ana sebep nedir?
İlk sebep olarak gereksiz ve sık antibiyotik kullanımı diyebiliriz. Toplumumuzda maalesef sık ve gereksiz antibiyotik kullanımı çok yaygın. En ufak bir gribal enfeksiyonda dahi hekime danışmadan eş dost tavsiyesi ile eczaneden antibiyotik alıp kullanmaya başlayabiliyoruz. Antibiyotikler, sindirim sistemimizde yaşayan fırsatçı bakterileri öldürmekle kalmaz, besinlerin sindirilmesini sağlayan faydalı bakterileri de öldürür. Bunun sonucu bağırsak florasının dengesi bozulmakta, kabızlık, hazımsızlık, şişkinlik ve gaz problemleri ortaya çıkmaktadır. Halbuki tek istediğimiz hali hazırda sindirim sistemimizde varolan Kandida’yı dengede tutmak ve oransal olarak artışına müsaade etmemektir. İkinci sebep aşırı derecede rafine karbonhidrat ve şekere dayalı beslenme biçimdir. Üçüncü sebep olarak ise alkol tüketimi ve sentetik ilaçların (hormonlar, steroidler, sitotoksikler) sıkça kullanılmasını söyleyebiliriz.
Bu makaleyi bugüne dek hastalarımdan gelen yüzlerce soru nedeniyle kaleme almak istedim. Gördüm ki tiroid ile ilgili bir çok kişide ciddi bir kafa karışıklığı var. Bu yazımın amacı da kafalardaki bu soru işaretlerini kaldırmak ve kilo ile bu hayati hormon arasındaki ilişkinin ne kadar önemli olduğunu açıklamak.
Tiroit, boğazımızın iki yanında bulunan ve tiroit hormonu üreten ceviz büyüklüğünde bir bezdir. Aşağıda sizden gelen ve sıkça sorulan soruları teker teker cevaplamaya çalışacağım. Hazırsanız başlayalım!
Tiroid ultrasonu
Tiroid bezi ne işe yarar?
Tiroit bezi bizler için hayati önem taşıyan T3 ve T4 hormonlarını üretir, depolar, gerektiğinde dolaşıma vererek metabolizmamızın hızını ayarlar. Bu hormonlar; hücrelerin, dokuların ve organların faaliyetlerinin düzenlenmesinden tutun, enerji metabolizmasına kadar bir çok hayati fonksiyonda görev alır. Vücut ısımızı ayarlar, metabolizma hızımızı düzenler. Kan yağların kullanılmasını sağlar. Kısacası hayatımızı sağlıklı bir şekilde yürütmemize imkan veren her fonksiyonun direkt içinde yer alır. Bu görevleri eksiksiz yerine getirir ve sistemin kusursuz bir şekilde çalışmasını sağlar. Buraya kadar gayet güzel. Ya bir şeyler yolunda gitmez de yeterince tiroit hormonu üretilemezse? İşte bu durumda özellikle çocuklarda gelişim problemleri, zeka gerilikleri, yetişkinlerde kilo alımı, uykuya meyil, halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, depresyon, sindirim sisteminin yavaşlaması sonucu kabızlık, vücut ısısında düşüş ve sürekli bir üşüme hali, saçlarda ve tırnaklarda kırılmalar görülmeye başlanır. Sistemler, yeterince üretilemeyen tiroit hormonu sebebiyle kan yağlarından nedeniyle yeterince faydalanamadığı için kan kolesterolü yükselemeye başlar. Şimdi adını çok duyduğumuz kavramları tanımlayalım ve kafa karışıklığına yol açan sorularınızı cevaplayalım.
Hipotiroid nedir?
Tiroit bezinin az çalışması ve gereğinden az hormon üretmesi sonucu ortaya çıkan durumdur. Oldukça yaygındır.
Hipertroid nedir?
Tiroit bezinin normalden fazla çalışarak daha fazla hormon üretmesi sonucu ortaya çıkan durumdur. Hipotiroid’e nazaran daha az görülür.
Tiroid ilaçları kilo aldırır mı?
Şöyle ki; tiroit bezi yeterince aktif olmayan kişiler zamanla kilo alabilirler. Dozunda kullanılan tiroid ilaçları kişinin metabolizma hızını düzenleyerek kilo vermesini kolaylaştırır. Bu nedenle bu tarz hastalar için cevap; hayır, kilo aldırmaz aksine kilo vermeyi kolaylaştırı olacaktır. Ancak hipertiroidi hastalarında metabolizma hızı normalden yüksek olduğu için patolojik bir zayıflama söz konusu olabilir. Bu istenen bir durum değildir. Bu hastalara yönelik tiroid ilaçları metabolizma hızını normal seviyelere çekeceği için kişinin kilo vermesini durdurur, buna bağlı kilo alımı gözlenebilir. Kısacası ilaçlar bozulan dengeyi yeniden tesis etmeye yarar.
Tiroid ilaçları kilo verdirir mi?
Yukarı aslında bu sorunun cevabını vermiştik. Yine vurgulayalım, bu ilaçlar tiroit fonksiyonları iyi olmayan kişilerin fonksiyonlarını iyileştirerek metabolizma hızlarını düzenler ve kilo vermelerine katkıda bulunur. Tiroit fonksiyonları normal kişiler zayıflamak için asla bu tarz ilaçları kullanmamalıdırlar.
Tiroid bezinin hızlı çalışması için ne yapmalı?
Güncelleniyor
Tiroid hastasıyım kilo veremiyorum, ne yapmalıyım?
Güncelleniyor
Hipotiroidi hastaları ne yemeli?
Güncelleniyor
Hipotiroidi hastaları oruç tutabilir mi?
Elbette tutabilirler. Dikkat edilmesi gereken nokta ilaçlarını almaları gereken zamanın iyi ayarlanmasıdır. Normalde aç karnına yemekten yarım saat önce alınan ilaçları, sahurda erken uyanıp yine aynı şekilde yemekten yarım saat önce alabilirler.
Tiroid hastaları için diyet nasıl olmalı?
Tiroid kilo vermeye engel mi?
Evet. Yukarıda bahsettiğimiz gibi tiroit aktivitesi normalden düşük olursa metabolizma hızı da buna bağlı olarak düşeceği için kilo vermede güçlük yaşanabilir. Katı diyetler ve sıkı egzersizlere rağmen verilemeyen kilolar tiroit fonksiyonları açısından hekimde soru işareti oluşturmalıdır.
Ankara Akupunktur Bağımlılık Tedavisi En başarılı ve Etkili Yöntemler Arasında
Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi tarihsel süreç boyunca özellikle uzak doğuda uygulanan büyük başarılara imza atmış bir tedavi tekniğidir. Akupunktur bağımlılık tedavisi uygulanırken bağımlılığın hangi maddeye olduğu ve bu maddenin beynin hangi bölgelerine etki ederek bağımlılık yaptığı uygulayıcı hekim tarafından iyi bilinmelidir. Çünkü Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi bu maddenin etki ettiği beyin bölgelerine giden sinir sistemlerine uyarıcı etkiler verilerek uygulanır. Akupunktur ile zayıflama konusu da aslında bir bağımlılık mücadelesidir. Burada alkol, sigara bağımlılığı, kokain, esrar, eroin gibi bağımlılıkların yanı sıra karbonhidrat bağımlılığından söz etmek mümkündür.
Akupunktur ve Alkol Bağımlılığı
Alkol herkesin bildiği gibi özellikle fazla tüketimde bağımlılık yapan bir maddedir. Bağımlı olduğunuzu anladığınızda iş işten geçmiştir. Artık tüm vücudunuza ve sinir sisteminize etki eden hormonları kontrol altına almayı başaran alkol, iradenizi ele geçirmiştir.
Enteresan bir şekilde alkolün bağımlılığı başladığında diğer vücudu uyuşturan türlere karşı vücudunuz daha çok istek halini alır. Yani bir nevi artık beyniniz herhangi bir madde ile uyuşturulmak ister gibi davranır. Alkol aldığınızdan itibaren hücre yapısına etki ederek özellikle karaciğerin çalışma prensibini tersine çevirir. Karaciğerin karbonhidratlarla alınan yağların parçalanmasındaki etkisi, alkol alındığında tersine döner. Yani yağları parçalamak yerine alkolü sentezlemeye çalışan karaciğer, kendisine gönderilen yağları parçalayamaz. Buna tipik olarak karaciğer yağlanması deniliyor.
En son Alkol vücudunuzda midenizden geçer ince bağırsaklara ulaşır. Belirli bir miktarları bu organlar tarafından emilerek en son hava almamızı sağlayan akciğerlerde noktalanır. İşte tüm alkol bağımlılığı serüveni burada başlar. Akciğerlerden sonra beyne ulaşan alkol beyin çalışma prensiplerini alt üst ederek beyin kimyasıyla oynar. Bu sayede beyin artık bu kimyasal reaksiyonu her daim istemeye başlar. Çok yüksek miktarlarda alınan alkol, akciğerlerde tamamlanan yolculuğundan dolayı solunum krizlerine yol açıp hayati riskler oluşturabilir.
Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi ile en güncel metotların uygulanmasında yüksek başarı oranlarına imza atmış Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK sizlerin yanında
Akupunktur Mucizesi İle Beyin Mucizesine Bağımlılık Tedavisi Etkisi
Akupunktur ile alkol tedavisi yönteminin gerçekleşmesi, beynin alkol maddesi ile bozulmuş kimyasal değerlerini yeniden eski haline çevirmek mümkündür. Ne kadar kompleks bir yapıda olsa da beynimiz, sonuçta sinir sistemlerimizden gelen uyarıcıların kontrolünde çalıştığı bilinmektedir. İşte akupunktur tedavisi aracılığı ile sinir sisteminden doğru noktalara doğru uyarıcı sinyaller gönderilirse, beyin eski kimyasal yapısına geri döndürülerek alkol bağımlılığı tedavi edilebilir.
Burada en önemli faktör akupunktur tedavisi ile sinir siteminin alkol tedavisi için doğru noktalarını uyararak, kişinin alkol isteğini azaltmaktır. Zaten azalan istekle alkol alımı seviyesinde doğru orantı olduğundan, beyin yavaş yavaş bu maddenin bağımlılığından kurtulacaktır.
Unutulmamalıdır ki bağımlılığın türü ne olursa olsun, bağımlılığın ana sebebi kişide oluşturulan yoksunluk hissinin fazlalığını arttırmaktan geçer. Ve bağımlılık yapan madde ne kadar çok alınırsa alınsın, miktara göre yoksunluk hissi fazlalaşacaktır.
Akupunktur ile kokain bağımlılığı tedavisi sürecinde yapılan çalışmalarda bu kadar güçlü bir bağımlılığın tedavisinde 2 şer yıllık periyotlarda toplam 4 yıllık bir çalışma yapılmıştır. Kokain bağımlılarının üzerinde tamamen yok etme etkisi yüzde elli – altmışları bulan bir rakam, yan etkisiz ve ilaçsız tedavide mükemmel sonuçlardır.
Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi başarı oranlarını Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK ile görün
Ankara Akupunktur Bağımlılık Tedavisi Hangi Şartlarda Uygulanmalı
Akupunktur ile bağımlılık tedavilerinin hangisi olursa olsun bazı kişisel şartların oluşması kaçınılmazdır. Bunlardan en önemlileri hastanın bağımlı olduğunu kabul etmesidir. Aile zoruyla veya sevdiği kişilerin zoruyla akupunktur ile bağımlılık tedavisi başarı şansı çok düşüktür. Akupunktur ile bağımlılık tedavisi uygulanmadan önce hasta bağımlı olduğu maddeden dayanabileceği zaman diliminde yoksunluk hissinin en yüksek derecesine ulaşıncaya kadar beklemesidir.
Hasta için yoksunluk hissinin en zor şartları oluştuğunda akupunktur tedavisinin hastanın içinde bulunduğu bu çıldırtıcı durumdan nasıl tatmin ederek kurtardığını görmesi gereklidir. Akupunktur tedavisinde ilk seansta ki bu etki, hasta üzerinde çok olumlu bir çıkış yolu barındırmaktadır.
Zaten bağımlısı olduğu maddenin esareti konusunda tüm umudunu yitirmiş olan hasta, tamda bu noktada gördüğü bu umut ışığını değerlendirmek ve tedavisinde istikrarlı bir şekilde başarmaya odaklı yaşayacaktır. Hiç bir tedavi yöntemi, ister alternatif tıp olsun ister ise ilaç tedavisi olsun ilk uygulanışında hastanın sıkıntısı üzerinde olumlu bir etki bırakmadan başarıya ulaşamaz.
Herhangi bir faydasını görmeyeceğimize inandığımız hiçbir şeyi doğamız gereği uygulamayız. Eğer bu durum sağlık alanındaysa insan psikolojisinin içine düştüğü bu durum daha ağır basar.
Akupunktur ile zayıflama tedavilerinde ki buda şeker ve karbonhidrat bağımlılıklarından en önemlisidir, gördüğümüz tecrübeler bize mutlak suretle bu sonucu çıkartmıştır. İlk seansta hastanın iştahı üzerinde olumlu bir sonuç yaratılmaz ise hasta tedaviye olan inancına çabucak son verme eğilimine girmektedir. Hastalarımız üzerinde bulunan bağımlılığından kurtulmasına yönelik bu psikolojik yıkıcı durum ne yazık ki tıp biliminin her alanında başarı şansını zorlaştırmaktadır.
Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi ile en güncel metotların uygulanmasında yüksek başarı oranlarına imza atmış Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK sizlerin yanında
Ankara Akupunktur İle Şeker ve Karbonhidrat Bağımlılığı Tedavisi Üzerine Genel Bakış
Akupunktur ile şeker ve karbonhidrat bağımlılarının durumuna etki etmek, yani akupunktur ile obezite tedavisi yapmak, en az alkol bağımlılarının durumuna etki etmek kadar hem mükemmel hemde zor bir iştir. Bağımlılık tedavilerinin olmazsa olmazı, doktoruna ve tedaviye olan inançtır. Bu inanç istikrarı sağlar. İstikrar başarıyı getirir. Akupunktur ile diyabet tedavisi de aslında bir nevi şeker bağımlılığından kurtulma tedavisidir.
Ankara Akupunktur İle Bağımlılık Tedavisini Uzman Hekimler Yapmalı
Akupunktur ile bağımlılık tedavilerini uygulayan doktorlar bağımlılık yapan maddenin insan anatomisi üzerinde yaptığı tahribatı çok iyi bilmelidir. Bunun yanında bağımlılık yapan maddenin beyin üzerindeki etkilerini ve insan psikolojisi üzerinde yarattığı etkiyi çok iyi araştırmalı ve eğitimini almalıdır.
Akupunktur ile bağımlılık tedavisi, ciddi tecrübe, bilgi , deneyim ve anatomik ve psikolojik bilgi ister.
Ankara Akupunktur Bağımlılık Tedavisi Hakkında
Ankara en iyi akupunktur bağımlılık tedavisi doktor tavsiyesi arıyorsanız, bağımlılık üzerine birçok çalışma yapmış, uluslararası düzeyde hem psikolojik hem akupunktur konusunda bilgi ve empati gücü yüksek doktorlar seçmelisiniz.
Özellikle son yıllarda hayatımızı oldukça ciddi şekilde etkileyen bir konu alerjiler. Besin alerjileri, ot ve polen alerjileri, küf alerjileri, ev tozu (akar) alerjileri, kedi köpek gibi hayvanların tüylerine duyulan alerjiler başta olmak üzere çok farklı alerji türü mevcut. Hepimiz ayrı birer birey olarak çok farklı özellikler taşıyoruz ve farklı maddelere karşı reaksiyon geliştiriyoruz. Bu reaksiyonlar kimi zaman ciddi belirtilerle yaşamımızı tehlikeye sokarken, kimi zaman da sessiz sedasız bağışıklık sistemimizi baskı altına sokup bizleri zorluyor .
Alerjiler ya da intoleranslar (tolere edememe) aslında yaşam kalitemizi aşağı çeken, kimi zaman burun akıntısı, burunda tıkanıklık, karında şişkinlik, kronik öksürük, ciltte döküntü, egzama, konjuktivit gibi bir çok farklı probleme sebep olan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken etkenler olarak karşımıza çıkıyor. Alerjileri yazgı olarak kabullenme yerine tedavi olarak hayatımızdan bir daha geri gelmemek üzere çıkarmak yapılacak en doğru iş olsa gerek. Bu nedenle aşağıda biorezonans ile alerji tedavisi ni ele alacağız.
Alerji ya da İntolerans Nedir?
Alerji hayatımızı tehdit edecek kadar ciddi reaksiyonlar geliştirmemize sebep olacak olaylar bütününü kapsar. Örneğin süt veya yumurta tüketildiğinde bir kişinin bayılması veya şoka girmesi buna en iyi örnektir. Toplumumuzun yaklaşık % 2-3 ünü etkileyen bu durum nadir rastlanan bir durumdur.
İntolerans (tolere edememe) ise belli bir maddeye maruz kalındığında şişkinlik, hazımsızlık, gözlerde yaşarma, kızarma, burun akıntısı gibi çok daha hafif belirtiler veren durumları kapsar. Toplumun neredeyse yarısı çok farklı maddelere karşı intolerans göstermektedir.
Akupunktur |Akupunktur ile Zayıflarken Nelere Dikkat Etmeliyiz ? – Alkali Beslenme ve Asit-Baz Dengesinin Önemi
Alkali Beslenme Nedir?
Alkali beslenme çoğunluğu bazik özellik taşıyan yiyeceklerle beslenmek demektir. Yaşama dair temel işlevlerimizi sürdürülebilmemiz için vücudumuzun öncelikle belli bir asit-baz dengesine sahip olması gerekir. Peki, asidik ve bazik (alkali) kavramları ne anlama gelir? Asidik pH’ın 7 den küçük olduğu, bazik (alkali) ise 7 den büyük olduğu durumları ifade eder. Kanımızın ideal pH değeri 7.4 tür ve aşağı ya da yukarı küçük sapmalar bile hayati tehlike yaratacak kadar önem arz eder. Bu dengenin korunmasında bizlere büyük görev düşmektedir. Doğal yapısı gereği, tükettiğimiz gıdaların bazıları asidik bazıları ise alkali özellik taşır. Vücudumuzda dengeli bir asit-baz ortamı yaratmadığımız sürece organlarımızın faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde yürütmesini bekleyemeyiz. Özellikle fast food tarzı beslenme, fazlaca hayvansal yağ tüketimi, düzensiz yaşam biçimi, hareketsizlik, şeker hastalığı, basit şekerden zengin beslenme, aşırı alkol tüketimi ve bazı sindirim bozuklukları zamanla vücudumuzda asidik bir ortam yaratır. Bu da organlarımızın işleyişine zarar vererek bağışıklık sistemimizi zayıflatır.
Alkali Beslenme Neden Önemli?
Tamamen alkali besinlerden oluşan bir beslenme tarzı sürdürebilir değildir. Alkali besinler konusunda daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak için lütfen alkali-asidik karakterli yiyecekler tablosunu inceleyiniz. Bir süre sonra tabloya bakmaya ihtiyaç duymayacak, bu besinlerin hepsiyle ilgili pozitif ya da negatif bir yargıya sahip olacaksınız. Aldığımız gıdaların dışında vücudumuzda, asidik ortam yaratılmasına katkıda bulunan diğer negatif etkenler ise şöyle sıralanabilir:
Çok fazla yemek,
Çok hızlı ve sık yemek
Sindirimi zor yiyeceklerden (özellikle kızarmış et vs.) zengin beslenmek,
Yemek yedikten sonra yatmak veya yemeği akşam geç saatlerde yemek.
Tüm bu faktörler, aldığımız besinlere bakılmaksızın sindirim sistemimizin yükünü ciddi şekilde arttırır. Ağızda yeterince çiğnenmeden mideye geçen yiyecekler sindirim sistemimizde gaz oluşumuna ve asidik bir ortam yaratılmasına sebep olmaktadır. Günümüzde, kanser başta olmak üzere birçok kronik hastalıktan maalesef vücudun artan asit yükü sorumlu tutulmaktadır.
Akupunktur ile Zayıflama’da Beslenme Öğütleri
Ankara Etimesgut Sait Ertürk Devlet Hastanesi’nde Akupunktur Polikliniği’mizde hemen her hastamıza ilettiğimiz altın öğütleri özetle bir de web sayfamızdan sıralayalım o halde;
Zeytin ve fındık gibi genetiği değiştirilmemiş meyvelerin yağından çiğ olarak istifade edin,
Somon, levrek, çipura gibi balıkları besin değeri kaybolmayacak şekilde pişirerek tüketin, (fırında)
Evde mayalanmış yoğurdu, o yoğurttan yapılmış ayranı ve kefiri bolca tüketin, (Yoğurt hafif asidik görünse de vücudumuzda alkali karakter sergiler.)
Sadece sodyum ve klordan oluşan rafine tuzu sofranızdan tamamen kaldırın! Onun yerine Çankırı tuzu ya da Himalaya tuzu olarak bilinen ve vücudumuzdaki 84 minerali de bünyesinde bulunduran işlenmemiş tuzu tüketmeye başlayın. Suyunuza, ayranınıza, yemeğinize ya da salatanıza damak tadınıza göre katarak dengeyi alkali yöne kaydırın. (Himalaya tuzu konusundaki düşüncelerimi ayrı bir başlık altında detaylı olarak paylaşacağım.)
Kuru fasulye, nohut, barbunya gibi alkali özellik taşıyan ve sizi uzun süre tok tutacak besinleri tüketmeyi ihmal etmeyin,
Ispanak, brokoli, salatalık, kereviz, kabak, soğan ve sarımsak gibi değerli besinleri sofranızdan eksik etmeyin.
Evde yetiştirebileceğiniz ve içerisinde birçok sebzeden kat kat daha fazla mineral-vitamin bulunduran buğday çimini ya sıkıp suyunu çıkarmak suretiyle ya da salatalarınıza eklemek suretiyle tüketin. Ben, salatalarıma katarak lifinden de faydalanmayı tercih ediyorum. (Yine bu konudaki görüşlerimi ayrı bir başlıkta paylaşacağım.)
Öğün atlamamayı alışkanlık haline getirin. Atlanan öğünlerin sonrasında çoğu zaman oldukça hızlı şekilde ve fazlaca yemek yiyoruz. Eğer yoğun bir gün yaşayacağınızı düşünüyorsanız, tedbirli davranıp yanınıza mutlaka kavrulmamış tuzsuz badem alın. Badem hem açlığınızı bastırır, hem de sonrasında yüksek kalorili besinlere saldırmanızı engeller. Bu çok önemlidir.
Marul, lahana, roka, maydanoz, havuç, dereotu ve nane gibi yiyecekleri kullanarak yapacağınız salataları bolca tüketin. Salatanız için limon ve sızma zeytinyağı dışında hiçbir sosu önermiyorum.
Himalaya tuzu ve ev yapımı doğal sirkeyle kurulmuş turşuları tüketmeyi asla ihmal etmeyin. Lahana, brokoli, karnabahar, havuç, domates, salatalık, sarımsak ve pancardan oluşan turşuları gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Turşu, alkalin karakteri ve probiyotik yapısı sayesinde sindirim sistemimizi destekler ve bağışıklık sistemimizi aktif tutar.
Ankara vücut akupunktur tedavisi, baş el diz karın ve sırt bölgelerine uygulanan, kendine özgü ince çelik altın veya gümüş iğneler kullanılarak vücudun meridyenlerine enerji akışının sağlanması ile vücut sisteminin dengelenmesi amacıyla yapılan vücut akupunktur tedavi yöntemidir.
Kulak akupunkturu daha çok iştah ve bağımlılık konularını ele alırken Ankara vücut akupunktur başta ağrı olmak üzere halsizlik, şeker dengelenmesi, tiroid hormonunu kontrol altına alma, stres seviyesini azalma, midede oluşan asidi ve safra kesesi fonksiyonlarını düzenleme, vücudun metabolizmasını daha fazla çalıştırarak yağ yakma oranını arttırmakta, hücrenin içinde biriken toksit maddelerini vücudun doğal antioksidan sisteminin çalışmasıyla dışarı atmayı sağlamaktadır.
Hücrelerimizin enerji ocakları olarak bilinen mitokondri ne kadar düzenli çalışırsa, sizinde enerjiniz o kadar fazla olacaktır. Vücudunuzun enerji ocaklarının çalışması ve toksin madde birikimini önlemek amacıyla vücut akupunktur tedavisi uygulanır. Vücudumuzun enerji akışı sağlandıkça organları oluşturan hücreler daha etkin, enerji ve sağlıklı çalışırlar. Kan akışının hızlanması ile birlikte vücudumuzun organları daha iyi beslendiği için çeşitli hastalıkların önüne geçilmiş olunur. Hücrelerimizin ürettiği enerji arttıkça bağışıklık sistemi daha hızlı ve kontrollü çalışarak hastalıkları yenmekte etkisini çok daha hızlı gösterir.
Vücut Akupunktur ve Kulak Akupunktur Birlikteliği
Vücut akupunktur ve kulak akupunkturunun birlikte uygulanması yada kulak akupunkturunun ayrı vücut akupunktur tedavisi ayrı uygulanması doktorunuzun tavsiyesi üzerine uygulanmaktadır. Her iki akupunktur yönteminde acısız ağrısız bir uygulamaya sahiptir. Vücut akupunktur tedavisi olsun kulak akupunktur tedavisi olsun kesinlikle steril ortamda ve işin ehli doktorlar tarafından uygulanması çok önemli bir husustur.
Ne yazık ki günümüzde akupunktur uyguluyoruz diye akupunktur iğnelerini gelişi güzel vücudunuzun herhangi bir yerine batıran konusunda uzman olmayan ve sertifikasız kişiler, sağlığınızı tehlikeye atmakla birlikte şikayetiniz üzerinde hiç bir etki gösterememektedir. Akupunktur tedavisinin eğitimini almış uzman hekimler, akupunktur tedavisinin hangi çeşidini uygularsa uygulasın şikayetinize yönelik uygulama yaparlar. Yaptığı uygulamayı takip ederek sağlığınıza kavuşmanıza destek olurlar.
Vücut akupunktur iğneleri çok ince iğnelerdir ve size acı vermezler. Akupunktur iğnelerinin sterilliği sağlığınız için en önem gösterdiğimiz konuların başında gelmektedir. İğneler kesinlikle tek kullanımlık olmalı ve paslanmaz çelik gümüş veya altın elementlerinden oluşmalıdır. Vücut akupunktur ister ağrı tedavisinde ister çeşitli metabolizma bozukluklarının tedavisinde kullanılsın, akupunktur yaptıran hastanın tedavideki istikrarı büyük önem taşımaktadır.
Vücut akupunkturunu uygulatan hasta doktorun söylediğini harfiyen uygulamalıdır. Vücut akupunkturu tedavisi ile tedavi olmak isteyen hasta, doktorun söylediği tarihlerdeki seansları ertelememeli veya iptal etmemelidir. Akupunktur tedavisinin her çeşidinin en önemli anahtarları, akupunktur tedavisini uzman ve sertifikalı hekimin yapması, steril ve kaliteli gerçek akupunktur iğnelerinin kullanılması, hastaların istikrarlı ve hekimin söylediği tüm tavsiyelere harfiyen uymalarıdır.
Vücut akupunkturu ile kulak akupunkturnun bir arada uygulanmasını hekiminiz uygun görür ise, özellikle bağımlılık tedavilerinde kulak akupunkturunun etkisinin yanında vücut akupunkturunun rahatlatıcı ve metabolizma hızlandırıcı etkisi stresin azaltılmasında çok yardımcı olmaktadır.
Vücut Akupunktur Tedavisi Sindirim Sistemimiz – Kalp Sağlığımız Üzerinde Etkisi
Hastanın sindirim sistemindeki bozukluk aslında birçok hastalığın kaynağı olabilmektedir. Bağırsaklardaki sindirim zorluğu olarakta bilinen kabızlık tedavisinde vücut akupunktur tedavisinin etkisi ispatlanmış şekildedir. Zayıflama tedavisinde çok etkin rol oynayan kulak akupunktur tedavisinin yanında, sindirim zorluğu çekilen hastalarda vücut akupunktur tedavisi de tavsiye edilmektedir.
Kulak akupunkturnun şekeri düzenleyici etkisi vücut akupunktur tedavisinin kan akışını hızlandırmadaki rolü ile birleştirildiğinde, kandaki pıhtılaşma oranı azaldığından kalbin daha kolay çalışmasına etki eder. Akupunktur tedavisinin yarattığı bu önemli etki, vücudumuzun motoru olarak adlandırdığımız kalbimizi hem korumda hem de daha hızlı ve kolay çalışmasında büyük rol oynamaktadır.
Akupunktur tedavisinin uygulandığı hastalarımızın kan şekerlerini düzenli kontrol etmeleri, mümkünse tiroid testlerini yaptırmaları, önemlidir. Hastalarımızın bu testleri yaptırdıktan sonra doktorunuzun görüşleri doğrultusunda akupunktur tedavisine başlanır. Akupunktur tedavisi sonrasında da hastalarımızın yeniden bu testleri yapmaları akupunktur tedavisinin etkisini görmelerine yardımcı olacaktır.
Akupunktur ve Bağımlılık Tedavilerinin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Faktörler
Akupunktur tedavisinde özellikle kilo kontrolü yada herhangi bir madde bağımlılığı söz konusu ise tedavi sonrasında uygulanan doktor gözetimi seanslarını takip ederek aksatmadan seanslara katılımı sağlanmalıdır. Bir çok hastamızın yaptığı en büyük yanlış, ister vücut akupunktur tedavisi ister kulak akupunktur tedavisi olsun ilk üç seanstan sonra kendilerine olan güveni artmakta ve akupunktur iştahımı kesti bundan sonrasını ben hallederim demeleridir. Doktorunuzun belirlediği seanslara gelmeyen hastalarımız ne yazık ki daha sonra yeniden muayenehanemizde başvurup tedaviye baştan başlamaktadır. Bu durum hem size zaman hemde maddi açıdan para kayıp ettirir.
Akupunktur tedavisinde istikrar en önemli faktördür. Hasta akupunktur tedavisine karar verirken doktoruna güven içinde olmalıdır. Tedavi süresini kendi kafasına göre kesmemeli yada ara vermemelidir. Hastalarımızın açlık ve tokluk kan şekerlerinin düzene girmeden seanslarına çok düzenli gelmeleri gerekir. Kan şekeri düşüklüğü size durmadan tatlı yeme isteği oluşturacaktır. Hastalarımızın çoğu aslında çok yemek miktarı ile beslenmemektedir. Besin değeri düşük yiyecekler tercih etmektedir. Ayrıca bazı yediği gıdalardan dolayı yada diğer olası etkenlerden dolayı migren ağrısı çeken hastalarımıza uygulanan akupunktur ile migren tedavisi çok başarılı sonuçlar vermiştir.
Akupunktur Tedavisinde Yapay Tadlandırıcların Yaptığı Bağımlılığı Ortadan Kaldırma
Bu da daha çok tatlı üzerine kurulmuş bir beslenme alışkanlığı kazanmasına sebep olmaktadır. Tatlı alışkanlığı glikoz früktoz şurubu gibi yapay tatlandırıcılarla gideriliyorsa tehlike iki kat büyümektedir. Vücudunuzun insülin hormonu salgılamasını doğal olarak üretmek amacıyla uygulanan kulak ve vücut akupunktur tedavisi uygulamasında yapay tatlandırıcılardan uzak durulması gerekmektedir. Akupunktur tedavisi süresince hazır gıdalardan, içerisinde yapay tatlandırıcı bulunan gıdalardan uzak durması sağlanmaktadır. Akupunktur kan şekerini düzenlerken siz zaten doğal olarak yapay tatlandırıcılı gıdalardan uzak durmuş olacaksınız.
Ayrıca kanalımızdan vücut akupunkturu uygulamasını izleyebilirsiniz.
Akupunktur kalemi doktorların bazı akupunktur noktalarını bulmakta kullandığı, sinir uçlarını bulmakta yardımcı olan elektronik aygıtlardır. Son günlerde akupunktur kalemi adı altında elektronik cihazlar piyasaya sürülse de, ne yazık ki hangi sinir ucuna hangi oranda masaj yapılacağı konusu tıp eğitimi gerektiğinden sağlığınızdan olabilirsiniz.
Vücudunuzun her sinir ucuna uyarının yapılması kesinlikle sağlıklı bir işlem değildir. Akupunktur tıp doktorları tarafından yapılması gereken, vücudunuzun sinir sistemini iyi tanıyan, kişiden kişiye değişebilen anatomik yapıyı çözebilen profesyonel kişilerce uygulanmalıdır.
Akupunktur kalemi adı altında satılan ürünler ne yazık ki piyasada bulunan neşterlere benzerler. Önemli her insana özgün olan akupunktur noktalarının, kişinin şikayetlerine göre belirlenmesi ve uyarılma sürecinin yine kişinin durumuna göre planlanmasıdır.
Dynamic Akupunktur Kalemi Nedir?
Dynamic akupunktur kalemi diye tabir edilen cihaz, yine bilinçsizce sinir sisteminize titreşim göndermenizi sağlayan bir aygıttır. Profesyonel akupunktur doktorlarının tavsiye ettiği bir cihaz değildir. Yukarıda belirttiğimiz gibi akupunktur noktaları kesinlikle doktor gözetiminde ve kontrolünde, akupunktur sertifikası olan tıp doktorları tarafından uygulanmalıdır.
Akupunktur Kalemi Yorum
Akupunktur kalemi kullanan bir çok hastamız ne yazık ki boşuna ücret ödemişlerdir. Bize yönlenen hastalarımız, profesyonel bir doktor tarafından uygulanan yalnızca kulak akupunkturu tedavisinin bile çok fazla etki gösterdiğini açıklıyorlar. Elektronik akupunktur kalemi kullananlar, akupunktur kalemi kullanan hastalarımızın yorumları, akupunktur kalemini kullanan hastalarımız tarafından tamamen olumsuz yöndedir. Hatta tam tersine yanlış sinirlere uygulanacak olan olumsuz bir baskı, var olan sağlığınızı kayıp etmenize neden olabilir.
Akupunktur tedavisi çok profesyonel yöntemler ve tıp eğitimi gerektiren önemli bir tedavidir. Sağlığınızı riske atmamanız gerektiğini bir kez daha hatırlatır, sağlıklı günler dileriz.
Fitoterapi, bitkilerle veya bitkisel kökenli ilaçlarla tedavi bilimidir. Yeryüzündeki binlerce çeşit bitkinin tamamı elbette ilaç olarak kullanılmamaktadır. Bunlardan sadece bir kaç yüzü içerdiği güçlü etken maddeler sebebiyle tedavi edici amaçlı olarak kullanılmaktadır. Fitoterapi; şifa kaynağı olan bu bitkilerin etken maddelerini, bu etken maddelerle üretilmiş preparatları ve bu preparatlarla yapılan tedavileri inceleyen insanlık tarihinin en eski bilim dallarından biridir. Fitoterapi; yalnızca hastalıkları tedavi etmek veya hastalıkların şiddetini azaltmak için değil, onlardan korunmak için de kullanılmaktadır. Diğer tamamlayıcı ilimler gibi, modern tıpla koordinasyon içinde çalışır, hastaya ve durumuna bütünsel yaklaşımı esas alır. Dünyada özellikle 1950’lerden bu yana Almanya ve Japonya’da genel tedavi protokolü içinde çok aktif bir yere sahiptir. Fitoterapinin ülkemizde de bilinirliği her geçen gün artmaktadır.
Fitoterapi’de Bitkilerle Gelen Sağlık
Bitkiler yeryüzündeki zor şartlarla mücadele edebilmek ve hayatta kalabilmek için çok farklı kimyasallar üretirler. Literatürde insanlar için ‘‘tedavi edici’’ nitelikte etken madde barındıran bu bitkiler şifalı bitkiler olarak anılır. Bu bitkilerden elde edilen özler farklı formlarda (tablet, kapsül, şurup vs.) ilaç haline dönüştürülür. Şifalı bir bitkinin tarımının nasıl yapıldığı, tarladan nasıl toplandığı, yetiştirilirken tarım ilacı kullanılıp kullanılmadığı, toplandıktan sonraki saklama koşulları, küf, ağır metal veya toksik maddeler içerip içermediği, etken maddenin bitki içerisinden nasıl alındığı o bitkinin tedavideki etkinliği açısından büyük önem taşımaktadır. Örneğin, bir bitkinin kendini mantara karşı korumasını sağlayan ve bitkide doğal bağışıklık sistemi olan adlandırılan ‘‘salvestrol’’ maddesi, tarım ilacı kullanılarak yetiştirilen bitkilerde bulunmamaktadır. Bitki, mantara karşı kendini koruyacak kimyasalı dışardan hazır olarak aldığı için bu doğal maddeyi salgılamamakta, o bitkiyi ya da bitkiden alınan özler ile üretilmiş ilaçları kullanan kişiler ise bu nedenle istenen faydayı görememektedirler. Bu nedenle, fitoterapi tedavisinde önemli yeri bulunmaktadır.
Fitoterapi’de Dozun Önemi
İster bitkisel ister kimyasal olsun bir maddenin kullanım dozu tedavi için kritik önem taşır. Bir ilacı kullanırken bazen düşük doz tedavi edici olmaktan uzak kalırken, yüksek doz ise zehirleyici hatta öldürücü olabilmektedir. Yeryüzünde hiç bir maddenin yan etkisi veya zararı yoktur diyemeyiz. Suyun bile gereğinden fazla tüketilmesi durumunda ölüme sebep olduğunu biliyor muydunuz? Bu nedenle, kullanılan ilaçlar bitkisel de olsa herhangi bir problemle karşılaşılmaması ve etkin bir fayda sağlayabilmesi için mutlaka bu konuda eğitim almış hekimlere danışılmalı; doğru ilaç, doğru doz ve doğru kullanım süresi konusunda bilgi sahibi olunduktan sonra tedaviye başlanmalıdır. Bilinçsiz ve gelişi güzel kullanımlar telafisi olmayan ciddi sonuçlar doğurabilir. Fitoterapi, akupunktur tedavisi başta olmak üzere diğer geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemleri ile kombine bir şekilde kullanılır.
Fitoterapi’nin Kullanım Alanları Nelerdir?
Astım, bronşit gibi solunum yolları hastalıkları,
Kalp ve damar hastalıkları (Dolaşım bozuklukları, hipertansiyon…)
Romatizmal hastalıklar (Kas romatizması, eklem romatizması, ankilozan spondilit…)
Psikiyatrik hastalıklar (Depresyon, aşırı kaygı ve endişe, sınav stresi, korku)
Metabolik hastalıklar (Obezite, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kilo alamama)
Sindirim sistemi hastalıkları (Mide ve bağırsak problemleri, ülser, crohn hastalığı)
Alerjik hastalıklar
Üst solunum yolları enfeksiyonları (Grip, nezle, soğuk algınlığı vs.)
Jinekolojik hastalıklar (Menopoz öncesi ve sonrası)
Kanserde kemoterapi ve radyoterapi sonrası şikayetlerin azaltılması, tedaviye destek olarak kullanılmaktadır.
Ankara Etimesgut, Sincan, Fatih, Batıkent, Çayyolu, Ümitköy, Konutkent, Yaşamkent’ten kliniğimize akupunktur ile zayıflama için gelen hastalarımıza aynı zamanda fitoterapi desteği de vermekteyiz. Aslında problemlerimizin çoğunun çözümü doğada saklı. Bütün mesele bu çözümleri yerinde ve dozunda kullanabilmekte.
Dilerseniz sosyal medya üzerinden youtube, instagram, facebook ile bizi takip edebilirsiniz.
Ayrıca fitoterapi ile tedavi olan hastalarımıza önerdiğimiz, akupunktur tedavisi sayfamızı incelemenizi öneriyoruz.
Bedenimiz Akupunktur Tedavisine Nasıl Cevap Veriyor
Hepimiz uzun zamandır sürdürüle gelmiş alışkanlıkların olumsuz taraflarının dezavantajlarını yaşarız. Vücut sağlığının kısa zamanda bozulmaması, bu alışkanlıkların bertaraf edilmesiyle doğru orantılıdır. İşte tam da şimdi, bu yazıyı okurken, bizden size gelen bilincinde ötesinde mükemmel bir sağlık çağrısı alıyorsunuz.
Artık bu olumsuz alışkanlıklarınızın gündelik dögüsünden çıkmak üzeresiniz. Sağlığınızı izlemek istermisiniz? Bedeninizi izleyin. Bedeninizdeki sağlıklı görüntü sizde muhteşem bir mutluluk ve tatmin hormonunu harekete geçirecek.
Sadece beden sağlığı değil. Ruhsal sağlığınızda akupunktur zayıflama tedavisi ile muazzam seviyelere ulacaşacak. Artık ağlamayı bırakıp gülmeye başlamak zamanı. Artık umutsuz bir iradeyi kırma zamanı. Bunun için sadece ufak bir yardıma ihtiyacınız var. Bu yardımın adı akupunktur zayıflama tedavisidir.
Kendi Gücünüzü Farkedin
Siz sadece kendi içinizdeki güçten vazgeçtiniz. İrade gücünüzden. Çünkü hormon dengeniz, kan şekeri dengeniz ve buna benzer vücut dengeniz değişti. İrade artık vücut dengesini yeniden oturtmakta zorlanır oldu.
Hiç kimse sizin neleri başarabileceğinizi, hangi hedeflere hangi sürede varabileceğinizi söyleyemez. Çünü bunları bilemez. Size bir teşhis konulursa eğer, tahminleri eleyin. Teşhis tam olarak doğruysa dikkate alın. Hayatta bir çok farklı olasılığın bir araya gelebileceğini ve bu gücün sizde olduğunu unutmayın.
Bu durumda artık hayatınızda yeni seçimler yapmanız gerekebilir. Bu seçimleri eski alışkanlıklarınızdan kurtularak yapmanız gerekiyorsa, işte bu sizi zorlayacaktır. Akupunktur tam da bu noktada, sizin zorlandığınız noktada yardıma koşar. Çünkü bozulmuş bir vücut dengesiyle iradenizle savaşmak yerine, hormon el, elementsel, enerji durumsal, hücre enerji üretimi ve iletimi gibi bir çok noktada dengenin sağlanmasından sonra artık işiniz çok basit.
Akupunktur tedavisi ile sadece fiziki denge değil, sınırlı düşünce yapınızdan, aşamadığınız bazı olumsuz duygularınızdan da kurtulmanızı sağlar. Tüm bunların akupunktur tedavisi ile yapılabildiğini anladığınızda, yani tedavinin ilk üç seansında bunu gerçekten hissettiğin izdeki o mucizevi bakışınız, akupunktur tedavisinin en başarılı olduğu başlangıç aşamasıdır.
Psikolojik değişikliklerle birlikte önünüze bir çok yaşam tarzına dair olasılıkları düşünme fırsatı çıkar. Tam da bu an, tüm mucizelerin hayatınızda, tamda önünüzde durduğunu fark ettiğiniz andır.
Vücut Dengesini Bozan Kavramlar
İnsan vücudunun dengesini bozan en önemli faktörler korku, panik, endişe ve kaygıdır. Akupunktur tedavisi sırasında yaşayacağınız rahatlama esnasında bu sayılan duygulardan tamamen kurtulmanız hedeflenmektedir. İnanç gücü ve bu gücü ayağa kaldıran enerjinin vücudunuzdaki döngüsünün sağlanması, akupunktur tedavisi için her şeydir. Bağışıklık sisteminin çözülemeyen gizemli gücü enerji aktarımındaki dengenin sağlanması ve inançtır.
Düşünceleriniz bağışıklık sisteminiz komutanıdır. Çok yetenekli askerleriniz bile olsa kazanılacağından emin olunamayan bir savaşta komutanımızın düşüncesini okursanız, kendi yeteneklerinize bile güvenemezsiniz.
Bağışıklık Sisteminin Akupunktur Bağlantısı
Yani bağışıklık sisteminizin komutası sizdedir. Bağışıklık sistemi sadece hastalıkları bertaraf etmeye yarayan askerler değillerdir. Bağışıklık sistemi vücudunuzun dengesini kuran, nerede ne zaman neyin hangi miktarda üretileceğinin kararını veren beynin komutlarını uygulayan bir sistemdir. İradenizin gücü aynı zamanda bağışıklık sisteminizin gücüyle de doğru orantılıdır.
Stres seviyesi ve fazla salgılanan kortizon ise bu sistemin baş düşmanıdır. Her şey yolundayken bile stresli olan insanların durumunu hiç düşündünüz mü?
Vücut dengesinin tamamen bozulduğu ve hormonların dengesizce üretildiği bir fabrikayı düzeltmek akupunktur tedavisinin gerçek işidir. Düşünceleriniz ile bir makineyi kontrol ediyorsunuz aslında. Bu makinemde ne zaman hangi düğmeye basacaksınız? Bu kararları alırken inançlarınız sizi kontrol ediyor mu? Biraz düşündürmek istedik sizi.
DNA İle Kanıtlanmış Enerji Dengesi
Dünyaca ünlü yapılan bir üç kap isimli kök hücre deneyinde, hücrelerin genetik nitelendirmelerinin, yani hücrelerin kaderinin belirlenmesinin, çevresel ve ortamsal durumlara göre değiştiğini ispatlamıştır. Yani daha da açıklayıcı olursak aynı DNA ve aynı hastalık yatkınlığı bulunan canlılardan biri hasta olmazken diğeri hasta olabilmektedir. Biri iyi olabilirken biri iyi olamayabilir.
Nasıl beslenmeliyiz? sorusu günümüzün hiç kuşkusuz en çok sorulan sorularından biridir. Sağlık konusu açıldığında beslenme ile ilgili gerçeklerle yüzleşmek birçoğumuz için oldukça can sıkıcıdır. Neleri tüketmemiz ya da tüketmememiz gerektiği çoğu kez tartışma konusu olmuştur. Bazen çok faydalı olduğu düşünülen bir besinin o kadar da faydalı olmadığı anlaşılır, hatta tüketilmemesi gerektiği bile söylenir! Çok saygı duyduğumuz hocalarımızın bile bazen televizyon programlarında biri birileriyle çelişen açıklamaları bizi artık bu konuda umutsuzluğa sürüklemeye başlar. Alanında uzman, saygın bilim insanlarınca hazırlanan diyet listeleri gazete, dergi ve İnternet sayfalarını süsler. Seçim yapmakta zorlanır, aklımıza yatanları uygulamaya çalışırız. Halbuki her şey o kadar sade ve nettir ki; uygulanması ve sürdürülmesi kolay bir beslenme biçimi bizi çoğunlukla hedefimize ulaştıracaktır aslında. Olayı karmaşıklaştıran ve maalesef biraz da bizleriz. Detaylarda boğulmadan, bazı temel gerçeklere bağlı kalarak benimseyeceğimiz beslenme alışkanlıkları zaten sağlıklı bir şekilde yaşantımızı sürdürmemizi sağlayacaktır.
Ticari çıkarlar sebebiyle doğallıktan her geçen gün daha da uzaklaştırılan gıdalar son zamanlarda sağlığımızı ciddi şekilde tehdit eder hale geldi. Rafine gıdaların raf ömürlerini uzatmak ve cazibelerini arttırmak amacıyla katılan renklendirici ve tatlandırıcı kimyasallar geleceğimiz için büyük bir endişe kaynağı. Artık, kendimizi daha fazla korumak zorundayız. Özellikle “paketlenmiş rafine gıdalardan” olabildiğince uzak durarak güzel bir başlangıç yapabiliriz. Bu bölümde, bugüne dek, bizzat denediğim, fayda görüp benimsediğim beslenmeye dair temel gerçekleri sizlerle paylaşacağım. Hedefimiz her zaman ki gibi öncelikle hasta olmamak ve sağlığımızı korumak olacak. Bu da birçok besinden eşit şekilde yararlanabileceğimiz güçlü ve dengeli bir beslenme tarzıyla mümkün.
Ankara Kızılay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK akupunktur kliniğinde size özel beslenme programlarıyla görüşmek üzere…
Akupunktur diyabet tedavisi ile insülin bağımlılığına son
Akupunktur ve Bilim Bağı
Akupunktur bilimsel mi? Yazımıza geçmeden önce belirtmeliyiz ki günümüz tıp anlayışı ile şifa bulunamayan bir çok hastalık var. Bir çok durumda iyileşemez denilen hastalıkların, hastanın moral ve motivasyonun düzeldiğine şahit oldum ve olmaktayım. İyileşme denilince akla gelen şey, o anki rahatsızlığınızdan kısa zamanda kurtulmak mı? İyileşme eğer hastalık kısa vadede tekrarlamıyor veya hiç tekrarlamıyor ise iyileşmedir. Birçok insan basit bir soğuk algınlığında bile kimyasal ilaçlar alarak kendisini iyi hissetmeye başladığı anda iyileştiğini sanır. Oysa durum birçok durumda farklıdır.
İyileşme bana göre, vücudun iyileşmesini sağlayan bağışıklık sisteminin ve diğer tüm sistematik çalışan hücrelerin enerjisini sağlayan enerji kaynaklarının düzgün yapılanmasıdır. Her zaman köyde yaşayan yada ekonomik olarak kısıtlı olanaklara sahip çocukların, yani ilaç ve hastane kısıtı olan bir yaşam tarzı olanların nasıl fazla hasta olmadığını şaşkınlıkla izlerler. Bu bir mucize midir? İlaç alacak para olmaması şans mıdır? Şanssızlık mı? Yoksa akupunktur bilimsel mi? sorusundan önce sormamız gereken şey, pozitif tıp yöntemlerinin içine alternatif tıp yöntemlerini acilen almamız gerekliliği mi?
Olumsuz Şartlar İle Başa Çıkmak İçin Akupunktur Bilimsel Bağlantılarını İnceleyin
Yediğimiz yiyeceklere baktığınızda doğal olan hemen hemen hiçbir şey kalmadı. Bu durum ne yazık ki hasta olmanızı tetikleyen en önemli faktör halinde. Sizleri yediğiniz yiyeceklerin doğal olmadığını bildiğiniz için, fazla sıkmadan konuya geçmek istiyoruz.
Ankara akupunktur zayıflama tedavisi için vücut akupunkturunda iğne kullanımı.
Ortam ve şartları kabul etmeyip, değişim için bir şeyler yapmaya çalışmakla birlikte, bu sitede şuan bu yazıyı okuyorsanız, var olan şartlarda alternatif tıp yöntemlerinin bizlere nasıl yardımcı olacağını öğrenmeye çalışıyorsunuz demektir. Özellikle böylesine doğal olmayan bir ortamda, yaşamanın tek şartı olan güçlü bir bağışıklık sistemini harekete geçirmede akupunktur tedavisinin önemini vurguluyoruz. Akupunktur bilimsel mi? Sorusunun yanıtını Ankara akupunktur sayfamızda da çok geniş çaplı bulabilirsiniz ve akupunktur hakkında detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.
Vücudumuzun iyileşme gücü nedir? Nasıl Ölçülür?
Aslında beynimizin duygular ile ilişkisi, yaşamımızda önümüze çıkan her türlü duygusal ve fiziksel deneyimler kendi kendimizi tedavi edebilmemizin yani içimizdeki ecza deposunun anahtarıdır. Hiç bir şeye bağımlı yaşamamak özgürlüktür. Herhangi bir ilaca bağlı kalmadan, veya söylenilenleri yapmak zorundayım hissiyle kendinizi zorlamadan da, vücudunuzdaki hasarları tamir edebilir hatta kilo verebilirsiniz. Çünkü aslında fazla kiloda, vücudunuzdaki bir hasardır. Örneğin yaşlanmak diye bir kavram yerine hücre azalmaları veya hücre yıkımları denir.
Tam olarak hastalığın temeli ve nedeni bilinmeden tedavi yöntemi geliştirmek, hatta tedavi etmeye çalışmak büyük bir hatadır. Bazı ilaçlar bağışıklık sisteminde hastalığınızı da baskılar. Hepsi olmasa da bazı diyetlerde kilo verdirse de devamlılığı gelmez. Çünkü baskılayarak değişime uğratılmış bir vücut özgür kaldığında aynı insan gibi eski davranışlarına yönelecektir.
Erkek hastalarımız bu örneği askerlik hizmetiyle çok daha iyi anlayacaktır. Önemli olan özgürce vücudumuzun nasıl tepkiler vermesi gerektiğini eğitmektir. Burada zihniniz, algılarınız, düşünceleriniz, bağışıklık sisteminin çalışmasını sağlayan yakıt gibidir. Akupunktur tam bu noktada, bağışıklık sisteminizin çalışmasını sağlayan yakıt yollarını onarır.
Enerji akışını yeniden sağlayarak bağışıklık sistemini tetikler. Bağışıklık sistemi sadece, vücudu kimyasal saldırılara karşı koruması görevi yoktur. Bozulmuş olan hücresel yapıyı tamir etme, vücudun ısı dengesini koruma, vücudun bozulmuş olan yağ dengesini ve tüm kimyasal, hormonsal dengeyi tedavi edebilme gücüne sahiptir.
Hücrelerin Çalışmasında Akupunktur Etkisi
Hücrelerin çalışmasını sağlayan şey sadece enerji ocaklarında üretilen enerji değildir. Kaldı ki akupunktur tedavileri en çok enerji ocaklarının düzgün çalışmasını sağlayabilir. Zaten hücrelerdeki enerji dengesinin yeniden kurulması, vücudun birbirine bağlı tüm sistemini çalıştırır. Vücudumuz sizin düşündüğünüzden çok daha akıllı bir sistemle çalışır. Kanseri olumlu düşünerek yenebilen hastalarımız, vücudun aklını iyi çalıştıran kişilerdir. Sizler sadece yaşam tarzınız, sporla bağınız, yedikleriniz gibi faktörlerden etkilenmezsiniz.
Düşünceleriniz, duygularınız, hayattaki isteklerinize karşı hayatın size ne oranda cevap vererek mutlu ettiği gibi etkenler, diğer yukarıda saydığımız faktörlerle aranızdaki bağı büyük ölçüde belirler. Örneğin mutsuz ve olumsuz düşünen biri yürüyüş yapmak bile canı istemez. Çok yaygın olarak ta çok fazla yemek yediği gözlemlenir. Bu kadar stres altındaki bir insanın birde diyet programları gibi daha çok stres yükleyici unsurlarla savaşabilmesi ve başarılı oluşu gerçekten çok zordur.
Bedenin Kendisini İyileştirme Gücünü Akupunktur Nasıl Tedavi Eder?
Çok büyük uluslararası şirketler insanlar üzerinde birçok inceleme yapar. Amaç ürünlerini en fazla şekilde satarak en çok parayı kazanmaktır. Vücudunuzun sizlere anlatılandan ve inandırılan dan çok daha etkili bir savunma sistemi ve iyileştirme gücü vardır. Zihin ve enerji tıbbı akıl almaz şekilde etkinliğini en iyileşmez denilen hastalarda göstermektedir. Bedeninizin iyileştirme gücü zihinle başlar.
Enerji döngüsüyle sistemi tamamlar ve vücudunuzun tüm değerlerini olması gerektiği gibi düzenler. Şuan hala bedenin kendi kendini iyileştirme gücü hakkında yeterli eğitim tıp fakültelerinde verilmemektedir. Algı, düşünce ve zihin olumsuzluklara karşı değişim gösterirse, hücrelerinizin en verimli şekilde çalışmasını sağlayan elektriksel sinyallerde o derece etkili iletilecektir. Akupunktur tedavisinin sağladığı muhteşem onarım aslında enerji döngüsündeki hataları gidererek vücudun kendini onarmasını sağlamaktır.
Vücudumuzu yöneticilerinin beyin ve kalp olduğu şeklindeki bir düşüncenin, vücudumuzu makineye benzeten yapısal zihniyetin olduğu fikri eldeki tek fikir olarak günümüze kadar yansımaktaydı. Oysa şimdi vücudun herhangi bir yerinin merkez olmadığı konusunda bilim adamları hem fikir. Beyin burada sadece duyu organlarından gelen verinin bilgi dönüştürücüsü ve işleyicisi gibi çalışmaktadır.
Fakat bilginin tamamen depolandığı bir birim değildir. Burada bilim dünyası enerji dünyasını çok fazla dışarda bırakarak bir makinenin parçalarını onarıyormuş gibi hareket etmişlerdir. Maddeye dikkat ettik fakat maddeyi harekete geçiren enerjinin doğru şekilde yönetilmesine dikkat etmedik.
Akupunktur ile Vücudun Enerji Alanı Düzenlenmesi
Bu durumun bilimsel kanıtlarından biride MEG denilen cihazlar ile zihnin enerji alanlarını okuyarak kişi düşüncelerini anlama üzerine yapılan çalışmalardır. Bu durumu dahada anlaşılabilir şekilde anlatacak olursak, beynimiz bilgiyi işlerken bir anlamda bu bilginin yayınını da enerji olarak yapıyor demektir. Aynı zamanda alıcı ve verici bir anten görevini de görmektedir. Kimya ve biyoloji alanındaki muhteşem gelişmelerin tıp dünyasına kazandırdıklarının yanında insan vücudunun sadece kimyasal bir makine olduğu görüşü de yaygınlık kazanmıştır.
Bu durumda eğer biz kimyasal bir makine isek, kimyasal ilaçlar ile de iyileşebilir dik. Tıp dünyası bir noktaya kadar bu metot ile bazı hastalıkların üstesinden geldi bazısının üstesinden geliyormuş göründü. Fakat kronikleşmiş ve çaresi bulunamayan hastalıklar üzerinde ne yazık ki etkisi bitiyordu. Bazı ilaçlar ile yapılan tedaviler aslında anlık rahatlamayı sağlıyor hastalık bir ay sonra yeniden tekrar ediyordu. Aslında pozitif bilim sadece mekanik evrene yöneldiğinden dolayı, her şeyin çaresi kimyasal ilaçlarda aranılmaya başlandı.
Akupunktur ve Modern Fizik
Yukarıda anlatılan mekanik evren kuramını yıkan Quantum fiziği gelişmeleri, başta gerçek nedir sorusunu değiştirmeye başladı. Quantum fiziğinde gözlenen elektron davranışları aynı zamanda biyolojik yapımızda da işliyordu. Mevcut olan indirgemeci yapı, maddeyi dolayısıyla biyolojik yapı taşlarımızı en küçük parçalara bölerek inceliyordu. Bilimsel açıdan da insan vücudu, basit organizma yapıları gibi görülüyordu. Yani moleküler çarpışmalar ile bilgiye sahip oluruz ve vücudumuz işler metodu.
Hücre bir havuzsa, moleküler iki tane farklı renklerde top farz edelim. Bu mekanik görüşe göre havuzun içindeki topların birbirlerini çok hızlı şekilde bulup yapışması gerekiyor. Bunu tüm vücudumuzda gerçekleşen tüm hücresel aktiviteler olarak değerlendirirsek ne kadar gülünç bir durum olduğunu gözlemlersiniz. Burada bilinci sadece enzim ve hormonlara bağlayan bir görüşü açıklıyoruz. Günümüz modern tıbbı duyguları enzim ve hormonlar olarak açıklayarak orada bırakmıştır. Tüm vücudun kontrol sistemi enzim ve hormonlara bağlanmıştır.
Yalnızca böyle bir yaklaşım insanın tüm davranışlarını düşüncelerini, bağışıklık sistemini, hücre hareketlerini açıklamada çok yetersiz kalıyor. Günümüzün tıbbı sadece maddenin üstünlüğüne dayanarak hareket etmektedir. Modern fizik takibi yapan kişiler aslında bunun sadece madde ile açıklanamayacağını anladılar. Yalnızca maddenin değilde zihnin ve ruhun, enerjinin madde ilişkisinin önemini modern fizikçiler açıklamaya başladılar.
Akupunktur ve Deneyler Bağlantısı
Sarkaç deneyini herkes bilir. en uçta birbirine çarpan topların en sondaki topu nasıl etkilediğini görürsünüz. Vücudumuzda böyle çalışır. Tüm sistem beraber çalışır. Bilim hücresel boyuta indi. Fakat hücrelerin birbiri ile nasıl konuştuğunu, verileri nasıl kendi içinde düzenleyip yorumladığını kimse anlamıyor. Yani benim rahatsızlığımı yenebilirim derseniz öyledir. Ben bunu başaramam çok zor derseniz evet yine öyledir. Buda doğrudur. Diğeri de. Zihinsel olarak niyetiniz, yaşamdaki sonuçlarınızı belirler.
Düşünceniz, duygularınız, zihninizdeki olumlu düşünceler, akupuktur tedavisinin enerji döngüsündeki tedavi niteliği ile birleştiğinde bağışıklık sisteminizin nasıl harekete geçerek tüm iç salgı bezlerinize yani tüm kimyanıza etki ettiğini kendiniz hissedebilirsiniz. Yüksek stres oranının vücudunuzda yarattığı tahribatı dudak uçuklamasından tutunda, ateşinizin yükselmesine kadar yaşarsınız. Bunu kendiniz hissedebilirsiniz. Zihninizdeki düşüncelerinizin fiziksel yapınıza olan etkileri artık 20 yılı aşkın çalışmalarla gözler önüne de serilmektedir.
Bedenin Yarattığı Düşünceleri Akupunktur Düzenler mi? Akupunktur Bilimsel mi Makalemizde
Bu konuda yapılan çalışmalar beden sağlığı ile düşüncelerin sağlığının aynı paralelde gittiğini göstermiştir. Mustafa Kemal’ in sağlam kafa sağlam vücut da bulunur tespiti çok doğrudur. Yapılan çalışmalar pozitif düşünceler ile birçok yararlı kimyasalı bilimsel olarak gözler önüne sermiştir. Kemoterapi hakkındaki çalışmalar sadece yüzde 9 işe yaradığını göstermiştir. Pozitif düşünce ile kanseri yenenlerin sayısı daha fazladır. Fakat bu demek değildir ki kanserli hastalarımız bu tedaviyi almasın. Bu değerlendirmeler kemoterapi yanında nasıl bir tedavi yapılmalıdır ki hastalığı yenme başarısı katlayarak artsın?
Vücudun enerji dengesinin çalışması stabilize hale geldiğinde devreye giren bağışıklık sisteminin gücü, tüm ilaçların gücünden yan etkisiz bir şekilde kat ve kat daha fazladır. Önemli olan bağışıklık sistemini yeniden çalışır hale getirmektir.
Diz ameliyatı olan hastalara yapılan araştırmaya göre hastaların yarısı arterit ameliyatı gerçekten oldu. Diğer yarısı dizleri açıldı fakat hiç bir şey yapılmadan dikiş atılıp kapatıldı. Bu 3 yıl süren araştırma sonucunda her iki grupta da diz ağrısı şikayeti eşit şekilde geçmişti. Yani bağışıklık sistemi eklem iltihabını kendiliğinden geçirmişti. Burada zihnin muhteşem enerjisini bağışıklık sistemini harekete geçirmekte kullanışının örneğini görebilirsiniz.
Plasebo Etkisi ve Akupunktur Farkı
Akupunktur ise bu etkinin gücünü enerji transferini sağlayan kanalları onararak, vücudun tüm dengesini sağlamak adına tüm hücrelere yayar. Çok rahat şekilde, istediğiniz ne var ise bağışıklık sistemini tam olarak bu isteğinize yönlendirir. Tüm bunların yanında bilim, sadece plasebo etkisinin bile ilaçlı iyileştirmenin 3/1 ini oluşturduğunu çözmüştür. Yani ilaç alarak iyileştiğini sanan birçok hasta aslında plasebo etkisiyle iyileşmiştir. Sadece plasebo etkisinin bile gücü bu kadar yüksekken, akupunktur tedavisinin gücünü hayal bile edemezsiniz. Akupunktur tedavisini ve diğer uyguladığımız tedavilerin videolarını izlemek isteyebilirsiniz.
Kulak akupunktur noktaları her insanda farklılık gösterebilir. Kulak akupunkturu sağlık bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tıp doktorları tarafından uygulanmalıdır.
Kulak Akupunktur Tedavisi İle Zayıflama Hakkında Merak Edilenler
Kulak akupunktur tedavisi ile zayıflama mümkün mü? Kulak akupunktur tedavisi ile vücut akupunktur tedavisi hangi hastalıklara uygulanır? Kulak akupunktur tedavisi mi? Vücut akupunktur tedavisi mi? Daha etkilidir? Tedavi uygulanırken hangi tekniklerden faydalanılır? Akupunktur tedavisinde kulaktan iğneler yoluyla yapılan tedavinin yeri nedir? Bu tedavisi yaptırmak, hangi hastalıkların tedavisinde yeterlidir? Akupunktur ile zayıflama yöntemlerinden en önemli yöntem kulak zayıflama noktları yönteminin hakkında her şeyi yazımızda bulabilirsiniz.
Kulak Akupunktur Tedavisinin Tarihçesi
Akupunktur aslında uzak doğuda binlerce yıldır uygulanıyor. Özellikle Çin tıbbı uygulamalarında daha çok vücut akupunktur ile hastalık tedavilerini gerçekleştirse de, akupunktur tedavisinin modern bilimle buluştuğu teknik ilk olarak Dr. Poul Nogier tarafından bilimsel çalışmalar ile ispatlanmış, kulak akupunktur denilen yani Auriküloterapi adı verilen yöntemdir.
Özelliklezayıflama teknikleri açısından tedavi kapsamlı bilimsel çalışmalar ile çok etkili bir şekilde uygulamaktadır. Çin tarafından da uygulanan bu tedavisinin bilimsel çalışmalarla birleşmesi ve sentezi olarak gördüğümüz bu nadide tedavi yöntemi, Fransa’da Doktor Poul Nogier tarafından ilk olarak uygulanmıştır. Doktor Poul Nogier aynı zamanda Fizik alanında eğitim görmüştür.
İnsan vücudunun duyma işlevini yapan kulağımızın, vücudumuzun çeşitli organları ile bağlantısını bulan Dr. Poul Nogier, yaptığı bilimsel çalışmaları ekibiyle ve konuda çalışma yapan diğer doktorlar ile paylaşarak uzunca bir süre kulak akupunktur tedavisi tedavisini bilimsel olarak geliştirmeye çalışmışlardır. 1951 yılında ilk bilimsel çalışmalarına başlayan Dr. Poul Nogier yarattığı bu yöntemi günümüze dek büyük tıbbi miras olarak bırakmıştır. 1970 yılında kulaktan iğneleme yöntemleri konusunda ilk bilimsel çalışmalarını yayınladığı kitabı ile birlikte Auriküloterapi adı verilen insan kulağının insan vücudundaki hastalıkları tedavi ediş biçimi anlatan tekniğine verdiği addır.
Doktor Poul’a göre aslında önemli bir buluş olan bu tedavisinin adını alan yöntem, akupunktur tedavisinin enerji anlayışından ziyade, bilimsel olarak izlenebilmiş çağdaş yöntemleri kullanarak yaratılan etkiyi gözlemlemeye dayanan bir yöntemdir. Vücudun bazı düzenleyici mekanizmalarına kulakta bulunan sinir uçları ile hükmederek, bozulan sinir uyarı sistemlerini yeniden düzenleyerek derleme yöntemi olarak açıklanabilir.
Kulak akupunktur tedavisi olarak halk arasında adlandırılan yöntemin, Dr. Poul’un makalesinin Çinceye çevrildikten sonra Çin kulak akupunktur teknikleri olarak geliştirildiğini söylemektedir. Kulak akupunktur yöntemleri olarak bilinen Auriküloterapi yönteminde, yeni frekans buluşları ile gıda in tolerans teşhisi yapılabilmekte ve insanın sağlığıyla birebir ilişkili olan beslenme düzenini değiştirebilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü kulak noktalarının adlarını standart hale getirebilmek için toplanmış ve doktor Poul konuşmasında yarattığı bu teknikleri Auriküloterapi tedavi yönteminin Avrupa ve Amerika’da tedavi sonuçlarından kaynaklı çok büyük bir talep olduğunu bilimsel istatistik bilgileri ile gösterdi.
Kulak Akupunktur Tedavisi (Auriküloterapi) Bilimsel Çalışmalar
Fransa’da yapılan klinik çalışmalarında kulak akupunkturunun etkilerini araştırmak üzere, derideki enerji değişikliklerinin analizleri ölçülmüştür. Örneğin vücudunuzda çeşitli bakteri ve virüs kaynaklı bir ateşlenme ilk olarak kulaklarınızda ortaya çıkmaktadır.
Kulak insan vücudunun tüm organlarının komuta merkezi gibi sinir uçlarının toplandığı nano boyutta bir omurilik sistemi gibi donatılmıştır. Kulağın yapısı kişiye özeldir ve her kulak yapısı aynı kar taneleri veya parmak izi, göz retinası gibi her insanda aynı değildir.
Tedaviyi uygulayan kişilerin kesinlikle akupunktur alanında sertifikalı bir hekim olması gereklidir. Tedavinin yetkisiz kişilerce gelişigüzel bir şekilde iğne batırma gibi işlemler ile yapılamaz. Bu durum sağlığınıza katkı vermek şöyle dursun zarar verebilir.
Kulak memesini insanın kafası olarak düşünürsek kepçe kısmını ayakları olarak düşünebilirsiniz. Tabi bu benzetme insanların anlamasını sağlamak için çok basitleştirilmiş bir tariftir. Çok eskiden modern tıp teknolojide bu kadar ilerleme göstermeden önce, özellikle uzak doğuda kulağın bazı noktalarını sıkıştırarak çeşitli tıbbi operasyonlar yaptıkları bilinmektedir.
Auriküloterapi Kulak Akupunkturu Nasıl İyileştirir?
Vücudumuzun anatomik yapısının minyatür bir maketi olarak düşünebileceğimiz kulak, sadece beş duyu organımızdan biri olarak işlev görmüyor. Vücudumuzda oluşabilecek birçok hastalığın önceden tedavisi öngörüsü çalışmaları, kulaktaki vücuda bağlı sinir yapısının çözülmesi araştırmaları ile birlikte halen devam etmektedir. İnsan beyni ile doğrudan iletişim halinde olan kulağımızdaki sinirlerin kontrolünü sağlayarak , insan beynine direk bazı hastalıkların tedavisinde hükmetme gibi bir yol bulunmuştur. Bunun adı kulak akupunktur tekniği yani Auriküloterapi dir.
İnsan beyninin yapabileceklerinin sınırları halen araştırmacıların yoğun ilgisini çekerken, İnsan beynine direk ulaşan sinir uçlarının kulak kepçesinde bulunması, bilim insanlarını tedavi teknikleri hakkında daha fazla araştırma yapmaya yönlendirmiştir. Şuan için bilinen sinir uçları ile etkisi gözlemlenmiş tedaviler, konunun eğitimini almış uzman hekimler tarafından yapılmaktadır.
Bu tedavinin ortak amacı, kimyasal ilaçların yan etkilerinden kurtularak mükemmel olan anatomik sistemimizdeki hatalı iletim yollarını yeniden uyararak çalışır hale getirmektir. Akupunktur ve kulak akupunktur tedavi teknikleri insan vücudundaki hastalıkların yan etki yaratan ilaçlardan kurtularak tedavi etme şansını ortaya koymaktadır.
Dünya’da halen vücudumuzun sinir sistemindeki iletiminden ve vücudumuzun enerji akışındaki engellerden kaynaklanan başta stres seviyesi, kas ağrıları, aşırı iştah veya iştahsızlık, obezite, ani olarak kandaki şeker oranı dalgalanmaları, migren ağrıları, zararlı bağımlılıklar, sebebi olmayan yorgunluklar, halsizlik, sebepsiz depresyon, çocuklarda görülen idrar tutamama gibi birçok konuda kulak akupunktur yöntemi ve vücut akupunktur tedavisi binlerce yıldır kanıtlanmış bir geçmişi vardır.
Kulak akupunkturu ile zayıflama hakkında Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK, Ankara’da sertifikalı ve konusunda deneyimli doktorlarımızdan biridir. Kulak akupunkturu ile zayıflama tedavisinde başarılı tedavileri göz önündedir.
Kulağınızın iç kısmındaki çıkıntıya tragus denilen bölgenin hemen aşağısına parmağınızı koyduğunuzda, nabzınızın parmak ucunuzda attığını hissede bilirsiniz. Kulak kepçeniz de ki beyninize direk ulaşan sinirler yardımıyla, beyninizin yanlış algıladığı acıkma hissini ve hatalı kan şekeri ayarlamalarını yaptırabilmek amaçlanmaktadır.
Kulak akupunktur tedavisi uygulandıktan sonra vücudunuzdaki birtakım olumlu hormonların salgılandığı gözlemlenmiştir. Başta mutluluk hormonu serotonin, tokluk hormonu olan leptin, ağrı kesici niteliğinde olan hormon endorfin, kan şekeri düzenleyici hormon doğal olarak vücudumuzun ürettiği insülin gibi vücut dengemizi düzenlemedeki baş aktör hormonlarının salgılanmasını kulak akupunktur tedavi teknikleri sağlamaktadır.
Kulak Akupunktur Tedavisi ve Diyet
Kulak akupunktur ile verilen diyete uyma konusundaki sorunlar ortadan kalkar. Tatlı bağımlısıyım, aç kalınca ellerim titriyor, mide kazıntısı durumuna dayanmam imkansız, benim bu diyeti uygulayabilmem mümkün değil, yesem de kendimi tok hissetmiyorum gibi yaşadığınız gerçek problemler için kulak akupunktur tedavisi yardımınıza koşmaktadır.
Birçok insan iradesinin zayıf olduğundan dolayı kendisini suçlar. Neden sabahları kahvaltıda hamur işine dayanamıyorum? Neden tatlı görünce bi tepsi baklava olsa yiyecek gibiyim ve doyduğumu hissetmiyorum? Neden aç kalınca vücudum titriyormuş gibi oluyor ve başım dönüyor? Gibi birçok sorunun tedavisi kulak akupunktur tedavisi geçmektedir.
Kişilerin kan şekeri düzenlenmeden diyete başlamasını istemek ve bu diyetlere uymasını beklemek, araba kullanmayı yeni öğrenen bir kişiyi direk trafiğin içinde araba kullanacaksın demek gibi bir şeydir. Kulak akupunktur tedavisi yapılan kişi yaklaşık 3 gün içerisinde doktorun talimatlarına harfiyen uyduğu taktirde zaten bir şey yemek istemeyecektir. Bunun yanında akupunktur ile gelen enerji akımındaki düzen kendinizi daha enerjik hissettireceğinden hareket etme isteğiniz artacaktır. Kan şekeri ve tansiyonun normale dönmesi, halsizlik hareket etme istememe, baş dönmesi, yere eğilmede yaşadığınız zorlukları giderecektir.
Akupunktur yaptıran bir kişi ilk tedaviye geldiğinde, zaten bu diyete uyabilse neden akupunktur yaptırayım düşüncesinde olmaktadır. Bu düşünceyi genelde hastalarımız 3 gün içerisinde atarlar. Çünkü uygulanması mümkün görünmeyen diyetleri akupunktur ile çok rahat uyguladıklarını görürler. Bu şaşırtıcı durum karşısında obezite hastalarımız tedavi seanslarını aksatmadığı ve süreçte doktor tavsiyelerine uyduğu sürece, akupunktur tedavisinin mükemmel tedavi edici süreci ile tanışmış olurlar.
Zayıflamak İçin Ne kadar Süre Akupunktur Yaptırmalı?
Kulak akupunktur tedvisi genelde hafta da bir doktor gözetimi ile uygulanır. Bazı hastalarımızda kulak ve vücut akupunktur tedavisinde doktor uygun görebilir. Bu tedavi tekniği ile zayıflamayı düşünen hastalarımızın en sık yanıldığı unsur, verilen diyeti uygulayamayacak olduğuna inanmasıdır. Akupunktur diyeti uygulatma tedavisidir. Hiçbir kişi yıllarca sürmüş yemek alışkanlıklarından bir anda vazgeçemez. İşte akupunktur sizin imdadınıza tam zamanında yetişmekte ve verilen diyeti uygulayabildiğinizi gördüğünüzde, yaşadığınız motivasyon ile yüksek oranda kilo vermeye başlama sürecidir.
Akupunktur hakkında detaylı bilgi için lütfen tıklayınız
Akupunktur ile migren tedavisini merak ediyorsanız, detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Youtube kanalımızdan kulak akupunktur videolarını izleyebilir, ücretsiz doktor görüşme seansı için bizi arayabilirsiniz.
Akupunktur zayıflama tedavisinde kullanılan vücut akupunkturu yönteminin sırt bölgesi kısmını görselde görebilirsiniz.
Akupunktur Obezite Tedavisi Tanımı
Akupunktur ile obezite tedavisi mümkün mü ? sorusunu yanıtlamadan önce obezite nedir? Sorusunu cevaplayalım. Vücudun olması gerekenden çok daha yüksek miktarda yağ biriktirme hali olarak tanımlayabiliriz. Fazla yağ vücut işleyişini bozar. Buda obeziteyi bir hastalık tanımına sokar. Peki obezite olduğumuzu nasıl anlarız? Bunun için kullanılan hesaplamalar, size obezite olup olmadığınız konusunda bilgi verecektir. Bu hesaplamalardan biri olan vücut kitle indeksi hesaplama nasıl yapılır?
Vücut kitle indeksi, ağırlığınızın boy uzunluğunuzun karesine bölünerek bulunabilir. Boyunuzun metre uzunluğu olarak alınması gereklidir. Ağırlığınız da Kg olarak alınacaktır. Çıkan sonuç otuz üzeri ise obezite hastasısınız. Kırk üzeri ise morbid obezite olarak kabul edilir. Akupunktur obezite tedavisi için en kolay ve en etkili tedavi yöntemidir.
Akupunktur İle Zayıflama Öncesi Fazla Kilo Neden Sağlığımızı ve Yaşam Kalitemizi Bozar
Fazla kilo hareket kabiliyetinizi kayıp ettirdiğinden, yaşam kalitenizi bozar. Kendinize olan güveninizi kayıp etmenize neden olur. Bunları göze alabilseniz bile sağlığınızı bozarak birçok organınızın çalışma kapasitesini düşürür. Kalp kan pompalamakta zorlanmaya başlar. Damar tıkanıklığı sorunlarından söz etmiyoruz bile. Fazla kilo ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek birçok hastalığın sebebidir. Diyabet bunlardan biridir. Akupunktur diyabet tedavisi ile obeziteden kurtulabilirsiniz.
Eğer gerçekten kilolu olduğunuzu kabul ediyorsanız artık zayıflamak için elinizden geleni yaparak akupunktur obezite tedavisi ile işe başlamalısınız. Sevdikleriniz için, sizi sevenler için ve kendiniz için. Bu yüzden yanınızdayız. Akupunktur tedavisi hakkında genel anlamda bilgi alabilmek için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Akupunktur obezite tedavisi vücut noktaları bulmak için konusunda uzmanlaşmış tıp doktoru olmak gereklidir.
Akupunktur Obezite Tedavisi İle Zayıflamak İstiyorsanız Önce Neden Obezite Olduğunuzu Tespit Etmek Gerekir
Obezite sebepleri arasında genelde düzensiz beslenmek hareketsiz yaşam gibi faktörler gösterilse de, başta stres olmak üzere gıdaların doğal olmayışı, doğal şeker yerine früktoz şurubu kullanılışı, vücudun enerji sistemindeki değişimler, teknoloji çağının iletişimimizi kapatması gibi sorunlarda obezite artışına sebep olur. Bunların dışında eğer şeker hastalığınız var ise, tiroid sorunu yaşıyorsanız, obezite sorunu ile karşılaşmanız muhtemeldir. Doğal gıda sektörü, yeniden canlandırılmadan sağlıklı bir toplum elde etmek imkansızdır.
Kimyasal katkı maddeleri, başta Çin tuzu olarak bilinen monosodyum glutamat obezite için en tehlikeli katkı maddesidir. Doyma hissinizi anlamanızı güçleştiren bu madde, ne yazık ki hemen hemen hertürlü hazır gıdanın içine konulmaktadır. Hatta bir araştırmaya göre birçok lokantanın kullandığı iddiası bulunmaktadır. Akupunktur ile zayıflama yazımızda obeziteye nasıl savaş açtığımızı detaylı olarak Ankara akupunktur sayfamızdan inceleyebilirsiniz.
Akupunktur obezite tedavisi ile obezite mücadelesi yapmak için, sizin şeker ve tiroid değerlerinizin kontrolü sonrasında yaşam tarzınızın araştırılması gerekir. Ne kadar kalori harcıyorsunuz? Ne kadar kaloriye ihtiyaç duyuyorsunuz? sorusuna cevap bulunması gerekir. Dışarıda ne kadar sıklıkla gıda tüketiyorsunuz? Tükettiğiniz gıdaların ne kadarı şeker ağırlıklı? Tükettiğiniz gıdaların ne kadarı kızartma? Tükettiğiniz gıdaların ne kadarının içinde kimyasal katkı maddeleri var? Bir çok buna benzer soru bizim sizin adınıza tuttuğumuz bir istatistik değerleridir. Akupunktur ile zayıflama nasıl olur? Yazımızda göreceğiniz gibi fazla kilonun sağlığımız üzerinde ne derece
Akupunktur Obezite Tedavisi
Yukarıda yazdığımız kilo almanıza etken faktörlerin giderilmesi gerekmektedir. Şeker ve tiroid hastalığınızın değerlerinin düzenlenmesi gerekmektedir. Fakat diğer sebeplere gelince, dışarıda yemek yeme, tatlı yeme, lezzetli olan gıdaların içinde Çin tuzu var tüketme gibi emir kipli cümleleri sağlığınız için bile olsa kendinize dinletemezsiniz. Sinir bozucu lezzetli yiyecekleri engelleme ile kilo vermenizi sağlasak ta bu asla kalıcı olmaz. İşte akupunktur obezite tedavisi tam da bu yüzden gereklidir.
Akupunktur obezite tedavisi, sizlerin kilo verirken zararlı yiyeceklerden çok daha kolay uzak kalmanızı sağlayan bir tedavi yöntemidir. Kilo verememe sebebiniz genel olarak aslında hareketsizlik ya da fazla yemek yeme kaynaklı olmaktadır. Hareketsiz kalma sebebiniz işlerinizden dolayı olabilir. Ama hareket etme isteksizliğinizin sebebi vücut enerjinizin düşük olmasından kaynaklıdır. Besin değeri yüksek yiyecekler yerine kalorisi yüksek yiyecekleri tercih ediyor olabilirsiniz. Fazla şekerli veya karbonhidrat ağırlıklı beslenmekte bağımlılık tedavisi gerektirir. Akupunktur bağımlılık tedavisi her türlü bağımlılığı ortadan kaldırmakta çok başarılıdır. Sigara bağımlılığı için akupunktur teknikleri farklılık göstermektedir. Akupunktur sigara bırakma yöntemleri için sayfamızda detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Lezzetli yiyecekler daha çok kalorisi yüksek karbonhidratlı yiyeceklerdir. Hücreleriniz hem karbonhidrat hem protein hemde şekere ihtiyaç duyar. Tamamen karbonhidratın kesilmesi çok fazla protein ağırlıklı beslenme şekli ürik asidinizin yükselmesine sebebiyet verir. Sağlıksız bir beslenme şekli olmakla birlikte devam ettirilmesi mümkün olmayan bir beslenme şeklidir. Akupunktur obezite tedavisi, lezzetli yiyecekleri bile yemenizi fakat yeterli miktarda yemenizi sağlar. Beslenme alışkanlığınızı düzenler.
En önemlisi vücudunuzdaki hareket etmeme isteğini ortadan kaldırır. Stres nedeniyle yemek yeme durumunu ortadan kaldırır. Çünkü akupunktur çok iyi bir rahatlama tedavisi sağlar. Sizde bu mucize akupunktur obezite tedavisi yöntemini denemek için geç kalmayın. Çünkü sağlık olmadan hayatınızdaki hiç bir varlığın tadını tadını çıkartamassınız.
Akupunktur ile obezite tedavisi karın bölgesi akupunktur iğneleri noktaları her insana göre değişiklik gösterebilir.
Günümüzde Çocuklarımız Neden Obezite Oluyor?
Çocuklarımızın beslenme alışkanlıkları ne kadar doğru olursa olsun, marketlerden aldığımız hertürlü besin doğallığını yitirmiştir. Bunun yanında çikolatalar başta olmak üzere, hamburger gibi hazır ve hızlı pişirilen gıdalarda bulunan koruyucuların zararları saymakla bitmez. Çocuklarınızı bu gıdalardan uzak tutmaya çalışmak akıntıya kürek çekmek gibi bir durumdur. Çocuklarımızdaki enerji düşüklüğünün sebebi, bizlere enerji veren eski doğal gıdaları alamadığındandır.
Şuan çocuklarımız aldığı gıdalar genellikle, tatlandırıcı ve koruyucu madde içeren gıdalardır. Birde bunlara doğal olmayan, kimyasal ilaçlar ile üretilen hibrit tohumlu gıdalar ekleniyor. Hayvansal besinlere baktığımızda da durum hiç iç açıcı değil. Yine en değerli proteinlerden biri olan tavuk, ne yazık ki çeşitli hormon takviyeleri ile kalabalıklaşan insan nüfusuna yetiştirilmeye çalışılıyor. Büyük baş hayvanlar, artık yaylalar ya da yeşillik düzeyi yüksek mekanlarda gezerek beslenemiyor.
Tavuklar böcekleri gezerek yiyemiyor ve balık almaya kalktığınızda ise hazır havuz balıkları karşınıza çıkıyor. Tüm bu olumsuzluklar sonucunda enerjisiz kalan insanlar daha az hareket ediyor. Hareketli işlerde çalışanlar ise doğal gıda alamadıklarından çok fazla halsizlik çekiyorlar. Akupunktur obezite tedavisi, bu olumsuz şartlarda yeniden enerji dengemizi maksimum etmek için çok önemli bir anda ortaya çıkıyor. Hastalarımızı doğal beslenmeye yöneltirken, bu işin hiçte kolay olmayacağını biliyoruz. Hatta bazı migren hastalarımızın migren atakları sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır.
Akupunktur Obezite Tedavisi Nasıl Kilo Vermeyi Bu Kadar Kolaylaştırıyor?
İşimizi kolaylaştıran tek tedavi yöntemi akupunktur obezite tedavisi olarak karşımıza çıkıyor. Başta vücut akupunktur tedavisi olmak üzere kulak akupunktur tedavi yöntemleri Akupunktur ile sağlıksız beslenme alışkanlığınızı, hatta bağımlılığınızı yok ediyoruz. Çocuklarımızı doğal olmayan her türlü gıdadan uzak tutmak hiçte kolay değil. Doğal olmayan gıdalar siz yedikçe acıktırır. Çünkü bu gıdaları üreten firmalar tekrar tekrar ve sık sık o gıdayı alıp tüketmenizi sağlamak amacıyla oluşturulmuşlardır. Bu durum toplum olarak hepimizi hazır gıdalara iter. Hazır olmayan gıdalarda da doğal besin bulamayız.
Akupunktur obezite tedavisi ile daha bilinçli beslenme tarzı yaratmak bizim işimiz. Bu yüzden buradayız. Bu yüzden başta çocuklarımız olmak üzere, halkımızı obezite hastalığından korumak istiyoruz. Kilolu anne ve babalardan doğan çocukların obeziteye yatkınlık oranı hiçte azımsanmayacak kadar büyüktür. Kadınların hamile kalma kararlarından önce mutlaka fazla kilolarından kurtulmaları gerekir. Bunu hem çocuklarının sağlığı hemde kendi sağlığı için yapmalıdırlar.
Akupunktur obezite tedavisinin en önemli tekniklerinden biri kulak akupunktur tedavisidir.
Akupunktur Obezite Tedavisi ile Sağlıksız Gıdalardan Uzak Durmak Çok Kolay
İçerisinde Çin tuzu diye tabir edilen Mono Sodyum Glutamat, özellikle hazır gıdaların tadının çok daha bağımlılık yapması ve lezzetli olmasını sağlamak amacıyla kullanılıyordu. Şuan bazı yemek işletmeleri ne yazık ki bu zararlı maddeyi, restoranlarda kullanmaya başladığı söyleniliyor. Aslında yemek ve gıda sektörünün yapmaya çalıştığı şey, sizi ürünlerine bağımlı kılmaktır.
Herzaman yine yeniden gıda ürünlerini almanızı sağlamaktır. Doğal olmayan tohumlar, genetiği değiştirilmiş ürünler, koruyucu maddeli ürünler, raf ömrünün uzun olması için içeriği kimyasaldan oluşan ürünler, lezzetli olması için mono sodyum glutamat gibi tatlandırıcı kullanılan ürünler, sağlıksız yağlar, fruktoz glikoz şuruplu özellikle çocukları hedef alan bağımlılık yaratıcı ürünler çevremizi sarmışken nasıl kilomuzu koruyabiliriz? Akupunktur obezite tedavisi, bağımlılıktan kurtarıcı bir tedavi yöntemi olması ile, bizleri yemek bağımlılığımızdan kurtarır.
Aslında çoğu hastamız üzerinde yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki, insanların sorunu fazla yemek yemek değil. Sağlıksız beslenmek ve hareketsizlik. Sağlıksız beslenmek, tamamen metropol şehirlerin bize dayattığı hazır gıdalardan bağımlılığımız olarak tanımlanabilir. 1930 ‘lu yıllarda kişilerin beslenmeleri incelendiğinde şuan ki beslenme miktarınızdan çok daha fazla yemek yedikleri anlaşılır. İnsanlar kilo alıyor ve veremiyorlar.
Akupunktur Obeziteye Savaş Açarken Ne İle Mücadele Eder?
Çağımızın hastalığı olan obezite hergeçen gün çocuklar üzerinde de görünmeye başlıyor. Kendimizi bu bağımlılıktan kurtarabileceğimiz yegane silahımız akupunktur tedavisidir. Akupunktur ile fruktoz bağımlılığından, çin tuzu bağımlılığından büyük şirketlerin ürünlerini satmak için kullandıkları tüm bağımlılık yapıcı maddelerden kurtulmanızı sağlıyoruz. Mono sodyum glutamat denilen çin tuzu, tüm paket cips içerğinden tutunda, en şekerli gıdalara kadar kullanılır. Et bulyon ve benzeri hazır paket et suyu tatlandırıcılarının içinde bol miktarda bulunur. Hazır satılan köfte baharat tadlandırıcılı harçlar, hazır çiğ köfteler,hazır balık ve konservelerde de bulunur. Renklendirilmiş süt ürünleri ve yoğurtlarda, fast foot olarak bilinen tüm yiyeceklerde bol miktarda bulunur. E-621 Kod lu bu madde sizde yemek yeme bağımlılığı yapar.
Çin tuzu bulunan ürünlerin zararları saymakla bitmez. En büyük zararı ise sinir hücrelerinizde yapar. Bağımlılık ve doyma isteğinin kaybolması gibi devamı gelen bir süreçtir. Bu bir madee bağımlılığıdır aslında. Akupunktur hastalarımızn birçoğunun abur cubur bağımlılığı vardır. Aslında bu bağımlılık abur cubur bağımlılığı değildir. E-621 Mono sodyum glutamat bağımlılığıdır.
Nefsinizin mono sodyum glutamat bağımlılığı ile tek başına başa çıkması çok zordur. Çünkü çevreniz hep Çin tuzu içeren gıdalar ile çevrilidir. Hamilelerde ve özellikle gelişim çağındaki çocuklarda büyük zararlı etki gösterebilir. Hazır çorbalar, hazır kahveler gibi hazır kahveler de yine bağımlılık hat safhaya yükselir. Pankreas üzerindeki etkisi insülin direncinin yükselmesi gibi birçok etkisi, akupunktur ile zayıflama tedavisinin inceleme alanlarına girmektedir.
Akupunktur tedavisi sonrası etkinliği arttırmak amacı ile tomurcuk iğneleri ile sinir uçları uyarılması devam eder.
Akupunktur Obezite Tedavisinde Glukoz Fruktoz Şurubu Bağımlılığının Önemi
Glukoz Nedir? Doğada bulunan şekerdir. Aslında fazla alınmaması kaydı ile bir zararı yoktur. Tabi şeker hastası değilseniz.
Fruktoz Nedir? Fruktoz yine glukoz gibi doğal bir şeker maddesidir. Altı karbondan oluşmaktadır.
İşte ikisi birleştiğinde ortaya çıkan şuruba verilen ad Glikoz früktoz şurubudur ki akupunktur tedavisinin obezite ile savaşı en çok bu maddenin yarattığı hasar ve bağımlılık iledir.
Bir kilo şeker düşünün. İşletme çikolata ya da şekerli gıdalar üretiyor. Bir kilo şeker yerine yarım kilo fruktoz şurubu, şekerli gıdalara aynı tadı veriyor. Ozaman işletmenin maliyeti düşüyor. Yani maliyet fiyatını düşürmek için fruktoz şurubu kullanan firmalar, sağlığımızı tehlikeye atabiliyor. Günümüzde şeker hastalıklarının yükselmesi fruktoz şurubu kullanımı ile doğru orantılıdır. Özellikle Amerika gibi ülkelerde halk bilinçlendirilmeye çalışsa da, firmalar herzaman kazanmaktadır.
Çünkü tüm gıda sektörü büyük firmaların ellerindedir. Akupunktur fruktoz şurubunun yarattığı insülin direnci ile savaşır. Bağımlılık etkilerini ortadan kaldırır ve vücudunuzun şeker düzeyini alt üst eden fruktoz şurubu olan ürünlerden uzak durmanızı sağlar. Canınızın artık eskisi gibi, özellikle içeriğinde fruktoz şurubu bulunan ürünleri istemediğinizi hisedersiniz. Akupunktur sizi sadece zayıflatmaz. Karaciğerinizi tahrib eden bu önemli maddelerin bağımlılığını ortadan kaldırarak, karaciğerinizi korur. Akupunktur sizi fruktoz ve çin tuzu bağımlılığından kurtararak kansere yakalanmamanızı sağlar.
Früktoz şurubu içeren ürünler de aynı Çin tuzu gibi, sizin doyma sinyallerinizi keserek daha fazla yemenize olanak tanır. Bir kere früktoz bağımlılığı olan bir kişi, bu bağımlılığını hiç bir diyet tedavisi yada nefsiyle yenmesi çok zor bir durumdur. Kişinin psikolojisini bozan bir diyet, zayıflatsa da kalıcı olamamaktadır. Akupunktur sizi früktoz ve glikoz şurubu bağımlılığımızdan kurtarır. Şeker dengeniz yeniden sağlanır. Enerji meridyenlerini açılır ve hızlı bir şekilde kilo vermeye başlarsınız. Karaciğer artık früktoz işlemek için yorulmaz. Siz kendinizi bu sayede daha dinç hissedersiniz.
Akupunktur obezite tedavisi öncesi sonrası resimlerimiz
Akupunktur ve Leptin Enzimi Vücüdumuzdaki Yağlar Nasıl Yakılır?
Akupunktur ile obezite tedavisi denilince, vücumuzdaki yağların hızlı bir şekilde yakılmasının sağlandığı tedavi olarak tanımlayadabiliriz. Akupunktur bağımlılık unsurlarını ortadan kaldırmaya başladıktan sonra, vücudumuza tokluk ve açlık dengesini sağlayan hormonlar ( Leptin ve Ghrelin) üzerinde enerji dengesini kurar. Vücudumuzun açlık ve tokluk dengesini ayarlayan bu iki hormon, dünyada kilo alma problemleri artınca araştırmalar tarafından bulundu. 1989 sonlarına doğru keşfedilen bu iki hormonun hareketleri ve hangi organlar tarafından üretildiği araştırıldı.
Vücudumuzun enerji dengesi dışında şişman yada zayıf olmamızın sebeplerinden en önemli faktörler arasında açlık ve tokluk hormonu olarak bilinen leptin ve ghrelin enzimdir. Gün içinde yediklerimizden sağladığımız enerji = gün içinde tükettiğimiz enerji ise, kilomuzu koruruz. Peki vücudumuz gün içinde harcayacağımız enerjiyi önceden tahmin edemeyeceğine göre, açlık ve tokluk hissini neye göre belirler? Sorumuzun cevabı, enerji harcandıkça harcadığımız enerji kadar acıkma hissimizin oluşması gerekliliğidir.
Akupunktur Leptin Hormonu İçin Hangi Organları Kontrol Altına Alır?
Sizlerin yemek yerken ne kadar miktar yemek yiyeceğinizi hesaplayan, yani artık doydum yeter demenizi sağlayan leptin hormonudur. Vücüdumuzun yağ dokusundan salgılanan bu hormon, tam olarak tamamı yağ dokusundan salgılanmaz. Leptin hormonunun büyük bir kısmı yağ dokumuzdan salgılansa da, bu hormonun kalp gibi organlardan bile salgılandığı gözlemlenmiştir. Vücudumuzdaki yağ depolarının miktarını belirlemeye ve beynimize bu yağ dokusunun miktarının bilgisini vermeye yarayan leptin hormonu,vücudumuzun yağ dokusunun değişiminde oldukça önemlidir. Beynimizin hipotalamus bölgesine vücut yağ dokumuzun miktarı konusunda veri gönderir. Vücut yağ dokusu nekadar fazla ise okadar leptin miktarı kanda mevcuttur. kandaki yağ azaldıkça leptin azalır ve hipotalamus acıktığımızı anlar. Çünkü kandaki yağ oranı azalmıştır.
Midemizde bulunan leptin ise insülün miktarı ile doğru orantılıdır. Kanımızda ne kadar fazla insülin var ise mide o kadar leptin salgılar. Leptin hormonu anlık olarak açlık tokluk hissimizi bu şekilde vücudumuza yansıtır.
Akupunktur obezite tedavisi sadece estetik görünüm için değil, genel sağlığınız için olmazsa olmaz bir tedavidir.
Akupunktur Tedavisi Diyetin Zorlukları
Eğer kontrolsüz bir şekilde, sadece kendinizi aç bırakarak ve profesyonel bir akupunktur ile obezite tedavisi yardımı almadan diyet uyguluyorsanız, kanınızdaki leptin miktarı azalacak ve bir anda zembereği boşalan saat gibi çok hızlı bir şekilde yemek yediğinizi göreceksiniz. Vücudunuzun dengesi hormonlar üzerine yönetilir.
Hormonlardaki değişimler sizlerin hislerinizi belirler. Akupunktur vücudunuzdaki enerji dengesini ve dolaşımını sağlayarak hücrelerdeki enerjiyi açığa çıkartır. Buda hormonlarınızın daha dengeli salgılanmasını sağlar. Leptin hormonu eğer sizde azalıyorsa, tokluk hisside doğru orantılı olarak azalacaktır. Akupunktur obezite tedavisinde, leptin hormonunun işlevselliğini en doğru şekilde yapmasını sağlamak amaç edinilmiştir. Spor yaptıktan sonra açlık hissinizin artması da, hareket etmenin leptin miktarını azaltmasından kaynaklanır.
Akupunktur ile Obezite Tedavisinde Ghrelin Hormonun Önemi
Akupunktur ile zayıflama yada akupunktur ile obezite tedavisi yapılırken, ghrelin hormonunun işlevini bilmek gerekir. Bu hormonun vücudunuzda hangi durumlar da açığa çıktığını ve vücudunuzdaki ghrelin hormonunun neden artış gösterdiğini akupunktur doktorunuzun bilmesi önemlidir. Ghrelin hormonu size açlık hissi veren hormon olduğundan, eğer açlık hissinden dolayı fazla yediğinizi düşünüyorsanız, sebebi ghrelin hormonunuzun yükseliğidir. Ghrelin hormonunu vücudumuzun sindirim sistemi üretir. Kanınızda nekadar çok miktarda ghrelin hormonu varsa kendinizi o derece şiddetli aç hisedersiniz. Midenizdeki yemeklerin sindirim sistemine çok hızlı bir şekilde gittiğini düşünürsek midenizin içi hızla bomboş hale gelecektir. Mide içindeki yiyecek miktarı ne kadar azalırsa ghrelin hormonu okadar artacaktır.
Çeşitli protein diyetlerin amacı midede uzun süre kalabilen yiyecekler ile midenizi dolu tutarak ghrelin hormonunun az salgılanması sağlanmak istenmektedir. Fakat protein diyetlerini sürekli yapamazsınız. Bu yüzden hem ürik asit miktarı bakımından böbreklerinizi yorar ve kum taş gibi istenmeyen durumlara doğru sürükler. Hem de hücreleriniz dengeli şekilde beslenmek zorundadır. Hücrenizin içinde sadece protein yoktur. Karbonhidratlar proteinler ve yağlar dengeli şekilde hücreye gönderilmek zorundadır.
Aksi taktir de hücreniz savunmasız kalarak olmadık hastalıklara davetiye çıkartabilir. Akupunktur size dengeli bir diyetin hiç zorlanmadan yapılabileceğinin kanıtıdır. Akupunktur da asıl amaç sizi dengeli sağlıklı, estetik ve kalıcı şekilde zayıflatmaktır. Aynı zamanda akupunktur obezite tedavisi ile ilerde çıkabilecek muhtemel hastalıkların risk seviyesini en aza indirger.
Akupunktur noktaları her insana göre değişiklik gösterebilir. Yalnızca cihaz kullanarak hangi noktanın hangi nokta ile bağlantılı olduğunu bilmeden tedavi uygulanamaz
Ankara Akupunktur En İyi Hekim Neler Yapar?
Akupunktur ile kilo verme tedavisinde en önemli amaçlardan biri de, bazı araştırmalarda ortaya çıkan siz zayıfladıkça vücudunuzda bulunan ghrelin miktarının arttığının kanıtıdır. Bu demek oluyor ki, siz zayıflasanız bile kilonuzu aynı oranlarda koruma olasılığınız oldukça zayıflıyor. Akupunktur bu noktada siz zayıfladıkça kanınızda artış gösteren ghrelin miktarının artış göstermemesi için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Akupunktur tedavisi kesildiğinde dokturunuz, akupunktur ile obezite tedavinizin son bölümlerini bırakma seansları olarak adlandırılıan seanslar ile yönetir.
Çünkü akupunktur ile kilo vermiş olsanızda kanınızda yükselen ghrelin hormonunun seviyesinin arttığının farkında değilsinizdir. Ankara’ da en iyi akupunktur hekimleri, akupunktur tedavisi sonrasında ghrelin hormonu miktarını dengede tutmayı hedefler. Ankara akupunktur en iyi hekim ler, sadece kilo vermeye odaklanmazlar. Kilonuzun sabir kalmasını sağlamak amacı ile akupunktur tedavisini bırakma seanslarını uygularlar. Ankara akupunktur en iyi hekim lerede gitseniz, doktorunuzun söylediği seanslara zamanında ve istikrarlı bir şekilde gelmezseniz, akupunktur ile kilo versenizde geri alma olasılığınız vardır.
Akupunktur Tedavisinde Ghrelin Leptin Hormonlarının Birbirine Baskılanması Sağlanır mı?
Açlık ve Tokluk hormonları birbirlerinin işine karışmazlar. Zaten Ankara akupunktur en iyi hekim ler, vücudunuzun hormonlarının doğal işleyişiyle oynayacak müdahalelerde bulunmazlar. Ankara akupunktur en iyi hekimi, hormonlarınızın doğal işleyişine katkıda bulunacak akupunktur müdahalelerinde bulunurlar.
Akupunktur Diyet Yapmayı Nasıl Bu Kadar Basit Hale Getirebiliyor?
Eğer akupunktur tedavisi olmadan bile olsa kendiniz yada diyetisyeniz tarafından diyet yapmayı deniyorsanız öncelikle tebrik ederiz, sizler sağlığınızın kilo tarafından nasıl ele geçirildiğinin farkına varmışsınız demektir.
Fakat uygulamaya çalıştığınız diyet ne olursa olsun, vücut enerjinizin dengesini tekrar yerine getirmeden ve açlık hormonlarınız dengelenmeden çok zorlaşacaktır. Akupunktur ile konforlu zayıflama terimi, tüm Dünyada bu yüzden ortaya çıkmıştır. Acıkmadan acı çekmeden zayıflamak imkanı. Hemde kalıcı bir şekilde. Rüya değil. Deneyin ve kendiniz görün. Akupunktur konusunda en iyi hekimler, burada yazılan her unsuru ve vücut anatomisini çok iyi bilmeleri gerekmektedir.
Akupunktur sırt bölgesi obezite tedavisi noktaları uygulamaları Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK ile güvenli bir şekilde yapılmaktadır.
Akupunktur ve Hormonların Dünyası
Hormonların dünyasını, vücudunuzun enerji döngüsünü, hücrelerin çalışma biçimini, toksin maddelerin karaciğer üzerindeki etkilerini, endokrin bilgilerini çok iyi özümsemiş doktorlar ancak kalıcı ve estetik kilo vermenize yardımcı olabilirler. Akupunktur ile bağlantılı birçok anatomi bilgisine sahip en iyi akupunktur hekimleri sizlere kalıcı estetik bir zayıflamayı sunarken, daha enerjik hissetmenizi sağlarlar.
Eğer çok hızlı kilo vermek istiyorsanız ve çok azaltılmış kalorili bir diyet yapıyorsanız, şunu bilmenizi isteriz kanınızda hızla ghrelin hormonu artış gösterecektir. Her kilo verdiğiniz gün ghrelin hormonu ile savaşacaksınız. Eninde sonunda hormonlarınızın galip gelme olasılığı yüzde 90 dır. Her kilo verdiğinizde iştahınız daha da açılacaktır. Her gün gün içinde yemek yemeyi düşünebilirsiniz. Çünkü artan ghrelin hormonu beyninizin hipotalamus ele geçirmeye başlayacaktır.
Akupunktur Kilo Verdirirken Neyi Amaçlar?
Akupunktur ile açlık ve tokluk hormonlarınız, vücudunuzun ağırlık oranına göre yeniden çalışmaya başlar. Akupunktur her türlü dengeli ve sağlıklı diyeti, asla acı çekmeden konsantremiz bozulmadan yapmanızı sağlar. En sonunda akupunktur size sağlıklı gıdalar ile beslenmeyi alışkanlık haline getirdiğinden, acı çekmeden verdiğiniz kiloları acı çekerek almanızı engeller. Çünkü o kadar çaba gösterip verdiğiniz kiloları yeniden aldığınızı görmek, ruhsal olarak çok acı verici bir durumdur. Akupunktur ile zayıflama tedavisi için daha çok kulak akupunktur tedavisinin etkisini merak ediyorsanız, sayfamızı ziyaret ediniz.
Ankara’da Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK akupunktur ile zayıflama konusunda ve bağımlılık tedavilerinde en iyi hekimlerden biridir. Sizleri ücretsiz görüşme seanslarına davet etmekten mutluluk duyuyoruz. Sağlığınızın değeri hiç bir şey ile ölçülmez. Lokman Hekimin hasta olmadan hekim bulunuz sözü tam da akupunktur ile kilo verme üzerine söylenmiş bir cümle gibidir. Hasta olmadan lütfen obezite ile savaşın. Ayrıca akupunktur migren tedavisikonusunda araştırmalarımızın sonuçlarını merak ediyorsanız ücretsiz görüşme seansımız için iletişime geçebilirsiniz.
Ayrıca Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK tarafından uygulanan tüm akupunktur obezite tedavisi videolarını izlemek için buradan kanalımıza ulaşabilirsiniz.
Akupunktur sigara bırakma tedavisinin Dünya üzerinde en çok hastalık ve ölüme yol açan unsurun en konforlu tedavi şekli olduğunu sizlerle paylaşmak istedik. Tedavinin amacı, sigara içmeyen biri sigara bağımlılarının halinden anlamaz sözünden yola çıkarak, gerçekten bırakması çok zor olan bir bağımlılığın önüne geçmek. Akupunktur genel anlamda, ister kilo verme tedavisi olarak uygulansın isterse sigara bırakma tedavisi olarak uygulansın amacı bağımlılığı ortadan kaldırmaktır. Akupunktur tedavisinin bağımlılık konusundaki başarısı artık tüm Dünya tarafından kabul edilmekte ve sağlık merkezlerine devletler tarafından akupunktur merkezleri açılmaktadır. Peki bu kadar zor dediğimiz bir bağımlılığı ortadan kaldırmak, bu kadar zor mu? Hayır. Çünkü sadece sigara değil, akupunktur tedavisi früktoz şurubu, glikoz şurubu, Çin tuzu ve en önemlisi şeker bağımlılığını da ortadan kaldırır. Sigara bağımlılığı şeker bağımlılığından daha kolay tedavi edilen bir bağımlılıktır. Akupunktur tedavisinin sigara bırakma tedavisi dışındaki mükemmel tedavi sonuçlarını sayfamızdan da
Çevremizde duyduğumuz sigaranın sağlığa zararları konusundan pek fazla bahsederek canınızı sıkmak istemesek de, sigaranın içerisindeki yaklaşık dört bini aşkın zehirli maddeyi bilmeden bırakma kararı almak zor olabilir. Bu kadar vücudumuza zararı olan bir tütün maddesini içmek, kendimizi bile bile ölüme sevk etmek neden? Bırakamıyorum dediğinizi duyar gibiyiz.
Akupunktur ile sigara bırakma tedavisi görerek konforlu bir şekilde sigarayı bırakabilirsiniz.
Tedavinin Sağlığınız Üzerindeki Etkisi
İşte tam da bu yüzden, alternatif tıp yöntemleri tedavilerinin konusunun toplumun en az obezite kadar sağlığını bozduğunu bildiğimiz için bu tedavinin önemini vurguluyoruz. Sigaranın verdiği tahribatı şöyle bir incelediğimiz cildinizden akciğerlerimize, kalp damar sağlığımızdan midemize ve hatta cinsel yaşantımıza uzanan müthiş bir zararlı sarmalı vardır. Bu organlarımıza sadece sigara değil, aşırı kiloda zarar verir. Bu yüzden akupunktur tedavisi bağımlılık tedavileri yönteminin dışında da, zayıflama tedavisi için de kullanılır. Hele birde ailenizde diyabet gibi hastalıklar varsa, sigara için sizi daha hızlı ölüme götürdüğünü söyleyebiliriz. Bu kadar karamsar bir resim ortaya çıkartmak istemesek bile, ne yazık ki durum budur. Hamile bayanların bile, karnındaki bebeğine rağmen vazgeçemediği bu alışkanlıktan kurtulmak, akupunktur ile çok daha konforlu bir şekilde sizlere sunulmaktadır.
Diyelim ki siz sigara içmiyorsunuz. Fakat çevrenizde bulunan sigara bağımlıları yüzünden pasif içici denilen pozisyondasınız demektir. Evde yaşayan bir bebek varsa, balkonda içilen sigaranın bile ufak miktarda bir dumanı, bebeğinizde kalıcı hasarlara hatta ölümlere yol açabilir. Bebeğiniz büyüdüğü zaman aslında bir sigara bağımlısı olabilir. Çünkü aslında oda erken yaşlarda sigara dumanının etkisinde kalmış, ve nikotin denilen canavar kanına girmiş demektir.
Yukarıda verilen kanıtlanmış örneklere rağmen, sigarayı bırakamamak durumunun farkında olduğumuz için, sizlerin yardımına Ankara akupunktur ile sigarayı bırakma muayenehanemizde Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK koşuyor. Sizi anlayabiliyor ve bunca zararlarına rağmen neden sigara içiyorsunuz diye yargılamıyoruz. Akupunktur tedavisi bağımlılıklar üzerindeki kanıtlanmış etkisini, uzman eller ile sizlere uygulayıp sağlıklı bir yaşama davet ediyoruz.
Akupunktur Sigara Bırakma Tedavisi Süreci Nasıl İşler?
Sigara bırakma tedavisinde en etkili yöntem olan akupunktur tedavisinin işlevine geçmeden önce, nikotin maddesinin beynimizde nasıl ve hangi işlevleri yönettiğini bilmemiz gerekir. Nikotin ihtiyacı, yoksunluk hissi yaratır. Peki nasıl oluyor da nikotin bağımlısı oluyoruz? Nikotin öyle bir maddedir ki sizin vücudunuzda bulunan doğal mutluluk hormonlarını azaltır. Aslında nikotin mutsuz ederek sizi bağımlı yapar. Önce mutsuz eder sonra da nikotin aldığınızda az bir miktar mutluluk hormonu salgılatarak mutsuz olduğunuz durumdan bir tik mutluluğunuzu yukarı çıkartır. Siz bu durumu nikotinin mutlu ettiğini düşünerek algılarsınız.
Çünkü nikotin alımı sonrasında mutluluk seviyeniz düşmüştür zaten. Beyninizde bulunan mutluluk hormonlarının salgılanmasına neden olan sinir sisteminizi kısıtlayan nikotin, akupunktur tedavisinin sonucunda yeniden mutluluk hormonlarınız salgılandığında yenilgiye uğrar. Yani aslında sorunun temel nedeni vücudunuzun mutluluk hormonları denilen endorfin salgılama seviyesiyle alakalıdır.
Tedavi Kimler Tarafından Yapılmalıdır?
Akupunktur ile sigara bırakma tedavisi eğer yetkin ve konusunda uzman doktorlar tarafından yapılırsa, nikotin bağımlılığından kurtulmak çok kolaydır. Fakat nikotin bağımlılığımızdan kurtulmak isteme seviyeniz, tedavinin en önemli aşamalardan biridir. Sadece deneyeyim diye düşünüyorsanız akupunktur dahil hiçbir tedavi yöntemine başvurmamanızı öneririz. Gerçekten kararlı ve istikrarlı iseniz, akupunktur tedavisi ile sigara bırakmak çok konforlu ve kolay bir işlemdir. Akupunktur tedavisini hangi amaçla kullanırsanız kullanın, akupunktur tedavisinin en pik noktası istikrarlı bir şekilde tedavinize devam etmektir. Gerçi şu bir gerçek ki sadece akupunktur değil, birçok tedavi istikrarlı bir doktor gözetimi ile yapılır. hangi tedaviyi yarım bırakırsanız bırakın, gördüğünüz tedaviden olumlu sonuç alma oranınız o derece düşecektir.
Akupunktur iğnelerinin doğru zamanda, doğru noktalara ve doğru eller tarafından sinir sisteminize yaptığı uyarıların etkisiyle, nikotinin engellediği ve baskıladığı endorfin hormonunun yeniden açığa çıkması kaçınılmazdır. Tedavi sonucunda endorfin salgılama seviyeniz arttığından öncelikle kendinizi daha enerjik hissedeceksiniz. İçsel kaygılarınızı yenecek, nikotinin endorfin oranını düşürme etkisiyle oluşan kaygı bozukluklarını ortadan kalkacaktır. Tedavimiz sayesinde kendiniz hareketli hissettiğiniz için spora yönelecek, akupunktur ve spor birleşimi ile endorfin seviyeniz en üst seviyeye çıkacaktır.
Endorfin yani mutluluk hormonu sizi her türlü bağımlılığa karşı çok daha güçlü bir iradeye sevk eder. Akupunktur ile sigara bırakma tedavisi tam da bu anlamda insanlığa verilmiş en güzel hediye olarak karşımıza çıkar. Hatta mutluluk hormonu migren bağlantısı halen araştırılmaktadır. Akupunktur migren tedavisi ile migren ağrılarını büyük ölçüde azaltmıştır.
Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK akupunktur sigara bırakma tedavisi konusunda çığır açacak yöntemlere imza atıyor.
Sigarayı Bırakmaya Hazır mısınız?
Artık beyninize yerleştiren küçük canavar nikotinden kurtulmanızın vakti geldi. Nikotin bağımlılığından kurtulmak istiyorsak vücudumuzdaki nikotin canavarını aç bırakmak gerekir. Dünyaca ünlü her yöntem nikotini bu şekilde tanımlamıştır. Nikotini aç bırakmak normal şartlarda o kadar kolay bir işlem değildir. Çünkü nikotin bağımlılığı beyninizi kemirircesine durmadan içinizde ağlayan bir çocuk gibi susmak bilmez. Akupunktur ile yükselen mutluluk hormonu sayesinde, karşınızda bir çocuk ağlasa da, ağlayan çocuğa daha olgun yaklaşır derdinin ne olduğunu sorarsınız. Fakat zaten sizde mutsuz ve yoksunsanız, kendi çocuğunuz bile ağlasa onu susturmak için daha da sinirlenir ve mutsuz olursunuz. Akupunktur sigara bırakma tedavisinin felsefesi tam da bu noktada ortaya çıkar.
Akupunktur sigara bırakma tedavisinin başlangıcında, sigara uyarıcılarının en belirginleri olan çay, kahve, sigara içen insanlar, çakmak, küllük ve diğer uyarıcılardan uzaklaşmak vardır. Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK, tedaviye başlamak isteyen hastalarıyla her zaman ücretsiz bir şekilde ön görüşme yapar. Bu ön görüşmenin amacı sizin sigara bırakmaya gerçekten hazır olup olmadığınızı hissedebilmektir. Eğer doktorunuz tedavisiye hazır olduğunuzu hisseder ise, artık nikotin bağımlılığına elveda demeye hazır olun. Uzm. Dr. Hüseyin Çiçek aynı zamanda akupunktur tiroid tedavisi hakkında da önemli çalışmalar yapmaktadır. Akupunktur tedavisi uygulamalarını kulak ve vücut akupunktur tedavisi şeklinde kombin bir şekilde uygulamaktadır.
Ankara Akupunktur Sigara Bırakma Muayenehanemizde Profesyonel Ellerde Şifa Bulmaya Sizleri Bekliyoruz. Ayrıca akupunktur ile sigara bırakma tedavisinin yanı sıra, diğer tedavilerimiz hakkında tedavi yöntemlerimizi izlemek için kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.
Akupunktur pskolojik tedavi yöntemini uygulayan, bütünleşik tıp olarak da adlandırılan bir alanda çalışan Dünya yüzünde birçok doktor vardır. Bilim her türlü düşünce ve fikri dikkate alarak şimdiye kadar gelişimini sürdürmüştür. Akupunktur tedavisinin uygulanışı aslında bütünleşik tıp ile uğraşan, dönemin doktorları tarafından bulunmuştur. Akupunktur tedavisine göre vücudun tepkilerini semptomlara bağlamayan bir anlayış kabul edilmemektedir. Aslında hastalarımızın psikolojik düzelmeleri, akupunktur ve diyebet tedavisinden de büyük destek sağlamaktadır.
Vücudumuza Sadece Kimyasal Bileşenler Bütünü Gibi Bakmak
Yani daha açıklayıcı olursak, vücudumuz durmadan kimyasal ayarlar isteyen bir makine değildir. Nevton fiziğine göre tanımlanmış bir tıp, sadece mekanik bir robot gibi vücudu görür. Bu robotta oluşan bir sorun var ise bu sadece fiziksel bir arızanın oluşumundan kaynaklanan bir aksayan çalışmadır. Bunun adına hastalanma denir.
Genelde bu anlatılanlar 1930 yıllarına kadar benimsenmiş bir tıp görüşüydü. Peki bu yıllarda ne değişti. Quantum fiziği tamamen ortaya çıkıp şekil almaya başladı. Quantum fiziği ve akupunkturun bağlantısına gelecek olursak, hesaplanamaz bir sistemin ve enerjinin kontrol edilmesine dayanan bir görüştür. Bedenin sadece kimyasal sistemine odaklanılması anlayışı günümüzde artık terk edilmektedir. Quantum fiziğine göre her şey enerjidir.
Bedeninize mikroskop ile baktığımızda, hücrelerinizi görüp takip edebilirsiniz. Hücrelerinizin içinde DNA görürsünüz. DNA’ nın aslında atomlardan oluştuğunu görürsünüz. Atomlara da baktığınızda artık bir şey göremezsiniz. Proton, nötron ve elektronların olduğu atom yapısının içinin aslında yüzde 99.9 boştur. Bu durumu şöyle örneklendirebiliriz.
Bir atomun içinde bir elektron ortalama bir elma büyüklünde varsayarak, en yakın elektron yaklaşık 2 kilometreye yakın bir mesafede olacaktı. Bu elektron parçacıkları Quantum alanı denilen alanın içerisindeler. Parçacıklar enerji dalgaları ve enerji titreşimleri olarak kurgulayabilirsiniz. Bu durumun sonucunda mikroskop ile gördüğünüz katı bir madde aslında her an değişime uğrayabilir. Bu alanda akupunktur gibi alternatif tıp yöntemleri ile oluşturulacak enerji, birçok şeyi iyileştirilebilmektedir.
Ruh Sağlığı İle Akupunktur İlişkisi
Aslında ruh dediğimiz durumu da bu kuramla açıklayabiliriz. Fiziksel alanı etkileyen ve durmadan hareket halinde olan görünmez güçler diye tanımladığımız şey, Quantum fiziktir. Maddenin en küçük birimine indiğinizde her şeyi kontrol eden ve kontrol altında tutan öncü bir birlik var.
Bu birlikler, zihin, bilinç, enerjidir. İnsan vücudundaki biyolojik yapının çok derininde olan bu üç birleşim, sizlerin hayata yansıttığınız zihinsel enerjinin, düşüncelerinizin, çıkarımlarınızı, yorumlamalarınıza sadece yaşadığınız alanı değil tüm Dünyayı şekillendirir. Ankara akupunktur zayıflama tedavisi yazımızda, akupunktur tedavisinin nasıl mucizeler yaratığını okuyabilirsiniz.
Olumlu Düşünme Kanseri Bile Nasıl Yenebilir
Bir çok kanser hastasının mutlu ve olumla malı düşünce sonucunda iyileşmesinin altındaki açıklanamayan sebepler bunlardır. Radikal hastalıklar için yapılan çalışmalarda 1500 hasta ile çalışma yapılıp 250 hastanın derinlemesine psikolojik görüşmeler yapılmıştır. Her toplumdan alınan bu hastalarda radikal gerilemeler bulunuyordu.
Kanserin birçok çeşidi ile başa çıkmaya çalışan ve son evrelerdeki hastalar vardı. Sadece kanser değil, cerrahi operasyonların mümkün görülmediği büyük tümör hastalıkları da bunların içindeydi. Bu hastalıklardan kurtulan insanların denedikleri yöntemler sıralandığında 70 in üzerinde tekniği tespit edebilirsiniz. Fakat akupunktur tedavisi ile olumlu düşüncenin etkisini bağışıklık sisteminde açıkça gördüler.
Bu tekniklerin içerisinde sadece 9 tekniği tüm hastaların deneyimledi gözlemlendi. Bu 9 teknikten de sadece iki teknik fiziki yapıda olan tekniklerdir. Bu iki fiziki teknik ise beslenme teknikleri destekleyici besin kullanımı gibi durumlardı.
Diğer yedi teknik ise zihin, ruh, duygu düzenlemesine yardımcı olan alternatif tıp yöntemleri olmuştur. Bu yöntemlerle bağışıklık sistemi yeniden aktif olabilirse, İyileşme sürecini başlatmış olursunuz. Akupunktur ile nasıl zayıflanır yazımızda ise yine psikolojik tedavi süreci ile benzer bir durumu gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca görsel olarak tedaviyi izleyebilmek için youtube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.
Ankara ozon tedavisi uygulamalarımızdan en yoğun talep gören tedavimiz diz ozonudur
HUZURSUZ BACAK SENDROMU HAKKINDA
Bu yazımızda huzursuz bacak sendromu nedir? Huzursuz bacak sendromu neden olur? Huzursuz bacak sendromu belirtileri nelerdir? Huzursuz bacak sendromu tedavisi nasıl yapılır? Huzursuz bacak sendromu ne iyi gelir? Huzursuz bacak sendromu tedavi edilmezse ne olur? Huzursuz bacak sendromu bitkisel tedavi var mı? Huzursuz bacak sendromu psikolojik mi? Huzursuz bacak ağrısına ne iyi gelir? Huzursuz bacak sendromu maden suyu işe yarar mı? Huzursuz bacak sendromu nasıl geçti? Huzursuz bacak sendromu hangi vitamin eksikliğinden olur? Huzursuz bacak için hangi doktora gitmeliyim? Gibi tüm sorularınızın cevabını vermeye çalışacağız. Hazırsanız haydi başlayalım!
Huzursuz bacak sendromu nedir?
Huzursuz bacak sendromu, genellikle dinlenme halindeyken bacaklarda hissedilen ağrı, batma, iğnelenme, karıncalanma, yanma ve sürekli kıpırdatma istediği ile tarif edilen, kişilerin uykuya dalmasını zorlaştırarak yaşam kalitesini ciddi biçimde bozan bir rahatsızlıktır. Genellikle uykunun hemen öncesi yatakta veya çok fazla sabit kaldığımız uzun uçak ve otobüs seyahatlerinde varlığını hissettirir. Uykuya dalışımızı zorlaştırır ve kalitesiz bir uykuya sebep olur. Halbuki kaliteli bir uykunun ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Uykudayken bedenimiz kendisini onarır ve bizleri ertesi günün sert koşullarına hazırlamaya çalışır. Uykuda bir çok hormon salgılanır ve tüm bu hormonlar (özellikle melatonin) bizleri dinlendirerek günlük yaşantımızda ortaya çıkacak problemlere karşı daha dayanıklı ve üretken olmamızı sağlar.
Huzursuz bir bacaktan çok daha fazlası…
Peki düzgün bir uyku uyumadığımızda ya da uykuya çok geç dalıp yetersiz miktarda uyuduğumuzda ne olur? Ertesi gün sabahına yorgun ve bitkin uyanır ve tüm gün halsiz oluruz. Az uyduğumuz için bir tehlike olduğunu düşünen ve kan şekerimizi her an yüksek tutmak isteyen beynimize karşı koyamaz, sürekli atıştırma isteği yaşar, sık beslenir, kilo alır ve sonuçta bir şekilde bu kısır döngü içinde mutsuz oluruz. Hatta akşam saatlerinde yatağa gittiğimizde hemen dalamayacağımızı düşündüğümüz için kendimizi baskı altında hisseder ve yatağa dahi gitmek istemeyiz. Tüm bunlar huzursuz bacak sendromunun isminin pek de bilinmemesine karşın ne derece potansiyel bir tehdit olabileceğini bizlere gösterir. Huzursuz bacak sendromu toplumda yüzde 10 a yakın bir oranda görülür ki bu da hiç azımsanmayacak bir orandır. Özellikle genç ve erişkin/orta yaş kadınlarda daha yaygın görülür. Kişiler genelde nöroloji ya da psikiyatri bölümlerinden yardım almakta ve ilaç kullanmaktadırlar. Birincil ya da ikincil (herhangi bir hastalığa eşlik eden) sebeplerden dolayı ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir uyku için mutlaka profesyonel destek alınmalıdır.
Huzursuz bacak sendromu neden olur? Huzursuz bacak sendromu psikolojik mi?
Elbette ki diğer rahatsızlıklarda olduğu gibi burada da altta yatan birçok farklı neden bulunmaktadır. Bunlardan ilki, kadınlarda görülen demir ve magnezyum eksikliğidir. Dengesiz beslenme, bilinçsiz diyetler, düzensiz, yoğun veya uzun süren adet kanamaları sebebiyle kadınlarda demir eksikliği yaygın şekilde görülebilmektedir. Çoğu zaman demir tedavilerini bir nedenle (kilo alımı, kabızlık, mide sorunları vs.) yarıda kesen hastalarda ilerleyen yıllarda bacaklardaki sinirlerin harabiyeti sonucu ortaya çıkan ağrı kronik bir hale gelmeye başlamaktadır.
Fibromiyalji, depresyon gibi psikolojik kökenli rahatsızlıkları olan kişilerde huzursuz bacak sendromu görülme oranı daha yüksektir. Bu nedenle hastalığın sebebi psikolojik mi diye de düşünülmektedir. Psikolojik problemlerimizin yansımasını çoğu zaman vücudumuzda maalesef ki birer hastalık olarak görmekteyiz.
Diğer Sebepler…
Önemli diğer sebeplerden biri de laktik asittir. Kişilerin süt ve süt ürünlerine karşı hassasiyeti ve süt ürünlerinin yoğun tüketimi sonucu kaslarda fazlaca biriken laktik asit de huzursuz bacak sendromunun önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Yoğun ve uzun süren egzersiz sonrası bacaklarda biriken laktik asit sağlıklı bir kişiyi bile etkileyecek ve kişinin huzursuz bacak sendromunda olduğu gibi uykuya dalmasını güçleştirebilecek potansiyele sahiptir. Bu nedenle süt ürünlerini (süt, peynir, yoğurt ve türevleri) çok miktarda tüketen insanlarda da huzursuz bacak sendromuna rastlıyoruz. İşin güzel yanı şu ki kliniğimize bu rahatsızlığın tedavisi için gelen hastalarımızın çoğunun beslenmelerinde yaptığımız bu tarz değişiklikler ve akupunktur tedavisi ile dahi çok güzel sonuçlar alıyoruz.
Bunlara ilave olarak, toplumun belki de yüzde 80 inde görülen ve yaşam için, hücrelerimizin enerji üretimi için son derece hayati bir öneme sahip olan Magnezyumun eksikliği de huzursuz bacak sendromunun en önemli nedenlerinden biridir. Biyokimyasal testlerde ölçülen magnezyum değerleri kanda bulunan magnezyumdur ve bu da vücudumuzda bulunan toplam magnezyumun sadece % 2’sidir. Hâlbuki magnezyumun %98’i hücrelerimizin içinde bulunmaktadır ve bu ölçümü hastanelerde ya da sağlık ocaklarında yaptırma imkânımız bulunmuyor. Bu nedenle tahlillerinizdeki magnezyum değerinizden ziyade yaşadığınız problemleri dinleyerek kısa süre içinde bedeninizin magnezyuma ihtiyacı olup olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Hastalarımızın % 80 – 90 ı kullandırdığımız magnezyum tabletlerinden 1 hafta -10 gün sonra ciddi rahatlama yaşıyor. Özellikle akşam saatlerinde alınan 200-400 mg magnezyumun uyku getirici etkisi de olduğu için uykuya dalmayı kolaylaştırıyor.
Tüm bu sebeplerin dışında ikincil sebeplere yani başka bir hastalığa bağlı gelişen huzursuz bacak sendromunun sebepleri ise şunlardır;
Eklem romatizması
Şeker hastalığı
İleri safha böbrek fonksiyon bozuklukları,
Parkinson hastalığı,
Gebelik
Bazı ilaçların yan etkileri
Huzursuz bacak sendromu belirtileri nelerdir?
Karıncalanma,
Yanma,
Batma,
İğnelenme,
Dolgunluk,
İstirahatle ortaya çıkan sürekli hareket ettirme duygusu,
Kaşıntı,
Zonklama
Ürperme
Seğirme
Uyuşma
Bu ve buna benzer şikâyetleriniz varsa mutlaka bu konuda iyi sonuçlar almış hekimlere başvurunuz. Kronik hale gelen ve tedavi edilmemiş bu hastalık, bacaklardaki sinirlere zamanla zarar vererek rahatsızlığınızı kalıcı hale getirebilir.
Huzursuz bacak sendromu tedavisi nasıl yapılır?
Huzursuz bacak sendromuna neden olan etmenlerin ortaya çıkarılması çok önemlidir çünkü tedavi planı buna göre belirlenir. Örneğin primer yani bir hastalığa bağlı olmadan kendiliğinden ortaya çıkmış ise hastalarımıza öncelikle mutlaka şikayetlerini azaltacak bir beslenme planı oluşturuyoruz. Bu beslenme planına göre özellikle kaslarda laktik asit birikimine sebep olabilecek süt ürünlerini azaltmalarını tavsiye ediyoruz. Daha sonra özel testler yardımıyla magnezyum ve demir eksikliklerinin olup olmadığını tespit ediyoruz. Eğer uzun yıllar süregelen bir eksiklik varsa bunlar giderilmeden kişinin şikâyetlerinin tamamen geçmesi çok zordur. Bu mineraller kasların daha sağlıklı kasılıp gevşemesi ve sinirlerin elektriksel iletileri daha sağlık iletmesi için oldukça önemlidir. En kısa sürede eksik olan takviyelerin başlanmasını sağlıyoruz. Diğer yandan kişinin yaptığı bir spor varsa o spora devam etmesini, spor yapmıyorsa en azından yürüyüşlere başlamasını istiyoruz. Yalnız bu yürüyüşleri mümkün olduğunca yatma saatlerine yakın zamanlarda yapmamak gerekiyor çünkü egzersiz sonrası bacaklarda biriken lastik asitin bedenimiz tarafından atılmasına fırsat vermek gerekiyor. Egzersizi geç saatlerde yapmak veya egzersiz sonrası hemen yatmak şikâyetlerinizin artmasına neden olmaktadır.
Akupunktur Tedavisinin Faydaları
Huzursuz bacak sendromunun tedavisi için mutlaka akupunktur tedavisini program kapsamına alıyoruz. Bacaklarımızdan ‘‘meridyen’’ adı verilen enerji kanalları geçmektedir. Bu enerji kanallarındaki tıkanıklıklar veya kopukluklar bacaklardaki ağrıya sebep olan etkenlerdir. Bacakların genel enerji dengesini düzenlemek, tıkanıklıkları çözmek, bazı beden kimyasallarını ve rahatlatıcı/ağrı kesici hormonları devreye sokabilmek için akupunktur, huzursuz bacak sendromunun tedavisine büyük katkı sağlar. Bunun yanı sıra düzenli yapılan ozon tedaviside vücutta oksijenlenmeyi ciddi biçimde arttırarak oksijensiz ortamda üretilen ve huzursuz bacak sendromunu tetikleyen yoğun laktik asit üretimini ciddi biçimde düşürür. Ozon tedavisi ile bedenin en uç bölgesinde kalan kan damarlarına dahi ciddi biçimde oksijen girişi olur, dolaşım düzenlenir ve uzun süreli kalıcı bir şifa sağlanmış olur. Kliniğimizde huzursuz bacak sendromu tedavisine bütünsel bir yaklaşımla (akupunktur tedavisi, ozon tedavisi, hacamat, kupa, beslenmenin düzenlenmesi, eksik varsa vitamin ve minerallerin takviye edilmesi, varsa temelde yatan psikolojik sorunların çözümü vs.) çok yüksek bir oranda çözüm sağlamaktayız.
Huzursuz bacak sendromu ne iyi gelir? Huzursuz bacak ağrısına ne iyi gelir?
Bir önceki başlığımızda da belirttiğimiz gibi yoğun miktarda laktik asit üretmemize neden olacak ağır spordan uzak durmak, öğlen vakti hafif egzersiz yapmak, B12, magnezyum ve demir gibi kaslar ve sinirler için son derece gerekli vitamin ve mineralleri almak, ozon tedavisi, akupunktur ve kupa/hacamat tedavileri, akşam vakitlerinde özellikle sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliğe sahip olan ve gece uykuya daha kolay geçmemizi kolaylaştıracak bitki çayları tüketmek, bol su içmek huzursuz bacak sendromuna ne iyi gelir ya da huzursuz bacak ağrısına ne iyi gelir? Sorusuna verilecek en iyi yanıttır.
Huzursuz bacak sendromu tedavi edilmezse ne olur?
Huzursuz bacak sendromunun tedavi edilmemesi kısa vadede çok önemli bir soruna neden olmaz. Uykusuz veya daha az uyunarak geçirilen bir gecenin ardından hastalar daha az dinlenmiş ve yorgun kalkarlar. İşlerine odaklanmakta güçlük çekerler. Gün içinde enerji düşüklüğü nedeniyle halsizlik hissedilir. Enerjisi az olan bir insanın beyni bunu algılar ve vücuda ‘‘kan şekerini yükseltmesi ve daha enerjik olunması için’’ sinyaller gönderir. Bu da istemsiz atıştırmalara ve kilo alımına neden olur. Bu bir kısır döngüdür. Melatonin bizleri koruyan, kronik hastalıklardan korunmamızı sağlayan mucizevi bir hormondur.
Bu Hormon Ne zaman Salgılanır
Gece saat 23.00 ile 05.00 arasında salgılanır. Görevi organlarımızın detoksifiye edilmesi, hücre yenilmesi ve onarımıdır. Eğer geç saatlere kadar derin uykuya geçemezseniz maalesef bu hormon salgılanamayacağı için koruyucu ve onarıcı etkilerinden mahrum kalırsınız. İşte tüm bu sebeplerden dolayı siz bu hastalık ile boğuştukça bedeniniz de yıllar içinde tükenmeye ve yaşlanmaya başlar. Demir ve magnezyum eksikliği sonucu bacaklarda periferik nöropati (sinir hasarı) gelişir ve bu hastalık ömür boyu size eşlik etmek için kalıcı bir hasar bırakmıştır. Gece vardiyesinde çalışan ve melatoninin koruyucu etkilerinden faydalanamayan kadınlar üzerinde yapılan çalışmalarda meme kanserine yakalanma oranlarının gece vardiyesinde çalışmayan kadınlara göre yüzde 35 daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu çok ciddi bir orandır. Kliniğimize başvuran hastalar arasında yatağında sürekli bacaklarını kıpırdattığı için eşiyle sorun yaşayan ve bu nedenle yataklarını ayıran hastalar görmekteyiz. Bazen bu durum sosyal açıdan da oldukça can sıkıcı ve rahatsız edici bir boyuta ulaşmaktadır. Sonuç olarak gördüğümüz gibi huzursuz bacak sendromu ilk bakışta belirtileri itibariyle ciddi bir sorun gibi görünmese de uzun dönem sonuçları açısından oldukça can sıkıcı olabilmektedir.
Huzursuz bacak sendromu bitkisel tedavi var mı?
Gece yatmadan birkaç saat önce papatya, nane çayı içmek şikâyetleri rahatlatabilir ve uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Ayrıca ev yapımı organik elma sirkesi de sabah ve akşam saatlerinde içme suyuna 1 yemek kaşığı katılarak veya salatalara bolca eklenerek uzun dönemde fayda sağlayabilir. Soğuk sıkım çörek otu yağının da düzenli kullanımı huzursuz bacak sendromunun şikayetlerini azaltabilir. Bunun yanı sıra düzenli kullanım sonucu hindistancevizi yağı, lavanta sabunu, hardal tohumu gibi ürünler de semptomları dindirebilir ancak bunların hiçbiri hastalığın kalıcı çözümü açısından kanıtlanmış değildir.
Huzursuz bacak sendromu maden suyu işe yarar mı?
Maden suyu ülkemizin birçok bölgesinde bolca bulunan bir şifa kaynağıdır. Çok sayıda yararlı mineral içermektedir. Özellikle huzursuz bacak sendromunda şikâyetleri alevlendirebilecek magnezyum, demir gibi eksik minerallerin bu yolla alınması da hastalığın gidişatına katkı sağlayabilir. Günde 2 adet maden suyu rahatlıkla tüketilebilir, daha fazlasına gerek yoktur zira çok miktarda maden suyu tüketmek de böbrek taşı oluşumunu tetikleyebilir. Bu nedenle huzursuz bacak sendromu maden suyu işe yarar mı sorusunun cevabını ‘‘Evet yarayabilir’’ olarak verebiliriz.
Huzursuz bacak sendromu nasıl geçti?
Kliniğimize başvuran hastaların tedaviden aldığı yanıt oldukça yüksektir. Şikâyetler 10. günde belirgin şekilde azalmaya başlar. Gece uykuya dalışlar kolaylaşır. Tedavi planına harfiyen uyan hastalarımızda daha erken sürede sonuç alınabilir. Ozon tedavisi 10 seans olarak 3-4 gün arayla tekrarlanır, dolaşım düzenlenir, beraberinde akupunktur tedavisi uygulanır ve bacaklar rahatlatılır, uyku süresi ve kalitesi artar. Bu esnada hastalarımızın psikolojik yönden desteklenmesi de sağlanır. Bu rahatsızlığa yakalanan ve sorunlar yaşayan hastalar, kliniğimize oldukça umutsuz ve mutsuz olarak gelirler. Ancak yaşadıkları değişim ve ilerleme sonucu büyük bir özgüvenle tedavilerine devam ederek kalıcı şifaya ulaşırlar. Huzursuz bacak sendromu nasıl geçer sorusuna keyifle cevap verebilecek yüzlerce başarı hikâyesine şahitlik etmekteyiz.
Huzursuz bacak sendromu hangi vitamin eksikliğinden olur?
Daha önce de belirttiğimiz gibi özellikle magnezyum, demir ve B12 şikâyetlerini azaltılmasına katkıda bulunabilir. Düzenli ve sürekli kullanım şarttır. Belli aralıklarla testlerin tekrarlanması ve test sonuçlarına göre de dozların ayarlanması gerekir. Vitamin ve mineraller başlığımızda magnezyum, demir ve B12 ye çok daha detaylı değineceğiz. Özetle, bu hastalık hangi vitamin eksikliğinden olur? Sorusunu demir, magnezyum ve B12 olarak cevaplayabiliriz.
Huzursuz bacak için hangi doktora gitmeliyim?
Hastalar ilk etapta ya Nöroloji ya da Psikiyatri bölümlerine yönlendirilmektedir. Bu bölümlerde yapılacak muayene sonucu hastanın ihtiyacına göre (örneğin cipralex) gibi ilaçlara başlanabilir. İlaçlar seratonin ve dopamin gibi bazı hormonların seviyesini arttırıcı etki yapar. İnsan sadece bir fiziki bedenden ibaret değildir. Bu nedenle hastalığı çözmek için sadece rahatsızlığın beden üzerinde yarattığı sorunları çözmek kalıcı bir çözüm sağlamaz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi ozon tedavisi gibi dolaşım sistemini düzenleme üzerine son derece etkin bir tedaviyi kullanmadan, altta yatan mineral eksikliklerini gidermeden, psikolojik sorunları çözmek için psikoterapiden yararlanmadan, akupunktur tedavisi ile mutluluk verici ve gevşetici bazı hormonların daha fazla salgılanmasına katkı sağlamadıktan salt ilaçlarla yapılan tedavi kalıcı bir rahatlama sağlayamamaktadır. Bunu kliniğimize gelen hastalarımızın yaşadıkları tecrübelerden de görmekteyiz. Ayrıca bizi youtube kanalımızdan instagram sayfamızdan ve facebook sayfamızdan takip edebilirsiniz.
Akupunktur tedavisi ile zayıflayan hastalarımızın videolarını buradan izleyebilirsiniz. Hastalarımız resmi otomasyon sistemimize kayıtlı ve kendilerinden özel izinleri alınarak sizlere bilgi vermeyi kabul eden hastalarımızdır. Kendilerine teşekkür ediyoruz.
Akupunktur ve soğuk lipoliz ile zayıflayanlar kliniğimize kayıtlı ve doğruluğu kanıtlanmış hastalardır. Tedavi olan hastalarımızın diğer yorum ve videolarına, akupunktur ile zayıflayanlarsayfamızdan ulaşabilirsiniz. Sayfamızda hastalarımızın kendilerinin çektikleri videolar ve akupunktur hakkında yorumlarını bulabilirsiniz. Sizlere yardımcı olmak amacı ile öncesi sonrası resimlerine izin vereni, zayıflama sürecini anlatan ve video çekmemize olanak tanıyan tüm hastalarımıza içten teşekkür ederiz.
Ankara ozon tedavisi uygulama kliniğimizde ozon tedavisi uygulatmış olan hastalarımızın gerçek yorumlarını bulabilirsiniz.
Ozon Yağını Tanıyalım
Ozon oksijen atomlarından oluşan bir gazdır. 3 Adet oksijen atomunun bir araya gelmesiyle oluşur. Önemli olan kararsız olan bu oksijen atomlarını parçalayıp kararlı hala getirmektir. Bu durumu maksimum derecede voltaj kullanan ozon jeneratörleri ile uygularlar. Yüksek voltajın sağladığı elektrik gücü sayesinde oksijen atomları birbirinden ayrıştırışı. Bu sayede oksijen atomları kararlı hale gelerek üç adet oksijen atomu birleştirilir ve ozon oluşur. Oksijen iki oksijen atomundan oluşur. Ozon ise üç adet oksijen atomunun birleşmesiyle oluşur. Bu yüzden önce oksijen atomlarının birbirinden ayrıştırılması gerekiyor. Ayrıştırdıktan sonra 3 oksijen atomunu birbirine bağlamak gerekiyor. Ozon elde edildikten sonra saf zeytin yağı ile birleştirilerek ozon yağı elde ediliyor. Zeytin yağ dışında jojova, hindistan cevizi ve türevlerinde bir çok yağlardan elde dilmiş ozon yağları mevcuttur. Ozon yağı olarak genelde zeytin yağı tercih etmekle birlikte kullanım durumuna göre içeriğindeki yağın çeşidi değişebilir.
Ozon Yağı Sahte mi Nasıl Anlarız?
Ozon yağını öncelikle mümkünse Sağlık Bakanlığı Tarafından ruhsatlandırılmış ve ozon tedavisine yine Sağlık Bakanlığı tarafından sertifikalandırılmış yetkili ozon tedavisi kliniklerinden elde etmenizi öneririz. Ozon yağı örneğin zeytin yağı ile etkileşime girdiğinde çok şeffaf bir görüntü elde eder. Renksiz bir yapıya bürünür ve zeytin yağının akışkanlığı artık ortadan kalkar. Katı bir yapı oluşur. Ozon yağı elde edildikten sonra zeytin yağı veya türev yağların kokusunu artık alamamanız beklenir. Çünkü yeterli kaliteli bir ortamda ozona maruz bırakılmış yağ, rengini olduğu gibi kokusunu da ozon kokusuna devreder. Ozon kokusu herhangi bir yağ kokusuna benzemez. Kendine has keskin bir kokusu vardır. Ozon yağının bozulmaması için ozon yağı üretici firmaları genelde güneş veya ışıktan korumak için karanlık kutularda saklarlar. Ozon yağının renginin şeffaflığını anlayabilmeniz için içini açmanız gerekebilir. Kendinizde ozon yağını kullanırken ışık veya güneşe maruz bırakmayacağınız bir şekilde saklamalısınız.
Ozon Gazını Tanıyalım
Ozon gazının en önemli özelliği antiseptik olmasıdır. Ozon kelime anlamı itibari ile Latinceden gelmekte olup, “Yaratıcının soluğu veya Tanrı’nın nefesi” anlamında kullanılır. Ozon tedavisi uygulamalarında hastanın kendi kanı ozon ile birleştirilir. Kas içine veya damar yoluna ozon ile birleştirilmiş kan enjekte edilir.
Ozon tüm zararlı bakteri, mantar ve çeşitli zararlı mikro organizmaların koruyucu zarlarında oksitlenme yaratarak, onları yok etme gücüne sahiptir. Bu yüzden bir çok alanda kullanımı çok yaygındır. Ozon yağı ve ozon tedavisinin kullanım alanları saymakla bitmez. Ozon yağı içeriği de, ozon ve doğal zeytin yağının karışımından elde edilen yeni bir bileşendir. Mikrop öldürücü etkisiyle yan etkisiz dezenfekte yapılması gereken bir çok yerde kullanılır.
Ozon yağı faydaları, ozon tedavisi ile birlikte uygulandığında en üst seviyede sonuçlara ulaşılabilir. Bu yüzden ozon tedavisi Ankara kliniğimizde, ozon tedavisi uygulanan hastalarımıza ozon yağı kullanımı önermekteyiz. Ozon yağı faydaları bir çok hastalıkta etkilidir.
Ozon Yağı Faydaları Hangi Hastalıklara İyi gelir
Saç Derisinde Oluşan Kepeklenme
Bir çok kişi saçlarında oluşan zayıflama ve dökülme konusunda şikayetçidir. Saç PRP tedavisi sonrasında hastalarımıza önerdiğimiz ozon yağı, Saç PRP işlemi sonrasında PRP tedavisinin etkisini büyük ölçüde arttırır. Damarlardaki kan akışını rahatlatarak saç hücrelerinin daha iyi beslenmesini sağlar. Ayrıca saçlarda oluşan rahatsız edici kepek faktörünü ortadan kaldırır.
Ozon yağı saç terapisi için kullanmak istiyorsanız, saçlarınızın köklerine ulaşacak şekilde, ozon yağı masajı yaparak yaklaşık 60 ila 90 dakika bekletebilirsiniz. Ozon yağı uygulamasını banyo sonrası gece yapmanızı öneriyoruz. Bu sayede kepek sorunlarınızdan kimyasal şampuanlar kullanmadan kurtulabilirsiniz. Bunun yanında ozon yağı saç uygulaması, saç ekimi sonrası ve saç PRP tedavisi sonrasında tedavilerin maksimum etkisini gösterebilmesine büyük ölçüde katkı sağlar.
Bağırsak Mide Sindirim Organlarına Ozon Yağı Faydaları
Ozon yağı faydalarından en çok yararlandığımız konu, canlı metabolizmasındaki faaliyetlerde gösterdiği artıştır. Özelikle insan metabolizmasının çalışma sistemini büyük ölçüde dengede tutar. Çünkü hücrelere giden oksijen miktarının artışı sayesinde, mide ve bağırsaktaki hücreler maksimum derecede çalışırlar. Yararlı bakterilerin beslenmesini güçlendirerek, hazım sorunları yaşayan hastalarımızın sindirip problemlerini yine ozon yağı ile çözmekteyiz.
Vücut Kas Sistemindeki ve Eklem Bölgelerinde Oluşan Ağrı Tedavilerinde Ozon Yağı Faydaları
Ozon yağı kas ve romatizma hastalıklarında, baş ve şakak bölgesine uygulanan masaj sayesinde migren ağrılarının hafifletilmesinde kullanılır. Ozon tedavisi sonrası diz bölgesinde oluşabilecek geçici ağrıların dindirilmesinde ve ozon uygulanan bölgedeki hücrelerin kendisini tamir etmesinin hızını arttırmak için mükemmel etkileri vardır. Ozon yağı uygulaması ağrı olan bölgeye yaklaşık yirmi dakika masaj yapılarak sürülmelidir. Yine duş sonrası ve gece uygulanmasını önerdiğimiz ozon yağı sayesinde, şiddetli ağrılar minimum seviyeye iner.
Tırnaklarda Oluşan Mantarların Önlenip Tırnak Kaybının Yaşanmaması İçin Ozon Yağı Faydaları
Ozon yağının en bilinen etkinliği tırnak mantarları üzerindeki etkisidir. Ayaklarınızı ılık su ile masaj yaparak yıkadıktan sonra ozon yağı özellikle tırnak bölgelerine sürülür. Ozon yağı tırnak mantarı tedavisi yanında, tırnak mantarı oluşumunu engelleyici koruyucu bir etki sunar.
Cildin Parlak ve Canlı Yapısını Yeniden Kazandırmak İçin Ozon Yağı
Yine dinlendirici bir duş sonrasında, uyumadan önce yüzünüzün hassas göz altı bölgeleri de dahil olmak üzere masaj yaparak ozon yağını uygulayın. Cildinizde oluşan canlı ve parlak görünümü yaklaşık bir hafta içerisinde kendiniz göreceksiniz. Hassas deri hücrelerinin enerji üretimine olan katkısı sebebiyle, göz altı şişlikleri ve torbalarının ozon yağı sayesinde düzeldiğine kendiniz şahit olacaksınız.
Ozon Yağı Faydaları ve Selülit Oluşumu Engelleme
Ozon yağı faydalarının en iyi hissedildiği ve kullanımı en çok yaygın olan tedavi şekli selülit oluşumunun engellenmesi ve var olan selülit görüntüsünün giderilmesi şeklindedir. Selülit oluşan bölgeye ozon yağını parmaklarınızın ucu ile bir miktar alarak, tam bölge üzerine yaklaşık yirmi dakika masaj yaparak uygulayın. 24 saatte bir defa olarak ozon yağının selülit oluşmuş bölgeye uygulanması gerekir. Yaklaşık 7 gün içerisinde selülit çapında ve büyüklüğünde gözle görülür şekilde azalma sağlayacaktır.
Ayrıca selülit oluşumunu engellemek için duş sonrasında bacaklara uygulanan ozon yağı, sizleri selülit oluşumundan koruyacaktır.
Ozon Yağı Faydaları Sadece Hastalıklarda Değil Koruyucu Önlem Amacıyla da Kullanılır
Vücudumuzda bulunan hücrelerin zamanla içerisinde bulunan oksitlenmeyi durdurmak için, antioksidanlara ihtiyacımız vardır. Ozon yağı bu oksitlenmeyi durdurmak ve geriletmek için güçlü bir antioksidandır. Bu sayede özellikle cildimizdeki canlılığın yeniden kazanılması sağlanır. Hücrelerin kendisini yenilemesine yardımcı olur.
İnsanların en çok karşılaştığı sorunlardan biri olan hemoroid, kalıcı tedavi yönünden zor bir süreç almaktadır. Ozon yağının hemoroid üzerinde oluşturduğu tedavi edici etkinliği çalışmalarda görülmüştür.
Özellikle çiftçilerimizin maruz kaldığı haşere ve böcek sokmalarında ozon yağı iyileştirici doğal bir etki gösterir
Ozon yağı damarların içerisinde bulunan kanın çok daha rahat akmasını sağlayarak, hücrelere oksijen taşınmasında büyük rol oynamaktadır.
Yukarıda bahsettiğimiz tırnak mantarı tedavisinde kullanılan ozon yağı, vücudun diğer bölgelerinde oluşmuş birçok mantar türlerinde tedavi edici doğa mucizesidir.
Özellikle yaz aylarında koruyucu kremlerin kimyasal etkisine maruz kalmak istemeyen kişileri, güneşin olumsuz faktörlerinden korur. Çok fazla derecede güneş yanığına maruz kalmış kişilerde başarılı bir doğal tedavi aracı olarak yine ozon yağı kullanılmaktadır.
Cildimiz Üzerinde Ozon Yağı Etkilerini İnceleyelim
Sivilceler
Cildimizde özellikle ergenlik döneminde sıklıkla karşılaştığımız sivilce tedavilerinde yine ozon yağı faydalarından yararlanılır. Cildimizin belirli bir oranda faydalı bakteriye ihtiyacı vardır. Anti bakteriyel sabunlar ne yazık ki faydalı bakterileri de zararlı bakterilerle birlikte öldürürler. Bu yüzden anti bakteriyel özelliği, yine ozon yağını diğer alternatifler arasında özel kılar. Zararlı bakterileri öldürürken faydalı bakterileri besler.
Kırışıklık Önlemedeki Koruyu Faktörü
Kırışıklık önleyici tedavilerin yanında kullanılarak, kırışıklık önleyici özelliği ile muhteşem bir koruma sağlar. Hücrelerdeki olumlu etkisini bahsettiğimiz ozon yağı, yağ dokusu ve deri arasındaki bağlantıyı sağlayan kas hücrelerinin korunmasını sağlayarak selülit oluşumunu engeller.
Cildin Nem Dengesinin Korunmasındaki Rolü
Cildin nem oranını dengeleyici gençlik aşısı tedavisi sonrasında ozon yağı kullanımı, nem oranını korumada tedaviyi maksimum etkide daha uzun zamanda tutar.
Basit Kaza Yaralanmalarında Kullanımı
Spor faaliyetleri veya basit kaza yaralarında doku hücrelerinin daha hızlı tedavi olmasını sağlar.
Cilt Hastalıklarında Kullanımı
Cildimizde mantar, sivilce ve akne dışında bir çok hastalık oluşabilir. Bu hastalıkların tedavisinde kullanılan bir çok yöntemin yine maksimum etkisini gösterebilmesi için ek olarak ozon yağı kullanımı çok faydalıdır.
Cildinizde oluşan ödemlerin atılmasında kullanılan ozon yağı faktörü ile cildinizdeki şişliğin azalmasını sağlar.
Cildin Nem Oranını Artırma ve Dengeleme
Cildin nem kaybı sadece yüzümüzdeki bölgelerde oluşmaz. Eller ve dudaklardaki nem kayıpları çatlamalara neden olur. Özellikle corona virüs salgını sonrasında çok sık el yıkamak ve kolonya kullanımı bu çatlakları tetikler. Ozon yağı dudaklarınızın ve ellerinizin çatlamasının giderilmesinde büyük rol oynar.
Ankara’da akupunktur ile zayıflama konusunda halen Etimesgut Sait Ertürk Devlet Hastanesinde misiniz?
Şuan Ankara’da akupunktur ile zayıflama ve Ankara’da akupunktur tedavilerimi Ankara Kızılay akupunktur muayenehanemizde sürdürmekteyiz.
1. Çok iştahlıyım, tatlıyı ve atıştırmayı çok seviyorum, akupunktur tedavisi ile kilo verebilir miyim.
Zayıflamak için yapılan kulak akupunktur tedavisinin çok önemli beş etkisi vardır. Çabuk doyma, yeme isteğinin azalması, tatlı bağımlılığının azalması, mide kazıntılarının ortadan kalması ve kişinin mutluluk düzeyinin artması. Dolayısıyla iştahlı, tatlı ve atıştırmayı seven fazla kilolu kişiler akupunktur tedavisinden en çok fayda görenlerdir.
2. Akupunkturdan sonra daha fazla kilo alındığı doğru mu.
Akupunktur kişinin yaşam tarzını değiştirmesi, sağlıklı beslenme alışkanlığını kazanması için çok önemli bir zemin hazırlar. İdeal kiloya ulaşmadan tedaviyi yarım bırakmak veya istenilen kiloya ulaştıktan sonra zamanından önce doktor takibinden çıkmak başarıyı düşürür. Düzenli akupunktur seanslarını yaptıran, doktorunun kontrolünde olan kişiler verdikleri kiloları geri almazlar.
3. Zayıflamak için kulak akupunktur tedavisinin seans sıklığı ve tedavi süresi ne kadardır.
Zayıflama amaçlı kulak akupunktur tedavisi haftada bir olmak üzere yapılır. Kişinin başlangıç kilosu ve vermek istediği kilo durumuna göre tedavi süresi belirlenir.
4. Akupunktur tedavisi ile haftada kaç kilo verebilirim.
Bu kişinin yaşı, başlangıç kilosu, altta yatan hastalık durumu, cinsiyetine göre değişmektedir. Sağlıklı, güvenli ve kalıcı kilo kaybı haftada ortalama 1-2 kilogram arasındadır.
5. Emzirirken akupunktur yaptırabilir miyim.
Akupunktur tedavisi ile süt salgısı artmakta, emziren fazla kilosu olan anne hem zayıflamakta hem de bebeğini daha iyi beslemektedir. Kulak akupunkturuna ilave olarak, aynı seansta vücutta belli noktalara akupunktur iğneleri uygulanmaktadır.
6. İnsülin direncim var, akupunktur ile kilo verebilir miyim.
Akupunktur tedavisinin en etkili olduğu hastalıklardan bir tanesi insülin direncidir. Tedavinin ilk üç dört seansında kişideki insülin direnci kırılıp, kan şekeri düzene girdikten sonra hızlı bir şekilde kilo kaybı başlamaktadır.
7. Kulağımdaki akupunktur iğneleri spor yaparken veya banyoda düşer mi.
Kulakta kullanılan akupunktur iğneleri suyla ıslandığında deriye daha sıkı yapışan küçük bantlar üzerine sabitlenmiştir. Kulağınızdaki iğnelerle banyo yapabilir, abdest alabilir, yüzme dahil her türlü fiziksel aktiviteyi yapabilirsiniz. Yoğun nemli ortamda iğnenin bağlı olduğu bantlar yerinden kalktığından buhar saunadan kaçınmak gerekir.
8. Akupunktur tedavisinin yan etkisi var mı.
Zayıflama amaçlı kulak akupunktur tedavisi için çok küçük çelik iğneler kullanılmaktadır. Çelik veya başka metallere karşı alerjisi olan kişilerde hafif düzeyde alerjik reaksiyonlar görülebilir . Nadiren iğnenin tahrişine bağlı kulakta ağrı, kaşıntı veya kızarıklık oluşabilir. Tedaviye birkaç gün ara vermeyle bu şikayetler hızla ortadan kaybolur.
9. Çocuklara zayıflama için akupunktur tedavisi yapılabilir mi.
Çocukluk yaş grubunda zayıflama ve kilo kontrolü için akupunktur tedavisi yapılabilir. Ancak zayıflama tedavisi öncesi çocuk hastanın mutlaka çocuk endokrini uzmanı tarafından kontrolden geçmesi ve ayrıntılı bir şekilde muayene edilmesi gerekir.
10. Haşimato Hastalığım var, ilaç kullanıyorum ,bir türlü kilo veremiyorum. Akupunktur tedavisiyle kilo verebilir miyim.
Haşimato Hastalığı metabolizmayı yavaşlatan, çoğunlukla genç kadınlarda görülen yaygın bir hormon hastalıktır. Troid bezinin hasarlanması sonucu üretilemeyen veya yetersiz kalan troid hormonları dışardan takviye edilir. Akupunktur tedavisi öncesi endokrin veya iç hastalıkları uzmanı tarafından hastanın ilaç dozu mutlaka ayarlanmalıdır. Uygun ilaç dozu ve akupunktur tedavisi ile beraber hasta sağlıklı bir şekilde zayıflamaya başlayacaktır.
11. Kulağıma akupunktur iğneleri takıldıktan ne kadar sonra etki ortaya çıkar.
Hastanın kulağına akupunktur iğneleri takıldıktan sonra etkinin başlaması kişiden kişiye değişebilmektedir. Genel olarak tedaviden sonra ortalama 6-12 saat sonra ilk olarak çabuk doyma duygusu oluşmaktadır. Ertesi günün sabahında hasta eskisi kadar iştahlı olmadığını fark eder. Bir kaç gün içinde yemek yeme ve tatlı isteğinde anlamlı azalmalar meydana gelir. Tedavinin birinci haftasının sonunda çabuk doyma, iştahsızlık, şeker ihtiyacının azalması ortaya çıkarken, kişi kendini tedavi öncesine göre çok daha dinç ve dinamik hisseder.
12. Kullağımdaki akupunktur iğneleri ne kadar süre etki eder.
Kulaktaki akupunktur iğnelerinin etki süresi 3 ila 7 gün arasındadır. İğneler takıldıktan sonra ilk 3 gün etki en yüksek seviyede olurken , daha sonrasında etki giderek azalmakta ve 7. günün sonunda önemli ölçüde kaybolmaktadır. Bu yüzden kulak akupunktur seanslarının en geç haftada bir tekrarlanması gerekir.
Ankara akupunktur sayfamızda, akupunktur hakkında tüm detaylı bilgileri bulabilirsiniz.
Hacamat Günleri 2023 ve Hacamat Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Hacamat günleri 2023 yılı konumuza geçmeden önce hacamat hakkında bazı bilmeniz gerekenleri sıralayalım. Hastalıklardan korunmak ve daha sağlıklı olmak için insanlık yüzyıllardan bu yana hacamat tedavisini etkin biçimde kullanmaktadır. Her tedavinin kendine has dikkat edilmesi gereken önemli bazı noktaları bulunmaktadır. Hacamat tedavisinden daha etkin şekilde yararlanabilmek için ‘‘Hicri takvimde’’ yer alan o hicri ayın ortasından sonuna kadar devam eden tek günlerde uygulama yaptırmak (hicri ayın 15, 17 ile başlayıp 27 si de dâhil olmak üzere) bedendeki kan akışının daha yoğun olmasından dolayı tercih edilmelidir. Özellikle mevsim geçişlerinde olmak üzere yılda en az 2 en fazla 6 kez hacamat yaptırmak kan dolaşımını düzenlemek ve yeni kan hücresi oluşumunu tetiklemek için son derece faydalıdır. Bunun dışında kişinin eğer herhangi bir hastalığı varsa hacamat tedavisi haftanın bazı günlerinde (pazartesi, salı, perşembe günü) elbette uygulanabilir. Hacamat biz Müslümanlar için Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) in sünnetidir. Eski çağlardan bu yana insanoğlu, maruz kaldığı toksin ve kimyasalları bedeninden uzaklaştırmak, koyulaşmış kanın damarlara verebileceği tıkanıklıkları engelleyebilmek için hacamat olmuş, bu sayede sağlığını koruyabilmiştir. Klasik olarak genelde sırt bölgesine yapılır. Sırtımız vücudumuzda hareketin en az olduğu yerdir. Bu bölgede yeterli kan akışı olmadığı için kan akışını harekete geçirmek ve o bölgede biriken toksik kanı atmak çok değerlidir.
Hacamatın temel faydalarına değinecek olursak;
Vücutta durağan bölgelerde biriken (sırt vs.) kanı uzaklaştırmaya yarar,
Kılcal damarlar gibi ince damar yapılarının dahi açılmasını sağlar,
Yüksek tansiyonu dengeler,
Bağışıklık sisteminin desteklenmesini sağlar,
Sırt, boyun bel ve baş ağrılarının azaltılmasını sağlar,
Düzenli şekilde uygulanırsa enerji artışı, dinçlik, zindelik sağlar.
Cilt altı kılcal damarların açılarak cildin daha canlı görünmesini sağlar.
Kanı çeşitli sebeplerden dolayı (sigara, aşırı hareketsizlik, kilo vs.) koyu olan kişilere kan sulandırıcı etki yapar.
Hacamat öncesi ve sonrası dikkat edilecek noktalar;
İşlem öncesi çok aç veya çok tok olmamak gerekir. Yemeği mutlaka en az 3 saat önceden yemek gerekir.
Hacamattan bir önceki gün ve sonraki bir gün özellikle et, süt, yumurta gibi her türlü hayvansal gıdadan uzak durmak gerekir.
Hacamattan bir önceki gün ve sonraki bir gün cinsel ilişkiden uzak durmak gerekir.
Eğer kişinin bir hastalığı varsa ve ilaç kullanıyorsa mutlaka bunu paylaşması gerekmektedir. Kullanılan ilaca göre ilave tedbirler gerekebilir. (kan sulandırıcı ilaçlar vs.)
Hacamat yapılacak gün sigara ve alkol almamak kesinlikle önemlidir.
Vücuttan kan kaybı olduğu için hem detoksa yardımcı olmak hem de sıvı takviyesi yapmak için limonlu su içmek yerinde olacaktır.
Hacamat sonrası ağır egzersiz veya spor yapmamak gerekir. Onun yerine hafif yarım saatlik bir yürüyüş tercih edilebilir.
Hacamat kimlere yapılmaz;
En başta kansızlık problemi olan ve hemoglobin değeri 10’un altında olan kadınlara,
Bebeklere, çocuklara ve yaşlılara (70-75 yaş üzeri)
Açık yaralara, benlerin üzerine
Kanama sorunu olan kişilere
Karaciğer, böbrek gibi organ nakilleri yaptırmış ve immün sistemi ciddi baskı altında olan kişilere…
Hacamat mutlaka yetkin bir sağlık personeli tarafından yapılmalıdır. Bu, tedavideki en önemli hususlardan biridir. Uzman olmayan kişiler tarafından sağlıksız ortamlarda yapılan uygulamalarda bakteriyel enfeksiyon riski artmakta, işlem hastaya yarardan çok zarar vermektedir. Ciltte yanıklar, derin kesikler, zor geçen morarma ve kızarıklıklar ehil ellerde yapılmayan hacamatın olası sonuçlarındandır.
Hacamat konusunda bir çok hadisi şerif bulunmaktadır. Geçmişten günümüze bu hadisler insanoğlunun daha sağlıklı kalabilmesi için bizlere hep yol göstermiştir. Eskiden insanlar savaşlarda yaralanır, aç kalır ve bir şekilde sağlıklı olma yolunda doğal bir süreç yaşarlardı. Ancak günümüzde bolca kimyasal maddeye maruz kalıyoruz, açıkmadan yemek yiyoruz, savaşmıyoruz yaralanmıyoruz bu nedenle kan da kaybetmiyoruz. Bu yüzden hacamat artık günümüzde sağlıklı kalabilmek için bir zorunluluk. Düzenli adet gören ve kansızlık sorunu olan kadınların dışında çoğu insanın hacamat yaptırması kendi sağlığına yaptığı en büyük yatırımdır. Hacamat fiyatları 2023 sorularınızı ve daha burada bulamadığınız bir çok sorunuzun cevabını web sayfamızdaki whatsapp ikonuna tıklayarak bizlere ulaştırabilirsiniz.
Hacamat yapılan yerler ve Hacamat yapılan bölgeler
Kafa arkası: Depresyon, psikolojik sorunlar, kulak çınlaması, kulak ağrısı, baş dönmesi ve baş ağrısı, egzema, sedef, uçuk gibi bağışıklık sistemi problemleri, ağız diş hastalıkları,
Bel: Bel ağrısı ve bel fıtığı, idrar kaçırma, böbrek hastalıkları,
Dizlerin altı ve üstü: Diz ağrıları ve diz hastalıkları, safra kesesi, mide, karaciğer rahatsızlıkları,
Baldırlar: Ayak ve baldır ağrıları, yüksek tansiyon, idrar yolları hastalıkları, baş ağrısı ve böbrek rahatsızlıkları,
Kürek kemiklerinin arası: Safra kesesi, pankreas, akciğer ve kalp rahatsızlıkları,
Kürek kemiklerinin altı: Karaciğer ve mide rahatsızlıkları, bel ağrısı ve bel fıtığı, karın ağrısı,
Omuzlar: Omuz ve kol ağrıları, baş dönmesi, baş ağrısı, hormon dengesizlikleri, tansiyon yüksekliği, saç dökülmesi, boyunda kireçlenme, boyunda fıtık, akciğer rahatsızlıkları,
Ayak bileği: Hemoroid, düzensiz adet kanamaları, bel ve siyatik ağrıları, varis
Kafamızın kemiklerinin birleştiği noktaya (bıngıldak) hacamat yapmamak gerekir. Bu konuda dikkatli olunmalıdır. Kişinin geçmişten günümüze devam eden katarak rahatsızlığı varsa veya geçirilmiş göz ameliyatından hemen sonra kulak arkasına ve ense çukuru altındaki bölgeye çok özel durumların dışında hacamat yapılmaz. Hacamat bittikten sonra hacamat yapılan bölgelerdeki kesiklere dokunmamak gerekir. Kan veya lenf sıvısı durduktan sonra gazlı bezle bantlamak yerinde olacaktır. Enfeksiyon kapmamak için tedaviden sonra ilk bir gün banyo yapmamak gerekir. Ayrıca hacamat tedavisi sonrasında hacamat yapılan bölgeye kaliteli bir ozon yağı uygulaması yapılması o bölgedeki kesiklerin çok daha hızlı iyileşmesini sağlar. Enfeksiyon riskini en alt düzeye indirir çünkü ozon yağı çok iyi bir dezenfektan ve temizleyicidir. Cildin çabuk toparlanmasını ve onarılmasını da sağlar. Kliniğimizde hacamat tedavisi alan hastalarımıza evde ozon yağı uygulamasını yapmalarını tavsiye ediyoruz. Ozon yağı cildi sürekli nemli tutarak hissedilen ağrı ya da acıyı da minimum düzeye indirecektir. Bu da özellikle hemen işe dönmek isteyen hastalarımıza hem zaman kazandırmakta hem de daha sonra tekrarlanacak hacamat tedavisini daha cazip kılmaktadır. Ozon yağı nedir, ozon yağı ne işe yarar, nasıl kullanılır gibi sorularınızın cevabı için sayfamızı ziyaret edin. Ayrıca youtube kanalımızı ve instagram sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. ziyaret edebilirsiniz.
Akupunktur ücretsiz görüşme seansı ile hata bilgilendirme hakkınıza en üst düzeyde cevap veriyoruz.
Akupunktur Tanımlaması
Akupunktur insan vücudunun maruz kalabileceği psikolojik ve fiziksel her türlü yaşamsal dengenin bozulmasına veya bozulma ihtimaline karşı, kendine özgün iğneler ile vücudun sinir sistemi aracılığıyla enerji dengesini kurarak tedavi eden, hasta olmayı önleyen, insan metabolizmasını daha dayanıklı ve enerjik hale getiren, insanlık tarihinin en eski tedavi yöntemlerinden biridir.
Modern tıp ile geleneksel tedavi yöntemleri arasındaki en sağlam köprü tedavisidir. Uzak doğu kültürünün binlerce yıllık yaşamsal bilgi birikimleri ve tecrübeleri ile oluşmuş bu yöntem, bulunduğu çağlarda neredeyse tek tedavi yöntemi olarak uzak doğu insanlarını çeşitli hastalıklardan günümüze kadar koruyup iyileştirmeyi başarmasıyla ün yapmıştır. Ankara akupunktur tedavisi seçimini Uzman Dr. Hüseyin ÇİÇEK tarafından uygulanan tedavi yöntemi üzerine memnuniyetle yapıyor.
Akupunktur vücut noktaları her insanda değişiklik gösterebilir. Bu yüzden akupunktur konusunda profesyonel doktorlara uygulatın
Migren Ağrısını Nasıl Çözüyoruz
Migren akupunkturu en az bağımlılık tedavisi gibi kendini kanıtlamış bir tedavi yöntemidir. Burada önemli olan husus, migren tedavisini uygulayan doktorun kesinlikle bu konuda yetkin bir kişi olmasıdır. Ağrı tedavisi olarak da bilinen bu teknikler, zayıflama, bağımlılık, tüp bebek gibi birçok akupunktur yönteminden farklılık gösterir. Ağrı tedavisi teknikleri ile özellikle baş bölgesine yapılan tedavi, akupunktur ile migren tedavisi konusunda büyük gelişmeler yaratmıştır. Migren akupunkturu ve ozon tedavisi birlikte kullanıldığında yüzde 95 yan etkisiz ağrı kesici özelliği ile dikkate değer bir iyileşme rakamı verir. Ayrıca ozon tedavisi gibi uygulandığında hastamıza muhteşem bir his yaratan bu mucize tedavi yöntemini okumanızda fayda görüyoruz.
Ağrı tedavilerinde başarısını ispatlamış bir yöntem olan akupunktur tedavisini migren ağrılarınız için deneyimleyin.
Her Tedavi Profesyonellik Gerektirir
Akupunktur teknikleri, disiplinize ve tecrübe gerektiren bir eğitim unsurudur. Çünkü bu tedavide ezberci bir yaklaşım yoktur. Bunun nedeni her metabolizmada farklı şikayetlerin, farklı noktalarını bulma konusunda sıkı eğitim almış tıp doktorları tarafından uygulanması gerekliliğidir. bu tedavide belirlenen noktalar her insanda milimi milimine aynı deyildir.
Her hastalığın farklı bir organdan farklı sinir uçlarının uyarılması ile tedavisi mümkünüdür. Buda tedaviyi uygulayan doktorların devamlı kendisini geliştirmek zorunluluğunu ortaya koyar. Akupunktur ile birlikte uygulanabilirliği en güzel sonuçlar veren tedavilerden soğuk lipoliz tedavisine ihtiyaç olup olmadığı doktor tarafından belirlenmelidir.
Akupunktur tedavisi profesyonel doktorlar tarafından uygulanması gereken bir tedavidir.
Tedavi Sağlık Bakanlığı Tarafından Neden Destekleniyor?
Bu mucizevi tedavi, tüm Dünya’ ca kendisini kanıtlamış yan etkisiz ve bukadar etkin çok ender bir tamamlayıcı tedavi yöntemidir. Bu kadar etkinliğini kanıtlamış bir tedavi yöntemine karşı ülkemizin resmi kurumları kayıtsız kalamazdı. Özellikle çok değerli bir tedavi yöntemini, bilinçsiz ve yetkin olmayan kişilerin uygulamasından korumak amacı ile, sadece tıp doktorlarına uygulama yetkisini vermiştir.
Bu yönetmelik ile Sağlık Bakanlığı , tüm Dünya’ nın faydalandığı yan etkisiz bu tedavinin etkinliğini, konusunda uzmanlaşmış ve gerekli eğitimi almış tıp doktoları ile halkımıza sunmuştur. En iyi Akupunktur doktor tavsiyesi aramaları, artık doktor olmayan kişileri yani en iyi akupunkturcu gibi aramaların giderek azalarak sonlandığını göstermektedir.
Akupunktur tedavisi ülkemizde sağlık bakanlığımızca onaylanmış resmi bir tedavi yöntemidir.
Yöntemimiz Fiziki Tedavi
Bu tedavinin en etkin olduğu alan bağımlılık tedavisi ve enerji eksikliği sorunudur diyebiliriz. İnsanlar aslında günlük yaşantılarında sigara içmek istemeyip, düzenli spor yapma gerekliliğinin bilincinde olup, daha planlı mutlu bir hayat sürdürmek isterler. Bu hepimiz için aynıdır. Fakat bunu bir türlü başaramayız. Uzun zamandır spora başlayacağım, zayıflayacağım, sigarayı bırakacağım, çok fazla oturuyorum, kalp krizi riski taşıyorum ve buna benzer birçok soruyla kendi kendinizi konuşurken bulursunuz. Bu konuda doktorumuzun tüm videolarını buradan izleyebilirsiniz.
Bu uzak doğu tıp yöntemi, tüm bunları size yaptıran yegane enerji kaynağıdır diyebiliriz. Bu tedavi, yapmak isteyip bir türlü sebebini bilmediğiniz ve sizi engelleyen tüm koşulları ortadan kaldırmak üzere uygulanmış sistemsel bir enerji tedavisi olarak karşımıza çıkar. Bu durum tedavinin hastalık önleyici ve mutlu edici yönüdür. Uzak doğuluların gözümüzün önünden gitmeyen hızlı hareketleri ve enerjikliği, binlerce yıllık tedavi yöntemlerine bağlayabiliyoruz. Uzak doğunun incisi bu tedavi yöntemi ile her nesil, enerjik yapılarını birbirine aktarma konusunda da ustalaşmış bir tedavi yöntemidir.
Akupunktur fiziksel olarak enerjik hissetmenizi sağlayarak doğal bir zayıflama sürecine girmenizi sağlar
Akupunktur İle Psikolojik Tedavi
Bir insana sağlıklı diyebilmemiz için sadece fiziksel aktivitelerde başarılı ve fiziki sağlık sorunları olmayan kişi tanımı yapılmaz. Aynı zamanda psikolojik olarak da sağlıklı olması bu tanımın içinde yer alır. Akupunktur tedavisinin psikolojik sorunlardan kişiyi kurtarması kısaca şu şekilde gerçekleşir. İnsanların tüm duygu ve düşünceleri aslında hormonlar tarafından sağlanır. Menopoz konusunu veya hamile bir kadının duygu durumlarındaki değişimleri inceleyecek olursanız, aslında hormon dengesinin insan psikolojisi konusundaki büyük önemini çok rahat görebilirsiniz. Bu hormonlar çeşitli organlarımız tarafından sağlanır.
Bu organların uyarılması sinir sistemi aracılığı ile beynimiz tarafından gerçekleşir. Tedavi ile özel iğneler aracılığı ile doğru sinir sistemine doğru uyarı yapıldığında, vücudun belirlenen eksilmiş veya fazlalaşmış hormonlarını yan etkisiz şekilde kontrol altına alabilmemiz mükemmel bir mucizedir. Bu mucize tedavi şeklinin mucizesinin aslında tam anlamı, hiçbir yan etki olmadan çok kısa zaman içinde vücudun enerji ve hormonel dengesini kontrol altına alabilmemizdir. Bu durum akupunktur ile psikolojik tedavinin sadece bir örneğidir. Psikolojinin bozulmasında etkili olan bazı bağımlılıklarımızdan kurtulmamız söz konusu olduğunda, bağımlılık tedavisindeki üstün başarısı ile yine önünüze alternatif tıp yöntemleri çıkmaktadır.
Akupunktur psikolojik tedavisi ile strese bağlı yemek yeme problemleri ortadan kalkar
Bağımlılık Neden Kötü Hissettirir?
Kendinizce kötü olarak düşündüğünüz bir bağımlılığa sahip olduğunuzu düşündüğünüzde, her gün kötü bir eylem yaptığının farkında olan birinin psikolojik durumunun sağlıklı olabileceğine sizde ihtimal vermezsiniz. Bağımlılık tedavisi akupunktur gibi yöntemler kullanılmadan yapıldığında çok zor bir tedavidir. Bağımlılık konusundaki mucizevi ve yan etkisiz çözümleri ile doktorumuz, size her gün kötü bir şey yapıyormuş hissini veren bağımlılığınızı ortadan kaldırarak, büyük bir huzur ve mutluluk verir. Ankara en iyi akupunktur doktoru ve Ankara’da en iyi akupunktur doktor tavsiyesi cümlelerine mazhar olmuş Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK, bu tedavi ile ile sizi daha mutlu ve huzurlu bir hayata davet etmektedir. Bu yöntem ile bağımlılık tedavisi uygulanan hasta, sadece bağımlılığın vermiş olduğu fiziki tahribattan değil, psikolojik tahribattan da kurtulur. Mutlu olmaya hazır mısınız? Akupunktur bağımlılık tedavisi ile tüm zararlı bağımlılıklardan kurtulabilirsiniz.
Akupunktur tedavisi bağımlılık tedavilerinin en önde gelen şeklidir.
Sağlıklı ve Estetik Bir Yaşamın Yolunu Bulduk
Şu an Dünya nüfusunun önemli bir kısmı ne yazık ki obezite ile savaş vermektedir. Tabi insanlardan çoğu bu savaşı kayıp eder. Çünkü aşırı yemek yemek ve özellikle fazla şeker tüketimi, toplum ve bilim tarafından sağlıksız ve sorun olduğu kanıtlanmış sigara ve içki gibi, majör bir sorun ve alışkanlıktır. Birçok araştırmada uyuşturucuya alıştırılmış farelerin bile, şeker verildiğinde uyuşturucu maddeyi bırakıp tercihini şeker yönünde kullandığı görülmüştür. Böyle bir bağımlılık çocukken başlıyor. Düşünün ; insanın sigaraya ortalama en az on altı yaşlarında başladığını kabul edersek, şeker bağımlılığı başlangıcımız yaklaşık üç yaşındayken başlıyor.
Şeker bağımlılığı, hareketsizlik, früktoz şurupları, Çin tuzu olarak bilinen MSG maddesi, hazır ve hormonlu gıdalar sonucunda estetik görüntünüzü kayıp edersiniz. Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK tarafından akupunktur ile bağımlılık tedavisi detaylı şekilde makalemizde anlatılmaktadır. Daha da önemlisi bu koşullar aşırı kilo alımı ile başta kalp damar olmak üzere, birçok hastalığa sebebiyet verir. Bu eşsiz tedavi yöntemi, sizi fazla tüketime sürükleyen sistemin bir parçası olarak şeker ve yemek yeme bağımlılığından kurtarır. Bu tip hastalıkların ve estetik görüntünüzün bozulmasının önüne geçer. Hem de hiçbir yan etkisi olmadan bu işi başarır.
Bu mucizevi tedavinin diğer tedavi yöntemleri ile mali açıdan kıyaslayacak olursak da tablo yine büyük bir avantaj olarak karşımıza çıkar. Tedavimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, doktorumuz ile ücretsiz görüşme seansı alarak tedavimizin bireysel olarak sizin üzerinizde yaratacağı olumlu etkilerini dinleyebilirsiniz. 2019 ve 2020 akupunktur fiyatları için lütfen bizimle iletişime geçin.
Sağlıklı ve estetik yaşamın sırrı vücudunuzda fazladan yük taşımamaktır.
Akupunktur Çeşitleri ve Etkileri Nelerdir?
Başta vücut ve kulak akupunkturu olmak üzere, elektro akupunktur gibi teknoloji ile birleştirilmiş tedavi yöntemleri vardır. Hepsinin uygulama alanı çok farklı olmakla birlikte, birbirleriyle eş zamanlı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Tedavi şeklini, sizin hastalığınızın ne olduğu, kaynağı ve doktorun bu yöntemlerinden hangisini kullanma gerekliliği hakkındaki kararı belirler.
Kulak akupunkturu daha çok uzak doğuda uygulanan vücut akupunkturundan yola çıkılmış bir tedavi şeklidir. Avrupa’da bilimsel olarak araştırılmıştır. Bu yöntem, kulakta bulunan ve toplanan sinir uçları aracılığı ile çeşitli organlara uyarılar verilerek, bir çok bağımlılık tedavilerinde kullanılmıştır. Başarılı sonuçlarıyla da dikkat çekmiştir. Vücut akupunkturu seanslarının arası 7 gün olacaksa, kulak akupunktur destekli bir tedavi daha çok tercih edilir.
Şikayete göre tedavi edici noktalar belirlendikten sonra, önce vücut özel iğneleri ile, sonra kişinin her mekanda uayrı gönderebileceği, doktorunuzun belirlediği kulaktaki sinir uçlarını uyaracak şekilde tasarlanan tomurcuk iğneleri kullanılmaktadır. Elektro akupunktur ise vücut iğneleri aracılığı ile sinir uçlarına hissedilmeyecek dozda voltaj göndermek temeline dayanır.
Akupunktur tedavisi yan etkisiz ve en konforlu tedavi şeklidir.
Akupunktur ile Zayıflama En Konforlu Tedavi Tekniğidir
Günümüz koşullarında insanların en çok araştırdığı konu nasıl zayıflarım? sorusunun cevabıdır. Bu paradoks soru bizim gözümüzde neden kilo aldım sorusu ile değiştirilir. Bu konuda özellikle Ankara akupunktur ile zayıflama en iyi doktor şeklindeki sorunuza verilecek en iyi cevap, Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK olacaktır. Ankara akupunktur ile zayıflama konusunda Etimesgut Sait Ertürk Devlet Hastahanesinde ilk zayıflama kliniğinin kurucularından olan Çiçek, özellikle zayıflama ve migren tedavisi konusunda yaptığı başarılı çalışmalarla ismi anılmaktadır. Zayıflama tedavilerinden bu tedavi yöntemi en etkili olan tedavi şeklidir. Bizlere her türlü sorunuzu ve verdiğimiz cevapları akupunktur doktorunuza sorun köşemizde bulabilir siniz.
Vücut akupnukturu içinde bulunan yüz akupunkturu uygulaması
Obezite Tedavisi Süreci Nasıl İşler?
Akupunktur ile obezite tedavisi, birçok bağımlılığın ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Obezite bir hastalıktır. Obezite dereceleri olmakla birlikte tüm obezite çeşitlerinde alternatif tıp yöntemleri tedavisi mükemmel sonuçlar vermektedir. Bu tedavi yöntemi obezite ile savaşta kullanılan en büyük silahtır. Obezite tedavisi için birçok araştırma ve tecrübenin birikimi sonucunda bulunan noktalara uygulanacak doğru uyarılar, sizi obezitenin getirdiği birçok hastalıktan koruyacaktır. Bu durum tedavinin önleyici etkilerinin başında gelmektedir.
Kulak ve vücut akupunkturu birlikteliğinden doğan muhteşem tedavi başarılarını kliniğimizde kendi gözlerinizle görebilirsiniz.
Diyabet Hastalarının Kurtuluşu Nasıl Olur?
Ülkemizin büyük bir çoğunluğu ne yazık ki diyabet hastasıdır. İster tip 1 olsun ister tip 2 olsun isterse diğer araştırmalar yoluyla bulunan daha karmaşık çeşitleri olsun, sebepleri hep ayndır. Başta genetik faktörler olmak üzere, çoğunlukla hareketsizlik ve doğal olmayan beslenmelerin sonucunda ortaya çıkması muhtemel olan diyabet hastalığı, özellikle yemek yeme alışkanlıklarını daha doğal yöntemlere doğru sizi yönlendirmekte çok etkilidir. Sizi tedavilerimiz ile daha enerjik bir hayata davet ederken, spor yapmaya ve yürüyüş gibi faliyetlere yol aldırırız. Akupunktur diyabet tedavisi uluslararası alanda kanıtlamış bir tedavi türüdür.
Akupunktur tedavisinde profesyonel iğneler kullanılmalıdır. Özel yapım iğneler ile tedavi güvenle uygulanır
Sigara Bırakmak İsteyenler Buraya
Akupunktur sigara bıraktırma konusunun yanı sıra sizi yine hastalıklardan koruyucu ve önleyici bir tedbir olarak karşımıza çıkmaktadır. Sigarayı bırakmak daha konforlu bir şekilde gerçekleşir. Ne yan etkisi bilinmeyen ilaçlar, ne de zorlu süreçler sizin önünüze engel çıkartamaz. Tek yapmanız gereken gerçekten karar vermektir. Bağımlılık tedavilerinin her birinin olmazsa olmaz tek şartı, bağımlısı olduğunuz maddeden gerçekten kurtulmak istemenizdir. Beyniniz ve ruhunuz buna hazır olduğu zaman, yan etkisiz müthiş bir teknikle, konforlu bir yöntemle yanınızda olduğumuzu unutmayın.
Kulak akupunktur tedavisi yardımı ile başta zayıflama olmak üzere birçok hastalığın tedavisi keşfedilmiştir.
Akupunktur Tedavisi Tiroid Hastalarına Etki Eder mi?
Bu sorunun cevabını tiroid hastalarının tedavi yöntemlerinin yan etkilerinden sıkılmış hastalar için daha özenle vermek istiyoruz. Tiroid tedavisi diğer akupunktur tedavileri gibi farklı bir uzmanlık alanıdır. Çünkü iğnelerin batırılacağı bölge ve uygulanacağı basınç, uzman hekim tarafından kontrollü şekilde ayarlanmalıdır. Diğer tiroid müdahalelerinin birçok yan etkisi olduğundan akupunktur ile troid tedavisi çok daha gündeme oturmuştur. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak istiyorsanız, ücretsiz görüşme seansından faydalanmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Akupunktur kulak bölgesi tedavisi yalnızca tomurcuk iğne ile yapılmaz.
Ankara Akupunktur Tedavisinde En Son Teknikleri Talep Ediyor
Uzun süredir Ankara’da akupunktur tedavisi uygulamalarımızda gördük ki, hastalarımız her geçen yıl daha da bilinçleniyor. Çok zorunlu haller dışında halkımız ilaç tedavileri yerine, uzman doktorlarca yapılan ve yan etkisi olmayan alternatif tıp yöntemlerini tercih ediyor. Ankara akupunktur tedavisi konularında en çok zayıflama ve ağrı tedavilerini tercih ediyor. Sizlerin aklınızdaki sorulara daha net yanıt vermek için kliniğimiz ücretsiz görüşme seansı ayarlamaktadır. Bu seanslar Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK tarafından verilmekte olup hertürlü sorunuzu yanıtlamaktadır. Akupunktur zayıflatır mı? Akupunktur hangi hastalıklarda başarılı bir tedavi yöntemi dir? gibi soruların ve cevapların olduğu, akupunkur doktorunuza sorun köşemizde bulabilirsiniz.
Ankara hacamat tedavisinde emekli tabip Albay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK, sizleri yetkisiz kişi ve kurumların yanlış tedavilerinden korumayı hedeflemektedir. Hacamat tedavisi hakkında tüm sormak istediklerinizi, doktor görüşme seansı ile sorabilirsiniz.
Doktorumuz hacamat tedavisi öncesinde, şikayetinizin sebebini araştırmak amacıyla sizlerden kan ve hormon tahlilleri isteyebilir. Herhangi bir şikayetiniz yoksa, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve vücutta biriken toksinleri atmak amacıyla yaptırılan hacamat tedavilerinde, bu tahliller istenmeyebilir.
Genelde ağrı şikayetlerine bağlı yaptırılan hacamat tedavileri öncesinde, ağrının sebebini bulmak son derece önemlidir.
Hacamat tedavisini uygulayan sağlık personelinin tıbbi ehliyetinin olması gerekir.
Tedaviyi uygulayan doktorun, hacamat tedavisi sırasında herhangi bir komplikasyona müdahale edebilecek yeterli bilgisinin olması şarttır.
Tedavisini uygulayacak sağlık personelinin, sadece hacamat tedavisini bilmesi yeterli değildir.
Hacamat tedavisini neden uyguladığını ve hangi hastalığın neden kaynaklandığını da bilmesi gereklidir.
Her hastalığa ve her hastaya gelişi güzel hacamat tedavisi uygulanmaz.
Hacamat tedavisi uygulanmadan önce gerekli steril önlemlerin nasıl alınacağını bilmelidir.
Her hastalık için ayrı ayrı, hacamat tedavisi sırasında uygulanacak kesiklerde ki derinliğini çok iyi hesaplayabilecek bilgiye sahip olması gerekir.
Hastalığın teşhisini koyabilecek tıp eğitimi almış olması, daha sonra bu teşhise göre hangi bölgeden hangi miktarda kan çekilmesi gerektiğinin bilgisine sahip olması gerekir.
Vücut anatomi bilgisiyle kirli kanın biriktiği noktaları çok iyi bilmesi gereklidir.
Hacamat tedavisi uygulanması sakıncalı hastalıkları bilmesi, bu hastalıkları taşıyanları önceden tespit edebilme yeteneği ve bilgisine sahip olması gerekir. Bu tespitler sonrasında bu kişilere, kesinlikle hacamat tedavisi yapmamalıdır.
Uygulamayı yapacak olan personelin, vücudumuzda bulunan organların uyarılması için, kirli kanın tam olarak hangi noktalarda toplandığını iyi bilmek gerekir. Doğru noktalardan çekilen kirli kan, bazı organların uyarılmasını sağlar. Bu organlar artık, temiz kanı daha fazla üreterek vücudunuzu daha dinç tutar. Rahat akan kan oksijeni daha kolay ve bol miktarda taşır. Hücreler aldığı oksijen ile daha hızlı ve uzun süre çalışabilir. Böylece sizin halsizlik sorununuz ortadan kalkmış olur.
Vücudumuzda biriken yabancı maddeleri, ağır metal ve toksinleri uzaklaştırır ve genel bir arınma sağlar (Detoks). Bu da bağışıklık sistemimizi güçlendirerek bizi hastalıklara karşı dirençli hale getirir.
Vücuttan çekilen kan sebebiyle kemik iliği ve karaciğer gibi kan yapımından sorumlu organlar uyarılır. Uyarıyı alan organlar kan üretimi yaparak oksijence zengin, akışkanlığı yüksek temiz kanı dolaşıma kazandırır.
Özellikle bel ve sırt kaslarındaki sertlik ve ödemi çözerek ağrıları giderir, kronik sırt ağrısı çeken kişilerde ciddi rahatlama sağlar.
Kronik hastalıklar, zamanla vücuttan bir türlü uzaklaştırılamayan ağır metal ve toksin yükü sebebiyle gelişmektedir. Hacamat tedavisi yılda 4-5 kez düzenli olarak uygulandığında kanser başta olmak üzere Alzheimer, Parkinson, MS gibi kronik hastalıklara karşı büyük bir koruma sağlar. Düzenli hacamat tedavisi ile vücudun kirlilik yükünün azaltılması, bağışıklık sisteminin aktif ve canlı tutulması ve sağlıklı kalınması mümkündür.
Genel bir iyilik hali, zihinsel açıklık, enerji artışı ve canlılık sağlar.
Kılcal damarların uyarımı ile dolaşımı düzenleyerek cildin dokusunu yeniler, özellikle dolaşım bozukluğu sonucu ciltte ortaya çıkan selülit gibi problemlerin hafifletilmesinde veya giderilmesinde etkilidir.
Ankara’da uyguladığımız hacamat ; Kalp damar hastalıkları tedavisinde (Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, damar sertliği ve dolaşım bozukluklarının giderilmesi ile kılcal damar tıkanıklıklarının açılmasında)
Bel ve boyun fıtığı, kas romatizması, eklem romatizması ve kireçlemeye bağlı ağrıların giderilmesinde,
Bağışıklık sisteminin güçlendirmek suretiyle, kronik hastalıklardan korunmada,
Toksin atılımı sağlanır ve özellikle akciğer, karaciğer, dalak ve böbreklerin yükünün hafifletilerek iç organlarının işleyişinin düzenlenmesinde,
Genel bedensel temizliğinde (detoks),
Ankara hacamat tedavisi kliniğinde, Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK tarafından uygulanan akupunktur ; Migren, sinüzit tedavisinde ve çeşitli baş ağrılarının giderilmesinde,
Psikolojik problemlerin hafifletilmesi (uyku bozuklukları, aşırı endişe ve stres, depresyon ve buna benzer psikolojik hastalıklarda) ve buna bağlı oluşan fiziki sorunların düzeltilmesinde,
Ankara hacamat tedavi kliniğinde fark yaratan doktorumuzu seçtiğinizde, selülit sorununuzu soğuk lipoliz destekli hacamat ile gidere bilmekteyiz.
Hacamat tedavisi, vücudumuzda bulunan toksin maddeyi atarken, yenilenen kanda bulunan oksijen miktarının artışı sayesinde , hücrelerde daha sağlıklı bir çalışma yaratacağından kendinizi daha enerjik ve yenilenmiş hissedersiniz.
Hacamat tedavisi kılcal damar sorunları olan birçok hastalığın tedavisinde, kan dolaşımını arttırarak büyük bir etki gösterir. Selülit tedavisi başta olmak üzere birçok konuda, tedavi sürecinde daha hızlı ve doğru sonuçlar elde etmemizi sağlar.
Hacamat tedavisi kan dolaşımını rahatlatır. Kan dolaşımının rahatlaması, vücudumuzun hemen hemen her hastalığın tedavisinde yüzde 50 rol oynamaktadır.
Hacamat tedavisi ile hızlanan kan akışı, iskelet sistemindeki doku hücrelerini rahatlatır. Bu sayede hastanın kireçleme ve romatizma gibi şikayetlerinde azalma sağlar.
Hacamat tedavisi ile kan dolaşımındaki artış sayesinde kan temizlenir. Bunun sonucunda da ürik asit birikiminde azalma sağlanır.
Böbrek ve sindirim sisteminde yeni kan dolaşımı, daha hızlı çalışan böbrek ve bağırsak demektir. Buda metabolizma hızını arttırır.
Toksinlerden arınmış temiz bir vücut, daha kaliteli uyku uyur. Hacamat tedavisi bu yüzden uykusuzluk gibi problemlerde de destekleyici bir tedavi olmayı sürdürür.
Migren ağrılarının azaltılmasında hacamat tedavisinin etkisinin yanında, akupunktur ile migren tedavisi,migren botoksuuygulamaları da, çok olumlu sonuç aldığımız tedaviler arasındadır.
Hacamat Önlemleri
Hacamat tedavisi uygulanmadan önce gerekli steril önlemleri almalı,
Kesikleri atarken kullanacağı malzemelerin kalitesine ve sterilliğine çok dikkat etmeli,
Hacamat tedavisini yapacağı ortamın sterilliğine çok dikkat etmeli
Hacamat tedavisi yaparken ellerini özel antimikrobiyal sıvılar ile yıkamalı,
Sağlık Bakanlığımız tarafından zorunlu tutulan covid 19 tedbirlerine uyulmalıdır.
Hacamat tedavisi tek kullanımlık steril malzemeler ile yapılmalıdır.
Kullanılan malzemelerin bakanlık tarafından onaylanmış, kalitesi tescillenmiş malzemeler olması, hacamat tedavisinde çok önemlidir.
Özellikle kişilerin uygulamadan 3-4 saat öncesinde yemek yemeyi kesmiş olmaları gerekir. Hacamat neden aç karnına yapılır? Çünkü insanlar yemeklerden sonra ilk iki saat, vücudundaki kan oranının büyük bir kısmını sindirim sistemi için kullanırlar. Kan akışının normale dönmesi ve tansiyon durumunun standartlarda olması, hacamat tedavisinde daha iyi sonuçlar verir.
Ayrıca bir gün öncesinden et, süt, yumurta, tavuk, balık gibi hayvansal gıdaların alımının durdurulması, tedaviden maksimum düzeyde yararlanma açısından önemlidir. Hastanın en az 3 ile 6 saat aralığında, bir şey yiyip içmemesini uygun görüyoruz. Hacamat tedavisine karar veren hastalarımıza, bir gün öncesinden tüm hayvansal gıdaları yemeyi kesmesini tavsiye ediyoruz. Ayrıca hacamat yaptırmadan bir gün önce cinsel ilişkiye girilmemesi ve vücudun dinlenmiş olmasını talep ediyoruz. Tedavi açısından hızlı sonuçlar elde etmemize saydığımız unsurlar yardımcı olacaktır.
Hacamat sonrasında mümkünse ağır gıdalardan kaçınılmalıdır. Sakatat, et, yağlı ürünler, tuz, unlu mamuller, yani sindirim sistemini zorlayıcı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bir günlük diyet, hacamat sonrası yeterlidir. Hacamat sonrasında rahatlama hissinden dolayı, uykunuz gelebilir. Hacamat sonrası ağır sporlar hariç hareket halinde olmak, kan dolaşımını hızlandırır. Buda hacamat sonrası temiz kanın, vücutta daha hızlı hücrelere ulaşmasını sağlar. Çekilen kanın yerine yeni ve temiz kanın gitmesi için, normal bir hızda 30 dakika yürümek kan dolaşımını hızlandıran bir diğer yapılması gereken unsurdur. Hacamat sonrası herhangi bir baş dönmesinin oluşabilmesi ihtimaline karşı, ilk yarım saat doktor gözetiminde olmak gereklidir.
Yanlış Uygulanan Hacamat Sonuçları
Bazı hastalıkların tedavisi hacamat ile olmayacağı gibi, mevcut sağlık sorunlarınızı daha da ilerletebilir. Bu yüzden Ankara’da hacamat tedavisinin doktorlar tarafından yapılması büyük önem kazanmaktadır. Hacamat tedavisi her bölgeye aynı sıklıkla uygulanmaz. Bazı bölgelere uygulanan bilinçsiz ve sık aralıklı hacamat tedavisi seansları, ne yazık ki daha olumsuz sonuçlar verebilir.
Hacamat Doktoru Yetkinlik Belgesi
Ankara hacamat tedavisi uygulamalarını, doktorlar ve konusunda yeterlilik belgesi almış kişilere uygulatması çok önemli bir konudur. Hastalığın teşhisini yapamayan bir kurum, hastalığı tedavide edemez. Hacamat tedavisi ile hastalığı tedavi etmek isteyen doktorun, tedavi sürecinde oluşabilmesi muhtemel komplikasyon oluşumlarına, müdahale bilgisi ve tecrübesi olması gereklidir. Hacamat uygulayan sağlık personelinin anatomi bilgisi, tedavinin etkinlik düzeyi konusunda en önemli unsurdur. Bunun yanında kan yoluyla bulaşan tüm hastalıkların hakkında da, bilgi sahibi olması gereklidir.
Ne yazık ki yetkisiz kişiler tarafından yapılan hacamat tedavileri sonucunda, çeşitli hastalıklara yakalanma riski bulunmaktadır. Hacamat tedavisi konusunda uzman ve profesyonel kişiler tarafından yapılması, sağlığınız için son derece önemlidir.
Hacamat Öncesi Kan Tahlili
Hacamat tedavisi uygulamasında, hangi miktardaki kanın hangi bölgeden çekileceği önemlidir. Bu yüzden tedaviyi uygulayan kişinin tedavi hakkında uzman olmak gerekir. Hacamat konusunda yetkin olmayan kişilerin uyguladığı yöntemler, şikayetinizle ilgisi olmayan bölgelerden fazla ve bilinçsiz kan çekilmesine sebep olabilir. Hacamat tedavisi öncesinde hastanın şikayetleri doğrultusunda kan tahlillerini yapılması ve doktorun şikayetin sebebi hakkındaki analizi şarttır.
Hacamat Doktor Tarafından Uygulanmalı
Hacamat tedavisi uygulayan kişilerin, insan vücudunun damar haritasını ve hangi damarın hangi hücreyi beslediğini, iyi bilmesi gereklidir. Damar ve kan akışı konularında tıbbi bilgisinin yeterli olması gereklidir. Hacamat tedavisi uygulayan kişilerin hastalıların nasıl oluştuğunu, nasıl tedavi edilebilineceğini ve tıbbi olarak tedavinin varsa alternatif uygulamalarını iyi bilmesi gereklidir.
Hacamat Kişiye Göre Uygulanmalı
Hastanın şikayet ettiği duruma göre, hacamat tedavisi ile birlikte veya sadece PRP tedavisi önerebiliriz. Kliniğimiz hacamat tedavisi ile birlikte bir çok tedavi yöntemini uygulayabilme yetkinliğine, tecrübesine ve bilgi donanımına sahiptir. Hacamat tedavisi uygulatmak istiyorsanız yetkin, dürüst, insan sağlığını hiç bir şeyin üzerinde görmeyen doktorlara ve kliniklere yönelmenizi tavsiye ederiz.
Bunun yanında her hastalık her insanda aynı şartlarda oluşmamış olabilir. Her tedavi her hastaya iyi gelmeyebilir. Bu tip ayrımları insan anatomisi hakkında detaylı eğitim almış doktorların yapabildiği bir gerçektir. Sağlığınız için bilinçli hasta, bilinçli doktor ve modern tıp ile birleştirilmiş bir tedavi yöntemleri bütünü gereklidir.
Hacamat gibi alternatif tıp yöntemleri birçok hastalıkta kullanılsa da, her hastalığın farklı bir tedavi yöntemi vardır. Akupunktur tedavisi de alternatif tıp yöntemlerinden biridir. Fakat her alternatif tıp yöntemi, tıpkı ilaçlı tedavilerde olduğu gibi her hastalıkta kullanılmaz. Hangi tedavi yönteminin hangi hastalıkta kullanılacağının eğitimini doktorlar almıştır. Bu yüzden hacamat tedavisini, tıp doktorlarının uygulaması gerektiği inancındayız.
Hastalığa Göre Hacamat Tekniği
Örneğin bazı hastalarımız hacamat tedavisinin kan dolaşımı hızlandırdığını bildikleri için, cildinin daha genç görüneceğini düşünür. Bu konuda hacamat tedavisi elbette işe yaramaktadır. Fakat kliniğimizde hacamat tedavisi yanında hastalarımız gençlik aşısı mucizesi ile tanışırlar. Genç görünmek bu kadar basit miydi? Sorusunu kendine sorarlar.
Ankara hacamat tedavisi kliniği bakanlığımızca onaylı hacamat sertifikasını , ve konusunun uzmanı tıp doktorlarını bünyesinde barındırır. Bu nedenle güvenle hacamat tedavisi olabileceğiniz başlıca klinikler arasında yer alır.
Hacamat Nedir
Ankara’da Uzm. Dr Hüseyin Çiçek tarafından uygulanan hacamat tedavisi kısaca şöyle tanımlanabilir. Bozulan kan dolaşımı sistemi sebebiyle cilt altında birikmiş kirli kanın, vakumla çekilerek alınması işlemdir.
Ankara’da uzman eller ile yapılmış hacamat tedavisinin sayesinde ağır metallerin, toksinlerin, zararlı organik ve inorganik maddelerin vücudumuzdan uzaklaştırılması sağlanır.
Ayrıca hacamat tedavisi yalnızca vücudumuzdaki toksin birikimlerini atmakla kalmaz, kanın kendi kendini temizlemesi ve yenilenmesine de olanak verir. Konusunda yetkin kişilerin uyguladığı hacamat tedavisi ile, hiç bir zararlı etkisi olmayan güçlü bir tedavi yönteminin kapılarını aralarsınız. Mucizeye kendiniz tanıklık edersiniz.
Binlerce yıldır sadece Uzak doğu ve Çin’de uygulanmakta olan hacamat, günümüzde artık Avrupa ve Amerika’da da oldukça popülerdir. Artık Ankara ilimizde de hacamat tedavisi, yüze yakın hastalığın tedavisinde etkin şekilde kullanılıyor. Ayrıca hastalıklardan korunmada da kullanılan son derece faydalı bir tedavi metodudur.
Hayat boyu bir çok dış etkene maruz kalırız. Bu etkenler vücudumuzda zararlı toksinler biriktirir. Hacamat bu toksinleri vücudumuzdan atarak, yeniden bağışıklık sistemimizin güçlenmesini sağlar. Bu toksinleri meydana getiren dış etkenleri şöyle sıralayabiliriz
Soluduğumuz hava, çevresel atıklar,
yüksek seviyede katkı maddesi içeren yiyecek ve içecekler,
tarım ilacına maruz kalmış meyve ve sebzeler
kirlenmiş sular,
ilaçlar,
yoğun sigara ve alkol kullanımı,
stres seviyesi yükselmesi sonucunda bazı hormonların vücudumuza zarar vermesi,
Hastalıkların çıkışı aslında vücudumuzda biriken toksin miktarının yükselmesi ile doğru orantılıdır. Hava kirliliği metal gazların vücuda alınışını hızlandırır. Günün neredeyse 24 saati radyasyona maruz kaldığınızı da var sayıyoruz. Yaşam şartlarında değişen bu koşullar, hacamat tedavisinin önemini bir kez daha ortaya koyar. Hacamat biriken toksinleri atmakta en önemli tedavilerden biridir.
Bu nedenle zamanla vücudumuzda bulunan toksin seviyesi artar.
Artan toksin yükü, atılım organlarına (akciğer, karaciğer, deri, kalın bağırsak ve böbrekler) ciddi yük bindirir. Sürekli bu yüke maruz kalan organlarımızın işleyişi zamanla bozulur. Toksin miktarı yükseldikçe, çoğu zaman vücudumuz normal bir şekilde başarılı bir toksin atılımı gerçekleştiremez. Uzaklaştıramadığımız bu toksin maddeler, kanımızın zamanla kirlenmesine ve kıvamının yoğunlaşmasına neden olur. Ayrıca, yaşlanmaya bağlı olarak da kanda toksin yükü artar. Bu nedenle kan, organizma için gerekli besin ve oksijeni, doku ve organlara taşıyamaz hale gelir.
Besin ve oksijen ihtiyacını karşılamayan iç organlarımızın ise zamanla işleyişi bozulur. Böylece hastalıklar birer birer kapımızı çalmaya başlar. İnsanlar düzenli olarak hacamat yaptırdığında (metropol şehirlerin hava kirliliğini de göz önüne alırsak), hastalık riskini ortadan kaldırabilirler. Bu sayede kanımızın, organlarımızın hastalık yapıcı bu toksin maddelerden arınmasını sağlarız. Bedenimizin normal işleyişine kavuşması ile birlikte, bağışıklık sistemimizi de güçlendirmiş oluruz.
Hacamat tedavisi, hastanın şikayetinin olduğu farklı birçok bölgeye (sırt, bel, omuz, bacaklar gibi.) uygulanabilir. Bir veya birden fazla bölgeye aynı anda hacamat uygulanabilir. Fakat hacamat yapılacak bölgenin, hastanın şikayetinin olduğu bölge olması gerekir. Örneğin bacağı ağrıyan birine, ense yada sırt bölgesine hacamat yapılması, yüksek oranda sonuç vermeyebilir.
Bir hacamat uygulamasında ona yakın bölgeye kupa yapılabilir. Hacamat uygulamasındaki kesiklerin derinliği, hacamat tedavisini yapan doktorun uzmanlığının bir yansımasıdır.
Hacamat tedavisinde her kişiye aynı derinlikte kesikler uygulamak risklidir. Her insanın vücudu, deri dokusu, yağ dokusu ve deri kalınlıkları farklılık gösterir. Hacamat tedavisi, ortalama iki milim kesikler ile uygulansa da, kişiden kişiye cilt kalınlığı değişmektedir. Hacamat tedavisi uygulayan konusunda uzmanlaşmış hekimlerin yaptığı kesiklerden sonra, bu kesiklerden kupa yardımıyla kirli kan çekilir.
Uygulama yapılacak bölgenin sterilize edilmesi oldukça önemlidir. Tek seansta 5 ila 10 arasında değişen noktaya kupa ile uygulama yapılabilir. Uygulama yapılan noktalara, acısı hissedilmeyecek kadar düşük seviyede, 1-2 mm derinlikte çok küçük kesiler atılır. Bu kesiklerden vakum yoluyla cilt altında birikmiş toksin kan alınır. Seans süresi ortalama 20-25 dk olup, hastanın şikayetlerine göre belli aralıklarla tedavi tekrarlanır. Hacamat, tok karnına yapılması tavsiye edilen bir uygulama değildir.
Hacamat, dışarıdan bakıldığında acı verici gibi görünebilir. Ancak gerçekte acı eşiği üstünde bir hissiyat veren uygulama değildir.
Hacamat eğitimi almış uzman hekimlerce, hijyenik koşullarda yapılan uygulamalarda, kesiler milimetrik olması gerekir. Hissedilen acı bu yüzden oldukça düşüktür. Ankara Kızılay hacamat kliniği olarak, hasta konforuna büyük önem vermekteyiz.
Hacamat tedavisinde açılan yaraların enfeksiyon kapmaması için, gerekli önlemleri almak çok mühim bir konudur. Hacamat uygulayan doktorumuz aynı zamanda enfeksiyon hastalıkları uzmanıdır. Hastane enfeksiyonlarını önleme konusunda sertifikalı ve tecrübeli bir doktordur. İnternet sitemizin Sertifikalar sayfamızda, doktorumuzun kupa ve hacamat ve hastane enfeksiyonlarını önleme sertifikalarını bulabilirsiniz. Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK enfeksiyon hastalıkları uzmanı olması sebebiyle, hacamat tedavisini en steril koşullarda uygulamaktadır.
Hacamat tedavisi bazı kişilerde uygulanmaması gerekir. Bu kişiler yazımızın devamında anlatılmıştır. Bilinen kalıcı ve kronik bir yan etkisi görülmemiştir. Hacamat tedavisini uygulayan kişinin yetkinliği, herhangi bir komplikasyon durumu olmaması için büyük önem kazanmaktadır.
Çok ciddi hastalıklarda kesinlikle doktorunuzun verdiği ilaçları kesmemeniz gerekir. Hacamat tedavisi olmadan önce, herhangi bir ilaç kullanıyorsanız öncelikle kullandığınız ilacı veren yetkili doktorunuza, hacamat tedavisi olacağınızı önceden bildirmeniz gerekir. Doktorunuz, kullandığınız ilaçlar hacamat tedavisine onay verdikten sonra, hacamat tedavisine başlayabilirsiniz. Hacamat tedavisi ile, bazı hastalıkların ilaçsız tedavisi mümkündür.
Hacamat yetkin olmayan kişiler tarafından yapılır ise zararlıdır. Steril koşullarda yapılmayan hacamat enfeksiyon kapmalarına sebebiyet verir. Kaliteli malzeme kullanmayan bazı yetkisiz kişiler, ne yazık ki ciltte iyileşmeyen kesik izleri bırakabilmektedir. Tek kullanımlık olmayan malzemeler kullanılıyor ise, kandan geçebileceği muhtemel her türlü hastalık geçebilir.
Hacamat tedavisinin bir uygulaması 30 dakika sürebilir. Bu süre hastanın tedavi biçimine ve sorununuza göre değişebilir. Hacamat tedavisi süreci hekim tarafından belirlenir. Hacamat tedavisinin kaç seans devam edeceği, hangi bölgeye uygulanacağı ve süresi doktorunuzun karar vermesi gereken unsurlardır.
Hacamat tedavisinin bilimsel olarak yaptırılma zamanı şu şekildedir, Günün sabah saatlerinden sonraki iki üç saat içinde olabilir. Ya da öğlen saatlerinden bir iki saat sonraki zamanlar olarak belirlenebilir.
Ankara akupunktur ve soğuk lipoliz tedavisi öncesi ve sonrası resimleri, bölgesel incelme konusunda size fikir verecektir
Akupunktur zayıflama, akupunktur ile sigara bırakma, akupunktur ağrı tedavisi hakkındaki sorularınızın cevaplarını bulabileceğiniz çok güzel bir platform hazırladık.
Bölgesel incelme, Bölgesel zayıflama Soğuk lipoliz tedavisi, ozon tedavisi, sıcak kupa uygulaması gibi muhteşem yöntemler hakkında tüm merak edilenleri doktorumuz Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK yanıtlıyor.
Hacamat Fiyatları Ankara Halkımıza Doktorlarımız Tarafından Enflasyon İle Mücadele Kapsamındaki Fiyat Politikalarımız İle Hizmete Sunulmaktadır
Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK; Hacamat Fiyatları Belirleme Kullanılan Unsurlar
Hacamat fiyatları belirleme de hacamat merkezleri bazı durumları göz önünde bulundururlar. Hacamat tedavisini yapan kişinin bilgi birikimi ve tecrübesi, statüsü, hacamat tedavisini yapan kliniğin kullandığı malzeme kaliteleri, ekipman ve personelin eğitimi bunlardan bazılarıdır.
İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullara paralel olarak artan tedavi maliyetleri, hacamat fiyatlarını aynı paralellikte etkilemektedir. Burada hacamat tedavisinde yetkin olan doktorlar ve sağlık görevlilerinin kurduğu klinikler muhatap alınmalıdır. Enflasyon ile mücadele kapsamında en kaliteli sağlık hizmetini en minimum fiyata sunmak için çabala malıdır.
Hacamat Fiyatları İle Yetkisiz Tedavi Uygulayan Kişilerin İlişkisi
Çünkü hacamat tedavisi bir sağlık hizmetidir. Hacamat fiyatlarını düşük seviyelere çekerek fırsata çevirmek isteyen yetkin ve etik koşullara sahip olmayan kişiler tarafından halkın sağlığı tehlikeye atılabilir.
Bu konuda ulusal anlamda, halkımıza doktorunun uygun gördüğü ve bünyemizde sunduğumuz tüm sağlık hizmetlerinin bedellerini, en profesyonel klinik yönetimi personeli ile değerlendirip belirlemekteyiz.
Bu yüzden hacamat fiyatları 2023 yılı ile 2022 yılı arasındaki fark kliniğimizde hiç yoktur. Doktorlarımız tarafından yapılan bir hacamat tedavisi hizmetini bir önceki seneye göre daha düşük ücretlere çektik.
En Ucuz Hacamat Fiyatları ve En Kaliteli Hizmet İle Amacımız Nedir
Halkımızın sağlığını tehdit eden unsurlar ile savaşta, söz konusu ekonomik koşulların etkili olduğunu gördük. Halkımızın aklındaki “hacamat tedavisini bu kişide yapıyor muş, daha ucuz bedel ödeyip yetkin olmadığı halde ona yaptırırım” düşüncesini yıkmak istiyoruz. Çünkü sağlığınız bizim için değerli.
Bazı yetkisiz kişi ve kurumların ev ortamlarında dahi, özellikle yaşadığımız bu salgın sürecinde, kan ile temaslı hacamat tedavisini uyguladığını öğrendik. Halkımızın yeterli bilinçte olması için ücretsiz hacamat görüşme seansları düzenledik. Hacamat ücretlerini klinik maliyetleri ile hemen hemen aynı noktalara kadar çektik.
Halkımızın başta hacamat olmak üzere tedavilerini daha güvenli koşullarda uygulatmasını misyon edindik.
Hacamat Fiyatları 2023 Hedeflerimiz Aynı Misyon Üzere Oluşacaktır
Hacamat fiyatları 2023 yılında da, yukarıda söz ettiğimiz klinik misyonumuz çerçevesinde şimdiden belirlenmiştir. Halkımızı 2023 yılında da en uygun ücretler ile doktorlarımızın profesyonel bilgi birikimi ve tecrübesi ile buluşturmak görevimizdir. Başta Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK olmak üzere, etik değerleri ve halkımızın sağlığını her şeyin üzerinde tutma felsefesini, sözde değil yaptıklarımız ile sizlere ispatlamak istiyoruz.
Hacamat fiyatları 2023 aramanızda kliniğimizde tedavi ücretlerini öğrenmek istiyorsanız ve güncel kampanyaları kaçırmamanız için en güncel sağlık hizmeti ücretlerini bizimle iletişime geçerek alabilirsiniz.
Hacamat Kampanyaları 2023
Hacamat kampanyaları 2023 yılı içinde tüm özel günlerde ve hacamat günlerinde kliniğimizde uygulanacaktır. Bu kararın amacı sizleri yetkisiz kişi ve kurumlarda hacamat gibi enfeksiyon riski olan bir işlemi uygulatmamanızı sağlamaktır. Bu sayede sizlerin sağlığını korumayı hedeflemekteyiz. Ne yazık ki yetkisiz kişi ve kurumlar halkımızın sağlığını ekonomik sebepleri kullanarak bozmaktadır. Bu yüzden 2023 yılında da hacamat kampanyalarımız devam edecektir. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Ankara hacamat yazımızda tedavi hakkında en güncel bilgileri bulabilirsiniz. Ayrıca videolarımıza kanalımızdan ulaşabilirsiniz.
Coronavirüs ve Ozon tedavisi başlığımızın detaylarına geçmeden önce ozon tedavisinin genel faydalarına ve bu faydaları hangi mekanizmaları kullanarak sağlıyor onlara değinelim…
Ozon gazı vücutta biyolojik yanıt oluşturmada oldukça etkin bir maddedir. Aynı zamanda çok da iyi bir dezenfektandır. Çok iyi bir dezenfektan olarak bilinen klordan yaklaşık 3100 kat daha etkin ve güçlüdür. Ozon gazı vücutta genel olarak bir modülatör yani düzenleyici olarak işlev görür. Bedenimizdeki birçok biyokimyasal reaksiyonun oluşumunu tetikler. Ozon tedavisi, nitrik oksit adını verdiğimiz ve damarlarımızın genişlemesini sağlayan bir kimyasal maddenin salınımını teşvik ederek dokularımızda kanlanmayı ve oksijenlenmeyi arttırır, enerjimizi ve performansımızı yükseltir. Özellikle kliniğimize başvuran astım ve bronşit hastaları ozon tedavisinden çok fayda görürler. Ozon tedavisi bunu şu şekilde sağlar; nitrik oksit salınımı artışı akciğerlerimizdeki bronşları ve bronşçukları genişletir ve kanlanmanın artması ile hasta daha rahat nefes almaya başlar, buna bağlı olarak yaşam kalitesi ve özellikle gece uykusu düzenlenmiş olur. Bedenin oksijen kapasitesinin artması ise birkaç hafta sonra başlar ve ozon tedavisi ayda bir tekrarlandıkça 6 ay içerisinde zirveye ulaşır. Bunun yanısıra hipertansiyon hastaları da ozon tedavisinden hatrı sayılır fayda görebilirler. Aynı mekanizma sayesinde nitrik oksit salınımı yine damarların genişlemesine ve tansiyonun düşmesine yardımcı olur. Kliniğimize başvuran hastaların özellikle tok olmalarını ve eğer kullanıyorlarsa tansiyon ilaçlarını gelmeden bir müddet önce almalarını rica ediyoruz. Tansiyon ilaçları da ozon tedavisi gibi damarları genişleterek tansiyonu düşürücü etki sağladığından hastalarımızın tansiyonunun gereğinden fazla düşmesi olasılığını en aza indirmiş oluyoruz.
Ozon tedavisinde ozon gazının kullanım dozu çok önemlidir. Terapinin amacına göre doz ayarlaması yapılır. O kadar ilginç ve mucizevidir ki, dozlara göre ozon gazı yeri geldiğinde bir regülatör (düzenleyici), yeri geldiğinde bir inhibitör (engelleyici), yeri geldiğinde ise bir stimülatör (aktive edici) olabilmektedir. Bir maddenin doza bağlı olarak bu kadar değişken amaçlarla kullanılabilmesi ozon gazından tedavi çeşitliliğinde ciddi şekilde faydalanılmasını sağlamaktadır.
Ozon Tedavisinin Medikal Etkileri
Doping etkisi vardır. Dokulardaki kanlanmayı, damar oluşumunu arttırarak bedenin en uç noktalarına dahi daha fazla oksijen taşınmasını sağlar, oksijen kapasitemizi yükseltir, spor/egzersiz performansımızı arttırır.
Ağrı kesici özelliği bulunmaktadır.
Enzimler ve hormonlar üzerine hatrı sayılır metabolik etkileri bulunmaktadır. Bazen tam verimle yürütülemeyen metabolik işlemlerin devamını veya daha sağlıklı yürütülmesini sağlar.
Çok iyi bir dezenfektan olduğu için antimikrobik özelliğinden faydalanılır. Birazdan değineceğimiz gibi başta coronavirüs olmak üzere salgınlara yol açan bir sürü bakteri, virüs …üzerinde öldürücü/engelleyici etkisi vardır.
Kanser hastalarında tümörlerin yok edilmesi ve yayılmasını engellemek için kullanılır. Özellikle zaman içinde kanın oksijen kapasitesini zirveye çıkararak kanserli dokuların damar oluşumunu engeller.
Antioksidan sistemi üzerine olumlu etkileri olup bedenin antioksidan kapasitesini arttırır. Bu da bedenin detoksifikasyon mekanizmasına büyük katkı sağlayarak var olan kronik toksisiteyi azaltmaya yardımcı olur.
Antiviral etkisi son derece güçlü olan ozon tedavisinden 3 farklı durumda da faydalanılabilir:
Birincisi; hastalık öncesi ya da hastalık hiç oluşmamışken: Korunma amaçlıdır, bağışıklık sistemini aktive eder.
İkincisi; hastalık aktif durumda iken antiviral ve antienflamatuar etki ile stokin fırtınasını dindirmek için kullanılabilir. Yoğun bir tedavi programı ile oksijen kapasitesini arttırmak ve çoğalmış virüsleri inaktif hale getirmek hedeflenir.
Üçüncüsü ise hastalıktan sonra olası akciğer/kalp hasarının engellenmesi için yine değişken dozlarda ozon tedavisi uygulanır. (Örneğin; fibröz-akciğerin elastikiyetini kaybederek sertleşmesi, kalınlaşması ve işlevinin bozulması)
Korona virüs pandemisinde bugünlerde en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında virüsün her geçen gün ortaya çıkan yeni mutasyonları gelmekte. Bu mutasyonlar maalesef ki aylarca süren çalışmalar sonucu üretilen aşıların etkinliklerini azaltmakta. Aşılar yeni mutasyonlara karşı kısmen etkili olsalar da bir süre sonra virüs çok fazla değişikliğe uğradığı için üretilmiş aşıların tamamen etkisiz kalması olası. Bizler insanlık tarihi boyunca çok sayıda virüsle muhattap olduk ve buna rağmen bugünlere kadar neslimizi sürdürebildik. Bunu sağlayan ne olabilir? Elbette güçlü bir bağışıklık sistemi. Günümüzde bazı saygın bilim insanları küresel ısınma sonucu buzulların erimesi ile birlikte milyonlarca yıldır uykuda olan bazı virüs/bakteri türlerinin harekete geçerek okyanus ve denizlerimize karışacağı ve önümüzdeki dönemde insanları tehdit edebileceği yönünde görüşleri bulunmaktadır. Kısacası insanlık var olduğu sürece bu tarz tehditler (pandemiler) son bulmayacak gibi görünüyor. Bu nedenle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın önemini kavramak ve aşıya bel bağlamak yerine yeterli ve kaliteli bir uyku, düzenli egzersiz, iyi bir beslenme, eksik vitamin ve minerallerin takviye edilmesi ve tüm bunların yanında ozon tedavisi ve diğer bütünsel terapiler (akupunktur, hacamat, glutatyon tedavisi vs.) elimizdeki en güçlü kozlarımız olacaktır.
Peki ozon tedavisi bizleri Corona’dan nasıl korur?
Ozon tedavisi beyaz kan küresi olarak bilinen akyuvarların üretimini stimüle eder. Ayrıca akyuvarların bir türü olan ve nötrofil adı verilen hücrelerin virüs, bakteri ve mantarları yok etme gücünü ve sistemini düzenleyerek bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasını sağlarlar. Düzenli ve dengeli çalışan bir bağışıklık sistemi covid-19 u çok daha rahat atlatabilir. Kronik hastalıklar vücudumuzun antioksidan kapasitesinin düşmesinin bir sonucudur aslında. Üretilen serbest radikaller (hücrelerimizin enerji üretimi sonucunda ortaya çıkan atık maddeler) düşen antioksidan (atıkları temizleyen en değerli varlıklarımız) kapasitemizden sürekli daha fazla olursa bu noktada kronik bir toksisite baş gösterir. Bu kirlilik yani artan oksidatif stres öncelikle hücrelerimizin zarına, hafızasına ve reseptörüne zarar vererek onları oksitler (bozar) ve virüslerin hücre içine kolayca girip kendilerini çoğaltmasına imkan tanır. Bu bağışıklık sistemi için çok büyük bir zaaftır. Bu da kronik hastalığı olan insanların neden Coronavirüs enfeksiyonuna bu kadar yatkın olduğunun ve neden bu kadar ağır geçirdiğinin bir kanıtıdır aslında.
İkinci durum; hastalığın aktif döneminde ya da stokin fırtınası yaşanırken ozon tedavisinden faydalanılabilir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi nötrofiller görevlerini gerektiği gibi tam olarak yerine getiremez ise bedenimiz anormal bir tepki ile (panik hali) aşırı derecede stokin üretmeye başlar ki bu da stokin fırtınası ve yoğun bakıma yatışla sonuçlanabilir. Ozon çok iyi bir stokin düzenleyicidir. Bu dönemde sıkça ve orta dozlarda uygulanan ozon tedavisi hastanın stokin fırtınasından çıkmasını kolaylaştırır. Hastalık sonrası oluşacak problemleri en aza indirir.
Bunun yanı sıra ozon gazı vücutta oluşturduğu bileşikler ile zarflı yapıdaki koronavirüslerin yağdan zengin zarflarına yapışarak onları okside eder (zarar verir) ve virüsün hücre içine girip aktive olmasını ve çoğalmasını engeller. Zarflı yapıda olan sadece Coronavirüs değildir. İnfluenza(grip), herpes (uçuk), hepatit (sarılık) gibi zarflı RNA virüslerini de oluşturduğu bileşiklerle bloke ederek yok eder. İnanılmaz değil mi? Bunun yanı sıra ozon gazı diğer birçok farklı virüs türünü de inaktif hale getirebilir. Bir virüs için hücre içerisine girmek ve besini kullanarak çoğalmak çok önemlidir. Bu alanda yapılan birçok bilimsel çalışmada ozon tedavisi ile virüslerin hücreyi enfekte edebilme kapasitesinin ciddi biçimde azaltıldığı kanıtlanmıştır. Kısacası hastalığın aktif döneminde ozon tedavisi de tedavi protokolüne mutlaka eklenmesi gereken bir seçenek olmalıdır.
Son olarak; hastalık sonrası uzun dönemde ortaya çıkması muhtemel problemlerin en aza indirilmesi için ozon tedavisi oldukça etkin şekilde kullanılmalıdır. En genel şikayetlerden biri de akciğerlerde oluşan elastikiyet kaybı, kalınlaşma, kapasite kaybı ve buna bağlı gelişen işlev bozukluğu ve nefes darlığıdır. Ozon tedavisi tüm bu etkileri zaman içinde geriye çevirmek ve akciğer kapasitesini arttırmak için kullanılır. Kısa vadede oksijen kapasitesi artmaz ancak birkaç ay içinde etkisi aylar sürecek olan iyi bir oksijenizasyon sağlanabilir. Özellikle düşük dozlarda yapılan ozon tedavisinin dolaşım üzerine oksijenlenme üzerini büyük etkileri vardır. Bu dozlarda uygulanan tedavilerde kandaki kısmi oksijen basıncının yaklaşık 10 katına kadar çıktığı ve kana kırmızı rengini veren hemoglobinin düzeylerinde kayda değer yükseliş olduğu saptanmıştır. Bu nedenle koronavirüs geçirmiş ve etkilerini hala hisseden kişiler hastalık sonrası ortaya çıkabilecek komplikasyonlardan korunmak ya da var olan problemlerden kurtulmak için ozon tedavisini gönül rahatlığıyla tercih edebilirler.
Doktorumuz emekli Albay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK ile ÜCRETSİZ GÖRÜŞEBİLİRSİNİZ. Ozon tedavisi başta olmak üzere, akupunktur soğuk lipoliz, botoks, dolgu, hacamat, PRP, gençlik aşısı, hifu gıdı eritme, cilt ve yüz dolgu çeşitleri konusunda sertifikalı bir doktordur. Ozon tedavisi konusunda detaylı bilgi almak istiyorsanız sayfamıza gitmek için resme veya başlığa tıklayınız. Aşağıda ozon tedavisi yaptıran kayıtlı hastalarımızın gerçek yorumlarını bulabilirsiniz. Saygılarımızla.
CORONA VİRÜS TEDBİRLERİUzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK hastane enfeksiyonlarını önleme konusunda sertifikalı bir doktordur. Corona virüs tedbirleri kliniğimizde tüm bilimsel materyaller ışığında en üst seviyede alınmıştır. Saygılarımızla
Ozon Tedavisi Videolar Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK
Videoyu oynat
Ozon Tedavisi Yorumlar Gerçek Kayıtlı Hastalar
Ozon tedavisi yorumlar araması yapıyorsanız, öncelikle ozon tedavisi uygulayan doktorunuza güveninizin bir kriterini arıyorsunuz demektir.
Gerçek hastalarımızın ozon tedavisi yorumlarını gerek youtube kanalımızdan gerekse kliniğimizi ziyaret ederek gerçek kayıtlı hastalarımızdan dinleyebilirsiniz. Dilerseniz bizimle iletişime geçerek, kliniğimizde ücretsiz ozon tedavisi görüşme seansı ile doktorumuzdan yüz yüze detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Diz ağrısı ozon tedavisi hasta yorumumuzu videolarını izleyebilirsiniz.
Ozon Tedavisi Yorumlar Olan Gerçek ve Resmi Kayıtlı Hastalarımız
Hatice hanım tüm müdahalelere rağmen geçmeyen diz ağrıları şikayeti ile kliniğimize müracaat etti. Emekli tabip Albay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK Hatice hanıma diz ozonu uygulaması yaptı. Sonucunda ise özellikle diz ağrılarından şikayetçi hastalarımızın şikayetçi olduğu merdiven çıkma ve inme eylemini çok rahat gerçekleştirdiğini görebilirsiniz.
Daha çok yaşlı hastalarımızda görülen ve tedavisi mümkün olmayan diz ağrılarının ozon tedavisi ile kendi kendini onarım süreci sonucunda, torunları ile daha rahat oynayabildiğini ve ibadetlerini gerçekleştirebildiğinin geri dönüşümünü bizlere iletmiştir.
Ozon Tedavisi Yorumlar Hatice Arıkan
Hatice hanım gibi yüzlerce hastasına ozon ve PRP kombinasyonu tedavisi uygulayan Albay Çiçek ozon tedavisi ile PRP ve akupunktur kombinasyonunu birleştirmiş başarılı hekimlerdendir.
Ozon tedavisi ile iyileşen hastalarımızın görüş ve yorumları otorite doktor sitelerinden de takip edilebilir. Aşağıda bulunan hastalarımızın isimleri kendilerinden izin alınarak yorumları derlenmiştir.
Ozon Tedavisi Yorumlar Asım Özyurt
Asım Özyurt Bey; Diz ozonu ile yine sağlığına kavuşan hastalarımızdan biridir. Asım bey diz sıvısının azalması ve akabinde gelişen kireçleme sorunlarından dolayı kliniğimize başvurmuştur. Ozon ve PRP uygulamalarının kombini olarak Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK tarafından özgün olarak uygulanan tedavi sonucunda büyük başarı elde edilmiştir. Hastamız rutin olarak senede bir doktorumuzun gözetimi altında hayatına konforlu bir şekilde devam etmektedir.
Maviş Karaca Ozon Tedavisi Yorumlar
Maviş Karaca Hanım; ozon tedavisi ile cilt gençleştirme ve bağışıklık düşüklüğünün giderilmesi amacı ile kliniğimize başvurmuştur. Maviş hanımın cildindeki nem kaybı ozon ve gençlik aşısı tedavi kombinasyonu ile giderilmiş, düşen bağışıklık sistemi akupunktur ve ozon tedavisi sayesinde düzenli beslenme alışkanlığı da kazandırılarak güçlendirilmiştir.
Tarık Salman Ozon Tedavisi Yorumlar
Tarık Salman Bey; Kireçleme şikayeti ile yine diz bölgesine uygulanan ozon tedavisi sonucunda sağlığına kendi vücudunun onarımı sonrasında yan etkisiz bir şekilde kavuşmuştur.
Ozon Tedavisi Yorumlar Ayşe Hanım Kan Dolaşımı ve Göz Sorunu
Ayşe Çalıkman; Ozon tedavisi ile kan dolaşımında yaşanılan sorunlar hakkında şikayeti sebebi ile gözlerinde yaşadığı sorunun yüzde 85 i düzeldi.
Ozon tedavisi özellikle kan dolaşımında yaşanılan sorunlardan kaynaklanan tüm hastalıklarda başarı oranı en yüksek tedavilerden biridir. PRP tedavisinin vücudun kendi kendini onarma yeteneğini ortaya çıkartması ile birlikte bu oran daha da yükselmektedir.
Mantar Hastalığı Mahmut Bey
Mahmut Alparslan; Ozon tedavisi ile yine mantar sorunlarından kurtulmuş bir hastamız. Tedavi sonunda yaşadığı mucizeyi yine google benim işletmem yorumlarımızda bulabilirsiniz.
Hande Güney; Ozon tedavisi yorumlar yazımızın en güzel örneklerinden bir hastamız. Yine yaşlanmanın olumsuz etkilerini ilk yaşayan organlardan biri olan gözlerinde yaşadığı problemi yüzde 58 oranında geriletmeyi ve durdurmayı başardık.
Gülşen Apaydın; Ozon tedavisi ile hücrelerin yaşadığı oksijen azalmasının önüne geçerek, cildinde hızla artmakta devam eden kırışıklıkları, PRP ozon kombinasyonu ile durdurmayı başardık.
Kliniğimize gelen daha sayamadığımız birçok hastamız ile kendiniz görüşebilir, ozon tedavisi yorumları konusunda daha fazla fikir sahibi olabilirsiniz. Bu yüzden ücretsiz ozon tedavisi görüşme seansı almak için bizimle iletişime geçiniz. Youtube kanalımızdan ozon tedavisi hakkında en güncel bilgileri ve ozon tedavisi yaptıranların yorumlarını bulabilirsiniz.
Hastalarımızın ozon tedavisi hakkındaki yorumları sayfamıza güncel olarak olumlu veya olumsuz eklenmeye devam edecektir. Ozon tedavisi hakkında detaylı bilgi için ozon tedavisi Ankara sayfamızı ziyaret ediniz.
Ankara akupunktur kliniğimiz, akupunktur, ozon ve PRP çalışmalarını kombin şekilde uygulayan emekli tabip Albay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK ile çalışmaktadır. Kendisi Türkiye’ de ilk defa, bir devlet hastanesinde (Etimesgut Sait Ertürk Devlet Hastanesi) akupunktur kliniği kuran ve akupunktur sertifikası olan doktorlarımız arasındadır.
Corona Virüs TedbirleriAlbay Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK ulusal hastane enfeksiyonlarının kontrolü ve önlenmesi konusunda GATA sertifikalı enfeksiyon hastalıkları uzman doktordur.
Kliniğimizde covid 19 salgını önlemleri en üst seviyede alınmıştır
Ankara akupunktur kliniğinde, kulak noktaları özel akupunktur kalemi ve akupunktur cihazları kullanılarak bulunur.
Kan ve Hormon Tahlillerine Göre Akupunktur
Doktorumuz, akupunktur zayıflama tedavisi uygulamadan önce, gerekli gördüğü kan ve hormon tahlillerini sizlerden ister. Çünkü kilo alma sebebi, anatomik bir sorundan kaynaklanıyor olabilir.
Akupunktur zayıflama tedavisinde, profesyonel yaklaşımın gereği zayıflatmak değil, önce neden kilo aldığınızı saptamaktır. Neden kilo aldığınız tespit edilmeden kilo verseniz bile, yeniden kilo alabilirsiniz. Bu nedenle modern ve alternatif tıp yöntemlerini, profesyonel bir bakış açısı ve dizayna sahip, Ankara akupunktur kliniğinde buluşturduk.
Hastalarımızın neden kilo aldığını saptamak için gerekli kan ve hormon tahlil sonuçlarını hastalarımızdan istiyoruz. Bu sayede önce anatomik bir sorun olup olmadığını araştırıyoruz. Kliniğimize başvurduktan sonraki zayıflama sürecini bu yazımızda detaylı olarak bulacaksınız
Akupunktur Tedavisinin Birçok Faydasını Görebilmek İçin Profesyonel Doktorları Tercih Ediniz
Akupunktur hakkında tüm sorularınızı doktorumuza, görüşme seanslarımızdan faydalanarak sorabilirsiniz. Böylesine profesyonel bir yaklaşımı olan kliniğimizin, uyguladığı tedaviler hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Bu yüzden, hiç bir klinikte olmayan bir uygulamayı sizlere sunuyoruz.
Diyet Uygulaması Yapıyorsanız
Akupunktur tedavisinin günümüzde en başarılı olduğu alanlar diyabet, migren, akupunktur ile zayıflama, sigara ve alkol tedavileridir. Örneğin akupunktur ile zayıflama tedavisi, beyindeki iştah merkezini uyararak iştahı baskılar. Diyet yapan hastalarımızın sıkça karşılaştığı bazı sorunların bu sayede önüne geçeriz. Akupunktur tedavisi diyetten çabuk kopma, mide yanması, mide kazınması ve halsizlik gibi yan etkileri ciddi biçimde azaltır.
Enerjik Hissetmiyorsunuz
Kendini enerjik hissetmediği için spor yapamayan veya bir türlü dengeli yemek yemeyi başaramamış kişiler, kliniğimize başvururlar. Tamda bu noktada akupunktur ve soğuk lipoliz gibi iki büyük silahımızı doğru ellerde ve profesyonel bir şekilde kullanırız. Hastalarımıza hiç zorlanmadıkları, hatta çaba gösterdiklerini hissetmedikleri bir tedavi platformu sunarız. İşte zayıflamanın konforlu süreci tamda bu noktada başlar. Akupunktur ile size zayıflama tedavisi uygularken acıkma hissini, mide kazıntısı hissini, kan şekeri düşüklüğüne bağlı el ve ayak titremeleri hissini ortadan kaldırırız.
Bu durum akupunktur zayıflama hastalarının diyete uyumunu arttırmaktadır. Verilen kilolar, hastanın direncini ve tedaviye olan inancını da sağlamlaştırır. Tedavide başarı bu sayede şansa bırakılmamış olur.
Akupunktur tedavisi öncesindeki göbek bölgesi sarkmaları ve aşırı yağlanmanın nasıl yok olduğuna görsel olarak şahit oluyorsunuz
Sizi Çok İyi Anlıyoruz
Hastalarımızın birçoğu hareketsiz yaşantıdan kurtulamadığını söylüyor. Bazı hastalarımız fazla yemek yemediğini belirtiyor. Fazla yemek yemeyip neden kilo aldığını bilmeyen hastalarımız oluyor. Bazı hasta şikayetlerimiz ise, tatlı isteğinin çok fazla olduğunu belirtiyor. Bu istek hat safhaya çıkıyor ve kontrol edemediğiniz bir güç aşırı tatlı tüketimi yaptırıyor.
Tüm bu şikayetler göz önüne alındığında, sadece nefsinizi kullanarak istediğiniz şeyleri yememeye çalışıyorsunuz. Bir nevi kendinize acı çektiriyorsunuz. Bizden talebiniz ise, gereksiz yere acıkmamak oluyor. Kendi nefsinizin kontrolü dışında, konforlu bir şekilde uygulanan tedaviyle zayıflamak istiyorsunuz.
Ankara akupunktur kliniği olarak, her insana özgü vücut akupunktur noktalarını profesyonel şekilde buluyoruz.
Akupunktur ile sigara bırakma tedavisi görerek konforlu bir şekilde sigarayı bırakabilirsiniz.
Akupunktur Tedavisinde Diğer Uzmanlık Alanları
Her meslektaşım farklı bir akupunktur tedavisi alanına yoğunlaşmış olabilir. Hepsinin uzmanlık alanı farklıdır. Örneğin Uzm. Dr Hüseyin ÇİÇEK, akupunktur uygulaması konusunda ve akupunktur ile zayıflama tedavisi üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmış konusunda uzmanlaşmıştır.
Daha sonraki akupunktur çalışmaları ise, akupunktur ile anne sütü arttırma tedavisidir.
Her alanda akupunktur uygulaması yapıyorum diyen kişiler için, kalp doktorunun beyin ameliyatı yapması örneği kullanılabilir. Size tavsiyemiz şikayetiniz doğrultusunda konusunda uzmanlaşmış doktorlara tedavi olmanızdır.
Örneğin bir doktor akupunktur ile kas ve sinir hastalıkları tedavisi üzerine 9 yıl yurt dışında çalışma yapmaktadır. Böyle bir şikayet söz konusu olduğunda Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK hasta kabul etmemektedir. Konusunda uzman doktorlara yönlendirmektedir.
Akupunktur ile obezite tedavisi karın bölgesi akupunktur iğneleri noktaları her insana göre değişiklik gösterebilir.
Akupunktur ile Zayıflama Tedavisinde Doktor Empatisi
Ankara akupunktur, akupunktur zayıflama konusunda araştırma yapıyorsanız, öncelikle bilmeniz gerekenler var. Fazla yemek yeme isteğiniz olduğunda veya tatlı kriziniz geldiğinde şu hisleri yaşarsınız. Eğer tatmin edici yemek yemiyorsanız, sanki hayatın bir anlamı yokmuş hissine kapılırsınız. Odaklanma sorunları yaşarsınız. Canım istese de yememeliyim şeklinde düşünmeniz bile zayıflama konusuna istikrarı sağlamaz.
Bazı ortamlarda iki baklava dilimi ile yetinmeyip, beş dilim baklava yeme isteğiniz olduğunda bunu durdurmak zorlaşır. Bir de kilolu iseniz herkes size farklı bakıyor hissine kapılırsınız. Kimse sizin neden fazla yediğinizi, bu kadar çok yemek yiyorsanız neden enerjik hissetmediğinizi anlamaz. Yediğiniz yemekler size neden enerji vermez? Madem çok yiyorsunuz neden çok daha enerjik hissetmiyorsunuz? gibi birçok anlamlı soruyu sorarız.
Akupunktur konusunda sertifikalı doktorumuz ile önce ne hissettiğinizi anlıyoruz.
Akupunktur ile İlaçsız Yaşama Merhaba
Hastalıkların iyileşmesinde ve fiziki semptomları tedavi etmede, en çok kimyasal ilaçlar kullanılıyor. Ama hastalık sebepleri göz ardı edilebiliyor. Hastalarla sadece fiziki olarak değil, çok yönlü ilgilenmek gerekliliği maalesef tam olarak tıp dünyasında oturmuş değil. Sadece vücudun bazı semptomlarına bakılıp ilaç tedavisine başlanıyor.
Verilen ilaçların yan etkisi bulunuyor. Bu ilaçlar toksin de içerebiliyor. Vücuda çok miktarda tok sik madde yüklenebiliyor. Bu toksinler daha fazla hastalık demek anlamına geliyor. Bu durum aslında sistemin bir şekilde işlemeye devam etmesini sağlıyor gibi görünse de, sistemin işleyişinde orta ve uzun vadede çok daha değişik arızalar yaratabiliyor.
Akupunktur migren tedavisinde kullanılan iğneler amacına uygun özel malzemelerle üretilmiş ve tek kullanımlık olmalıdır.
Akupunktur ile Zayıflama Nasıl Başarılı Olur
Akupunktur zayıflama tedavisinde başarı istiyorsak, önce sizin ne hissettiğinizi bilmemiz gerekir. Sizinle konuşmayan ya da sizi anlamadığını hissettiğiniz hiç bir hekim, akupunktur zayıflama tedavisinde kalıcı ve maksimum düzeyde başarı elde edemez.
Kilo vermek için bazı bağımlılıklarınızı yenmek zorunda olduğunuzu bilmeniz, bizim için önemlidir. Bu bağımlılıkları tek başınıza yenmeye çalışmanız, daha riskli süreçleri beraberinde getirebilir. Akupunktur zayıflama tedavisine başlamadan önce, sizin kararlı ve istikrarlı tutumunuzun olması ve doktorunuzun sizi anlayabildiği konusunda güven duymanız gerekir.
Sadece kilo ve bağımlılık sorunu için mi akupunktur? Hayır. İlaç kullanımı fazlalaştıkça neden daha fazla hasta olmaya başladığımızı hiç düşündünüz mü? Hastalıkların daha uzun zamanda ve ilaç bağımlılığı ile atlatıldığını sorgulamamızın zamanı gelmedi mi? Artık içimizdeki ecza deposunun farkına varmalıyız.
Şimdi vücudumuza bahşedilen mükemmel sistem bağışıklık ve onun anahtarı olan akupunktur ile tanışmamızın vakti geldi. Gereksiz ilaç kullanımının vücudunuzda tüm dengeleri nasıl bozduğunu görün. Akupunktur mucizesinin içinizdeki enerjiyi yönlendirerek, muhteşem etkiler yarattığını görelim.
Akupunktur migren tedavisinde kullanılan iğneler amacına uygun özel malzemelerle üretilmiş ve tek kullanımlık olmalıdır.
Ankara Akupunktur Merkezinin Yetkinlik Kriterleri
Akupunktur tedavisinin yetkinliğini kazanmak için öncelikle tıp doktoru olmak gereklidir. Tıp eğitiminde alınan anatomi bilgisi, akupunktur tedavisi uygulamasının olmazsa olmazıdır. Sağlık alanında hangi tedavi şekli uygulatırsanız uygulatın, kesinlikle tıp doktoru olması gerekir. Doktorlar genel anlamda sağlık ve insan bedeni konusunda her eğitimi alırlar.
Uzmanlaştıkları alanda ise çok detaylı eğitim alırlar. Akupunktur zayıflama, akupunktur ile anne sütü arttırma tedavisi, tamamen metabolizma, vücut enerji dengesi, vücudun bağışıklık sistemini onarma ve harekete geçirme üzerine kurulu bir yöntemdir.
Bazı hastalıkların tedavisi için uygulanan akupunktur, çok daha değişik ve karmaşık çalışma prensibi olan vücut sistemlerini harekete geçirmek için uygulanır. Fakat bağışıklık sistemi onarılmış, uygunsuz ve gereksiz kullanılan ilaçların tahribatından kurtarılmış bir kişi, birçok sağlık şikayetinden kurtulacaktır. Bağışıklık sisteminin çalışması, beyin ve organlar arasındaki enerji iletişimi, sinir sistemi, vücuda saldıran enfeksiyon durumları, kan içeriği kimyası, olması gereken kan basıncı ve şeker dengesi gibi birçok sağlık konularında, sadece tıp doktorları kapsamlı bir eğitim almaktadır.
Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi ile en güncel metotların uygulanmasında yüksek başarı oranlarına imza atmış Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK sizlerin yanında
Ankara Akupunktur Halsizlik Tedavisi
Kendinize yardım edemeyeceğinize inanırsanız edemezsiniz. Bu inancı yıkan unsur akupunktur dur. Size zihninizi değiştirin demekle zihninizin düşüncelerini değiştiremezsiniz.
Çünkü bir çok faktöre bağlı olarak tahribata uğramış bir bağışıklık sisteminiz ve hücrelerinizin enerji ocaklarımızda ki düzensiz çalışma var. Bu yüzden hücreler arası enerji akışı doğru sağlanamıyor.
Buda sizi halsiz, yorgun, kolunu bile kaldırmakta güçlük çeken bireyler yapıyor.
Ayrıca glisemik indeks tablosunada ulaşabilirsiniz. Alkali beslenme dediğimiz beslenme alışkanlığını akupunktur ile çok rahat beslenme alışkanlığınıza uyarlayabilirsiniz.
Her ne kadar akupunktur tedavisi iştah kesilmesine neden oluyor olsa da, en önemli amacı nasıl beslenmeliyiz sorunuza cevap bulabilmesidir.
İstediğiniz kadar enerji alın, yemek yiyin, hatta enerji içecekleri için sağlık ve enerji durumunuz değişmeyecektir.
Akupunktur ve bağışıklık sisteminin mucizesini bilimsel olarak anlamak için, dünya üzerinde yapılan her türlü bilimsel araştırma ile devamlı güncellenen akupunktur bilimsel mi? Yazımızı okuyabilirsiniz.
Akupunktur tedavisi vücut akupunktur yöntemi ile migren ağrısı dindirmek mümkündür
Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK Akupunktur Teknikleri
Ankara halkı, akupunktur zayıflama teknikleri ile kilo verme konusunda, daha da bilinçli hale geldi. Ankara, akupunktur teknikleri ile zayıflama konusunda çok yetkin doktorlara sahip. Ankara’ya özel akupunktur teknikleri ve size özel hizmet ücretleri konusuna geçmeden, bazı önemli kavramları tanımlayalım.
Bu sayede aşırı kilo ile kolaylıkla mücadele edebiliyoruz. Obezite ya da diğer adıyla şişmanlık, insan vücudunda gereğinden fazla yağ dokusuna sahip olunması ile tanımlanan bir hastalıktır.
Akupunktur diyabet tedavisi ile insülin bağımlılığına son
Akupunktur ve Enerji Tedavileri
Asla yürüyemez denilen bir hastanın yürüyebilmesi tesadüf mü?
İnsanın kendi içindeki mucizevi enerjisini ve yapabileceklerinin sınırının olmadığını keşfetmesi sonucunda, birçok insan mucizeyi başarır. Fakat bu başarıların adı mucize olarak kalır. Gerçekten asla denilen bir şeyi yapabilmek, tıp alanında ise kendi kendine tedavi olabilme mucizesinin altında yatan sebebi, neden bilimsel olarak araştıramıyoruz?
Bir hastam 18 yaşından itibaren hiç ilaç kullanmadığını aspirin bile içmediğini söylemişti. Tamamen olumlu düşünme, alternatif tıp yöntemleri ile kendini iyileştirdiğini söyledi. Kendisi şuan 39 yaşında. Akupunktur içinizdeki bu muhteşem enerjiyi açığa çıkartarak, insanı doğasına döndürmek üzere bulunmuş çok kıymetli bir tedavi yöntemi olarak anılıyor.
Akupunktur tedavisi ile zayıflamak kliniğimizde hiç tahmin edemeyeceğiniz kadar kolay
Akupunktur Enerjini Ocaklarını Tamir Eder
Vücudunuzun kendi kendine onarım gücünün artması için doğru bileşenlerin bir araya gelmesi gerekir. Olumlu düşünce, gerekli elementler, doğru hormonlar ve doğru hormon seviyeleri, hücrelerdeki enerji harcayabilme yoğunluğu gibi sistemli bir çalışmanın eserini görmek akupunktur zayıflama tedavisi ile mümkündür. Tabi bunları bir araya getirebilmek için vücudunuza hem ruhsal anlamdaki doyurucu etkenlerin, hem de fiziki anlamda doyurucu etkenlerin olması gerekir. Konuyla ilgili daha özet bir bilgi arıyorsanız, akupunktur ile zayıflama nasıl olur yazımız ile kısa kısa bilgiler edinebilirsiniz.
Akupunktur ile kan şekerini dengede tutmak mümkündür.
Akupunktur ile Vücudunuz Kendini Tamir Ediyor
Vücudunuz kendi kendini tamir etme, hastalıklardan kurtulma, başta kilo gibi sağlıksız olan tüm birikimleri vücudunuzdan hızlı bir şekilde atma, doğal olmayan besinlere karşı gelişmiş istek ve arzulardan kurtulma gibi büyük savunma mekanizmalarıyla donatılmıştır. Bu savunma mekanizmalarını ortaya çıkartan tedavi akupunktur dur.
Kötü düşünceler vücudunuza zarar verici kimyasal reaksiyonları yaratır. Olumlu düşünceler ise vücudunuzu yaşama bağlayıcı, hücrelerin çoğalmasını sağlayıcı, kısaca hayat verici kimyasallar yaratırlar.
Artık bize bilim şunu net bir şekilde açıklıyor. Vücudumuzda bulunan tüm organların, hiç bir şeye ihtiyaç duymadan, kendilerini tedavi ettikleri konusunda bilim adamları hem fikir. Akupunktur isim anlamıyla tedavi yöntemi olarak adlandırılsa da, aslında vücudun kendi kendini tedavi etme özelliğini tedavi ederek harekete geçirici bir nitelikle anılmaktadır.
Kulak akupunktur noktaları her insanda farklılık gösterebilir. Kulak akupunkturu sağlık bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tıp doktorları tarafından uygulanmalıdır.
Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi ile en güncel metotların uygulanmasında yüksek başarı oranlarına imza atmış Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK sizlerin yanında
Akupunktur ile Zayıflama Kendinizi Enerjik Hissettirmeyle Başlar
Akupunktur zayıflama tedavisi öncesi bazı sorular soralım. Gerçekten yemek yiyor musunuz? Yediğiniz şeyler yemek mi? Yediğiniz şeyler size gerçekten enerji veriyor da, siz mi harcamıyorsunuz? Veya soruyu tersten sorarsak enerji verici yiyecekler gerçekten sadece yağlar ise, neden vücudunda yağ oranı çok olan kişiler kendini enerjik hissetmez?
Çünkü vücudunuzda ne kadar enerji yapıcı besinler birikirse biriksin, vücudunuzun enerjiyi nasıl, hangi durumda, ne kadar harcaması gerektiğini bildiren sistem bozulmuş olabilir. Sorularınızın cevapları, bu cümlede saklı.
Akupunktur zayıflama tedavisi, vücudunuzun enerji kontrol sisteminde bulunan hataların giderilmesine yardımcı olur. Bu sistem tamamen çökmüş ise, yeniden sinir sistemi aracılığı ile sinir sistemi uyarılarak, kapalı durumda olan enerji kontrol ve bağışıklık sistemini açar.
Ankara akupunktur ve akupunktur zayıflama tedavisinin yanında akupunktur ağrı tedavisi, akupunktur ile sigara bırakma, akupunktur ile psikolojik tedaviye destek gibi birçok alanı kapsar. Her doktorun uzmanlaştığı ayrı bir akupunktur alanı vardır.
Ankara akupunktur bağımlılık tedavisi başarı oranlarını Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK ile görün
Akupunktur, binlerce yıldan bu yana vücudumuzdaki tanımlı noktalarına iğneler batırılarak uygulanan, geleneksel ve tamamlayıcı bir tedavi yöntemidir. Çok uzun zamandır değişmeden ve değerinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır
Akupunktur zayıflama tedavisi başta olmak üzere, ağrı tedavisi, akupunktur ile migren tedavisi, akupunktur ile bağımlılık tedavisi şeklinde başarıyla uygulanmaktadır.
Akupunktur zayıflama tedavisi en çok etkisini gördüğümüz tedavi yöntemidir. Akupunktur ile madde bağımlılığı tedavisi, akupunktur tedavilerinin özellikle bağımlılık tedavisinde ne denli başarılı olduğunu bilimsel araştırmalar ile gözler önüne sermektedir.
Ankara akupunktur kliniğimizde, en çok zayıflamak isteyen hastalarımızın şikayetleri giderilmektedir. Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK, akupunktur ile zayıflama konusunda uzmanlaşmıştır.
Ankara Kızılay Meşrutiyet caddesinde bulunan Ankara akupunktur zayıflama muayenehanemizde tedaviler, paslanmaz çelikten üretilmiş; tek kullanımlık hijyenik iğneler yardımıyla yapılmaktadır.
Akupunktur uygulaması, herhangi bir ağrı ya da acı hissi yaratmaz. Çoğu hasta akupunktur iğnesini hissetmez. Ayrıca akupunktur uygulaması sonrası herhangi bir kanama da meydana gelmez. Akupunktur tedavisinde genel olarak iğneler, deriden 2 -3 mm – 5 mm derine kadar uygulanabilir.
Ankara akupunktur muayenehanemizde akupunktur ile zayıflama seansları, başlangıçta haftada bir veya iki kez yapılabilmektedir. Genel bir enerji dengelenmesi sağlandıktan sonra seans sayısı haftada bire indirilebilir.
Haftada 1,5-2 kg civarında verilen kilo oranı, sağlıklı ve dengeli kabul edilir. İradenin fazlasıyla zorlandığı katı diyetlerle hızlıca verilen kilolar, maalesef geri alınmaktadır.
Ankara akupunktur muayenehanemizi gelen hastalarımızın bir çoğu, büyük şehrin verdiği stres ortamından dolayı çok fazla yemek yediğini söylemektedir. Uzm. Doktor Hüseyin ÇİÇEK, kişilerin metabolizma istekleri ve psikolojik olarak iştah düzeyinin fazlalığının sebebini araştırarak, bütün olasılıklarını göz önünde bulundurur.
Akupunktur zayıflama tedavisi sürecinde hastalarımızdan beklediğimiz bası eylemler vardır. Akupunktur ile birlikte yaptığımız zayıflama programlarında temel esasımız, akupunktur ile takılan akupunktur iğnelerinin her saat başı 10 saniye süreyle masaj yapar şekilde ovulmasıdır.
Akupunktur iğnelerine uygulanan bu masaj sayesinde sorun yaşanılan ve organların kontrolünün sağlandı beyin noktalarına elektrik sinyalleri gitmektedir. Bu sayede akupunktur tedavisinin etkileri olan çabuk doyma, iştahın kesilmesi, tatlı isteğinin bitmesi, psikolojik olarak daha mutlu huzurlu hissetme, enerjik hissetme gibi duygular oluşmaktadır.
Akupunktur zayıflama tedavisi sürecinde hastalarımızın yapmasını istediğimiz bir başka koşul, 24 saat içersin de en az 3 litre olmak üzere hazırladıkları detoks limonlu sularını içmeleri gerekir. Özellikle sebzeler başta olmak üzere meyve, sebze ve diğer gıdaları az pişirmeliyiz. Pişirme yöntemi olarak ise buharda pişirme, buğulama, fırında ı ve haşlamayı tercih etmeliyiz. Akupunktur tedavisi sürecinde kızartma türü yemek pişirmek ten özellikle kaçınmalıyız.
Hepimizin eksik olduğu çok önemli bir konu fiziksel aktivitedir. Akupunktur tedavisi boyunca gün içerisinde en az 30 dakika kalp atım hızını artıracak şekilde tempolu yürüyüşler yapmak gerekir. Yürüyüşler kalbi yoracak tempoda değil, ilk başlarda hafif yürüyüşlerde bulunmak daha sağlıklı olacaktır. Yürüyüş eylemi, metabolizmayı hızlandıran çok önemli bir konudur.
Akupunktur obezite tedavisi vücut noktaları bulmak için konusunda uzmanlaşmış tıp doktoru olmak gereklidir.
Ruhsal hastalıklarda çok iyi bir yardımcı tedavidir. (Depresyon, aşırı kaygı, stres ve endişe bozuklukları, sınav stresi, uyku bozuklukları, hiper aktivite, panik atak)
Sinir sistemi hastalıklarında etkisini çok çabuk gösterir. (Migren, MS, Sara, Parkinson, Alzheimer)
Kalp ve damar sistemi hastalıklarında gözle görülebilir ölçüde test sonuçları vermektedir. (Yüksek kolesterol, hipertansiyon, hipotansiyon, taşikardi ve ritm bozukluğu)
Cilt hastalıklarında sağlığınızı yeniden kazanmanıza yardımcı olur. (Egzama, sedef, vitiligo)
Madde bağımlılıkları hastalıklarında dünyaca ünlü sağlık örgütlerinin başvurduğu yöntemlerden en önemlisidir. (sigara, alkol, şeker bağımlılığı)
Tüp bebek tedavisine destek, adet düzensizliği, ağrılı adet, menopoz öncesi ve sonrası durumlarda stres seviyesini en aza indirerek kortizon hormonunun salgılanmasını azaltır. Bu da tedavide başarı şansını önemli ölçüde artırır.
Alerjik hastalıklarda üçüncü seanstan sonra önemli ölçüde yardımcı bir tedavidir.
Akupunktur tedavisi sadece yukarıda sayılan hastalıklar için kullanılmaz. Aslında yukarıda sayılan hastalıkları oluşturan bir çok kötü alışkanlıklarınızdan da sizi kurtarır. Bu yönüyle akupunktur, sadece tedavi edici değil önleyici bir tedbirdir .
Hedefimiz, Ankara’da bize ulaşan hastalarımıza akupunktur tedavisi, soğuk lipoliz, ozon tedavisi gibi yöntemleri bilinç kazandırarak, bilimsel yönleri ile anlatmaktır. Daha sonra tedavi konusunda bilinçlenen hasta, uygulanabilir ve aynı zamanda sürdürülebilir bir beslenme tarzını kalıcı olarak daha güçlü bir şekilde benimsemektedir. Çünkü, sürdürülebilir olmayan hiç bir zayıflama tekniği kalıcı da olmamaktadır. Böylece hastalarımız, önce uyguladığımız tedavinin mantıksal ve bilimsel çerçevede kendine uygunluğunun bilincine varır. Bu bilinç, akupunktur zayıflama tedavisi sürecinde hastamıza daha yüksek bir moral motivasyon kaynağı sağlar.
Ayrıca akupunktur tedavisi ile birlikte uygulanabilen soğuk lipoliz yöntemi ile çok etkileyici sonuçlara ulaşmaktayız.
Ankara akupunktur tedavi merkezimizde, migren ağrısı şikayeti üzerine gelen hastalarımıza hacamat tedavisi destekli akupunktur migren ağrı tedavisi uygulaması yapılır.
Akupunktur zayıflama tedavisi ile, uygulanabilir ve sürdürülebilir yeni bir hayat tarzının benimsenmesi amaçlanmaktadır.
Ankara Kızılay Meşrutiyet Caddesi’ inde bulunan muayenehanemizde akupunktur tedavisinin yanı sıra, hastalarımızın büyük emeklerle verdiği kiloları geri almamalarını sağlamak önemlidir. Kilo almaya başladıklarına güne dek yapmış oldukları beslenme yanlışlarının da, ciddi şekilde üzerinde duruyoruz.
Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK akupunktur sigara bırakma tedavisi konusunda çığır açacak yöntemlere imza atıyor.
Akupunktur zayıflama tedavisi, yetkin ve konusunda uzman kişiler tarafından uygulandığında, bugüne kadar tespit edilmiş yan etkisi görülmemiştir. Günümüz modern tıbbı ile güçlü bir uyum içinde çalışan tamamlayıcı bir tıp ilmidir. Normal şartlarda bedenimiz, kendisini onaracak ve tedavi edecek bir sürü mekanizmaya sahiptir.
Ne yazık ki ülkemizde akupunktur konusunda yetkin olmayan kişiler, steril olmayan tıbbi malzeme kullanmaktadır. Bunun yanında gelişigüzel sinir ucu noktalarına akupunktur iğnesi ile uygulamalar yapmaktadır. Ankara akupunktur kliniğimizde aldığımız kararlar ile, hastalarımızı sahte akupunktur tedavisi yapan kişilerden korumayı hedefleriz. Bu yüzden, akupunktur konusunda en yetkin tıp doktorlarını bünyemizde barındırırız. En uygun akupunktur seans fiyatları ile sizlerin ekonomik koşullarınızı dikkate alarak, sağlığınıza kavuşmayı sağlarız.
Ankara’da akupunktur tedavisi yaptırmak isteyen hastalarımızın, yetkin olmayan kişilerin ellerinde sağlığını ve parasını kayıp etmemesi için Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK, büyük uğraşlar vermiştir. Ankara Etimesgut Sait Ertürk Devlet Hastanesi akupunktur kliniği ile ilk tamamlayıcı tıp polikliniğini kurarak, Ankara halkına verdiği profesyonel akupunktur tedavisinde aldığı sonuçlarla gönüllerde yer etmiştir.
Her akupunktur noktasının belli bir organla bağlantısı bulunur. Vücudumuzdaki bu noktalar akupunktur iğneleri yardımıyla uyarıldığında, hücresel bazda bir uyarı meydana gelir. Akupunktur iğnelerinin sağladığı uyarılar, sinir sistemimiz yardımıyla önce beyine iletilir. Ardından beyin tarafından ilgili organa yönlendirilir.
Hastalık yapıcı bazı faktörler tarafından bloke edilmiş, işleyişi bozulmuş hedef organ belirlenir. Akupunktur iğnelerinin sağladığı uyarıları belirlenen organ alır. Gerekli kimyasalları, hormon veya enzimleri tekrar salgılamaya başlar. Bu da bedenimize kendini yeniden onarabilmesi ve normal işleyişine yeniden dönebilmesi için fırsat verir. Akupunktur tedavisinin ağrı kesicilere oranla 80 kat fazla etkinliğe sahip olduğu, yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK Ankara akupunktur kliniğinde yaptığı çalışmalarda, akupunktur tedavisinin bireyin kilo alımına sebep olan beslenme alışkanlıklarını bile düzenleyebildiğini kanıtladı. Akupunktur ile zayıflama seansları sonrasında;
Hastanın iştahı düzenlenir
Diyet kaynaklı halsizlik problemi azalır
Kan şekerinin düşmesi engellenir
Metabolizma hızı düzenlenir
Diyetle ortaya çıkan mide kazınması gibi etkenler ortadan kalkar
Özellikle egzersizle ve diyetle desteklenen akupunktur tedavisi, kalıcı zayıflama konusunda yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Akupunktur bireyin eski alışkanlıklarından kurtulmasını, daha rahat ve enerjik bir şekilde diyet ve egzersiz yapabilmesini sağlamaktır.
Hastamız akupunktur ile zayıflamaya başladıktan sonra kendisini halsiz, mutsuz ve gergin hissetmemesi temel hedefimizdir. Aksi halde zayıflama süreci sürdürülebilir ve kalıcı olamaz. İlk iki seanstan sonra iştahı kapanan, enerji artışı ile kendini daha iyi hisseden ve mide bağırsak problemleri ortadan kalkan hasta oranı oldukça yüksektir.
Ankara Kızılay Meşrutiyet Caddesi bölgesinde yer alan akupunktur muayenehanemizde yürüttüğümüz istatistik çalışmalarımız sürmektedir. Bu çalışmalara göre, akupunktur tedavisi ile zayıflayan ve hedef kilosuna ulaşan hastalarımızın oranı yüzde 90’ ları bulmaktadır.
Akşam altıya kadar özellikle başta Yeşil çay olmak üzere sıvı tüketimi gerekir. Bu sıvılar meyvesiz olmak şartıyla soda, maden suyu ve sade şekersiz olmak kaydıyla Türk kahvesi tüketimi metabolizmayı hızlandıran diğer unsurlardır. Akupunktur zayıflama tedavisi uygulaması sürecinde, yiyeceklerimizde mümkün olduğu kadar trans yağ içeren yağlar, şeker ve tuz bulunmaması gerekir. Bu yiyeceklerden akupunktur tedavisi olmadan uzak durmak oldukça zordur. Bu yiyeceklerden sizi uzak tutacak ve canınızın istememesini sağlayacak tedavi yöntemi, akupunktur zayıflama tedavisidir.
Akupunktur Migren Ağrısı Tedavisi ile Daha Kaliteli Yaşam Mümkün
Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış akupunktur sertifikalı doktor ve klinikler, yasa gereği akupunktur fiyatlarını yayınlayamazlar. Bu yüzden akupunktur fiyatları 2023 gibi sorularınıza, bizimle iletişime geçerek en mutlu olacağınız cevapları alabilirsiniz.
Akupunktur kliniğimiz fiyat politikalarını belirlerken, enflasyon ile topyekun mücadele kararlarına uymaktadır. Ankara akupunktur fiyatları 2023 yılında da enflasyon ile mücadele kapsamında geçen yıl ki akupunktur fiyatları ile aynı olacaktır. Haftada bir seans kulak ve vücut akupunktur olmak üzere iki ayrı akupunktur tedavisi için tek ücret alınacaktır. Ücretsiz 5 dakikalık doktor görüşmesi uygulamamız, 2023 yılında da devam edecektir. Her kalite ölçütü gibi Ankara akupunktur fiyatları da, yapılan tedavinin süreç ve kalitesine göre farklılık göstermektedir.
Akupunktur zayıflama tedavisinde en çok sorulan sorulardan biride kalıcı iğne tedavisidir. Bu tedavi daha çok, tedavi sürecinde gerekli sıklıkta kliniğe gelemeyen hastalarımıza uygundur. Yaklaşık bir ay boyunca akupunktur iğnesinin kulakta takılı kalması planlanan bir tedavi şeklidir. Fakat çok zorda kalmadıkça, akupunktur tedavisinin normal sürecinde ve doktor gözetiminde uygulanması tavsiye edilir.
Akupunktur zayıflama tedavisi ile kolay bir şekilde kilo vermek istiyorsanız, doktorunuzun talimatlarını harfiyen yerine getiriniz.
Akupunktur ile Bağışıklık Sistemi Onarımı
İnsan vücudunda birçok sistem vardır. Bunlardan en önemlisi bağışıklık sistemimizdir. Bu sistem çoğu kez biz farkında olmadan işler. Bu sayede sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürebiliriz. Ancak bazen bakteri, virüs, parazit ve ağır metal gibi hastalık yapıcı etkenler, bu mekanizmaları devre dışı bırakabilir. Hastalanmamıza sebebiyet verebilir. İşte akupunktur bu noktada devreye girer.
Tek kullanımlık steril iğneler ile vücudumuza herhangi bir kimyasal ilaç almadan tedavi olmanıza olanak tanır. Hangi hastalığa yönelik akupunktur tedavisi gerçekleştiriliyor ise, o hastalığın tedavisi için belirlenen akupunktur noktalarına uyarılar verilir. Bu sayede, vücudumuzun kendini tedavi etmesi sürecinin önü açılır. Ankara akupunktur kliniğimizde uygulanan tedavi yöntemi, yüzlerce hastalığın tedavisinde kullanılır. Bu sayede bağışıklık sistemimizi tembelliğe alıştırmadan, hastalıklar ile savaşmasını sağlamış oluruz.
Diyabet hastalarımızın kan şekerlerini yan etkisiz bir şekilde düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Akupunktur Zayıflama ile Birlikte Uygulanan Tedaviler
Yetkin bir akupunktur hekimi, akupunktur zayıflama tedavisinin tek başına yeterli gelmeyeceği durumlarda, ozon terapi, soğuk lipoliz, fitoterapi gibi diğer tamamlayıcı tedavi kombinasyonlarından da faydalanabilir. Akupunktur zayıflama tedavisindeki başarıyı, bu sayede şansa bırakmaz.
Ankara akupunktur kliniğimizde uygulanan tedavi metodumuzla, yukarıda saydığımız tedavileri sürece ekleyerek, hasta memnuniyetini arttırmayı hedefleriz.
Akupunktur ile Zayıflama Sonrası Kilonuzu Koruyun
3-6 ay kadar süren ve kişiden kişiye değişen akupunktur tedavisi süreci yaşanabilir. Bu sürecin neticesinde hedef kilosuna ulaşan hastalarımızın kontrolü şu şekilde sağlanır. Kilo kontrolü için aylık periyotlarla kliniğe davet edilir. Düzenli kontrollere tabi tutulur. Eğer mevcut kilo korunmuş, aktif bir hayat tarzı benimsenmiş ve eski beslenme alışkanlıklarından vazgeçilmiş ise, kontroller 3 ya da 6 ayda bire düşürülür.
Ancak unutulmamalıdır ki, eski beslenme alışkanlıklarından vazgeçilmez ise yeniden kilo alımı gerçekleşebilir. Bu nedenle tedavi sonrası kazanımların korunması için periyodik kontroller büyük önem taşır. Düzenli kilo takibi alışkanlığı edinmek çok önemlidir. Eğer kilo alımı varsa bu gerçekle yüzleşmek, sizleri daha fazla kilo alımından koruyacaktır.
Akupunktur obezite tedavisinin en önemli tekniklerinden biri kulak akupunktur tedavisidir.
Kilo Alma Sebebinizi Araştırıyoruz
Günümüzde, kilo problemi ile boğuşan insan sayısı maalesef sürekli artmaktadır. Kilo sorununu yaratan bazı sebepler şu şekilde sıralanabilir.
Sosyo – kültürel etkenler
Yiyeceklere ulaşmanın eskisine nazaran çok daha kolay olması
Teknolojik konfor sebebiyle gün boyu tükettiğimiz enerjinin sürekli azalması
Koruyucu maddelerle ya da katkı maddeleri ile yapay şekilde tatlandırılan kalori değeri yüksek yiyeceklerle beslenme
Artan alkol tüketimi ve psikolojik problemler şişmanlığa sebep olan faktörler
Ankara akupunktur kliniğimizde tedavi süreci başlamadan önce, ilimizde yaşayan insanların obeziteyi arttıran etkenlere maruz kalıp kalmadığını inceledik. Ankara’da yaşayan insanların obeziteye yatkınlık miktarlarının istatistiği bizim için önemli bir veridir. Şişmanlığın ölçüsü VKİ ‘‘Vücut Kitle İndeksi’’ adı verilen bir değerle tespit edilmektedir. (VKİ hesaplama bölümüne buradan ulaşabilirsiniz) Vücut kitle indeksi yükseldikçe, şişmanlığınızın derecesi ve bağlı sağlık riskleriniz de maalesef artmaktadır.
Kilo Alma Sebebiniz Engellenmeden Tedavi Süreci Başarıya Ulaşmaz
Özellikle besin in tolerans testleri de bu aşamada bizlere oldukça fayda sağlar. Buğday, süt ürünleri, yumurta, domates veya çilek gibi yiyecekler, birçok insanın iyi tolerans edemediği ve reaksiyon gösterdiği ürün grupları olabilir. Bu yiyecek gruplarının tespit edilmesi ve söz konusu yiyeceklerin çok az ya da ölçülü tüketilmesi gerekir. Bu yiyeceklerin kısıtlanması sürecinin zorluğunu, yine akupunktur ile çok rahat atlatmaktayız.
Kilo alımına neden olan hususun tespiti çok önemlidir. Aksi takdirde altta yatan problem tespit edilmeden gelişigüzel yapılan zayıflama odaklı akupunktur tedavileri, başarısızlıkla sonuçlanmaktadır.
Ankara’da yaşayan hastalarımıza, akupunktur tedavisi ile birlikte bazı durumlarda diyet önerilebilir. Önerilen diyetin uygulama sürecinin zorluk seviyesini aşağı çekmek akupunktur tedavisi ile mümkündür. Akupunktur, hastaya eski beslenme alışkanlıklarından kurtulmak için eşi bulunmaz bir imkan sağlar. İştahı kapanan, yoksunluk duygusu çekmeden diyetini uyabilen, egzersiz yapabilen ve bu yeni formu yaşam tarzı haline dönüştürebilen hastalarda zayıflama kalıcı hale gelir.
Hareket kabiliyetini çok büyük ölçüde azaltan bir durum varsa
Diğer cerrahi uygulamalar dışında kalan tedavi teknikleri uygulamışsa. Yani akupunktur, soğuk lipoliz, fiziksel aktivite, gibi uygulamaları yaptığı halde kilo verememişse
Bu durumda olan hastalarımız mide küçültme ameliyatı yöntemlerine başvurabilir.
Vücudunda fazladan 15 – 20 – 30 kilo fazlası olan hastalar
Fazla kilo oranı, kronik olarak acil herhangi bir problem yaratmamış kişiler
Yukarıda saydığımız başlıca durumları taşıyorsanız cerrahi yöntem seçeneklerine hemen geçmeyi uygun bulmuyoruz. Zayıflama isteği doğrultusunda doğru teşhis konularak, tedavi seçeneklerinden doğru seçim yapılması önemlidir. Bu sayede cerrahi yöntemlere gerek kalmadan, akupunktur, soğuk lipoliz, ozon tedavisi gibi yöntemler ile, çok yüksek başarı oranlarında neticeye ulaşa bilmekteyiz.
Bunlara rağmen 6 ayın sonucunda hiçbir şekilde kilo verme durumu oluşmamışsa ve beraberinde kronik bir hastalık başladıysa, ancak o zaman cerrahi yöntemler düşünülebilir. Cerrahi yöntemler sonuçları çok ciddi olan yöntemlerdir. Akupunktur, cerrahi yöntemlerin denenmeden önce yapılması gereken yan etkisiz en kullanışlı tekniktir. Ayırca cerrahi yöntemlerin insan psikolojisi üzerinde yarattığı etkilerde dez avantajdır. Akupunktuır ise insan psikolojisi üzerinde yarattığı olumlu etkiler ile ayrıca avantajlı bir tedavidir. Bu konuyu akupunkturun insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkilerinin yazımızda detaylı olarak anlatıyoruz.
Her şehrin coğrafyası, hava koşulları, iş dünyası, stres düzeyi gibi değişken durumları vardır. Bu durum, farklı şehirlerde yaşayan hastalar için değişik incelemeler yapılması gerekliliğine yol açmaktadır.
Bu yüzden Ankara şehrine has hava kirliliği, stres düzeyi, beslenme alışkanlıkları, bağıl nem oranları, gibi konularda istatistik çalışmalarımızın içindedir. Ankara’da akupunktur tedavisi için her türlü detaylı veri tarafımızca gözlemlenir. Ankara ili için özel akupunktur tedavisi yöntemleri geliştirmek için çalışmalarımız, eş zamanlı olarak devam etmektedir.
İnsanların kilo almasına yol açan farklı etkenler olabilir. Kimi zaman hormonsal problemler (hipotroid), kimi zaman abur- cubur yeme alışkanlığı, kimi zaman aşırı hareketsizlik, kimi zaman ise psikolojik problemler şişmanlığın sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar ile başa çıkmak için hasta adına en rahat ve konforlu tedavi yöntemi akupunktur diyebiliriz.
Akupunktur İle Uyku Tedavisi
Akupunktur tedavimiz boyunca ne kadar kaliteli uyursak o kadar metabolizmamızın hızlı olmasını sağlarız. Kaliteli uyku sonunda kendinizi psikolojik olarak mutlu, huzurlu, keyifli hissedeceğinizi lütfen unutmayalım. Bu yüzden uyku saatlerimize dikkat etmemiz gerekir. İyi uyku ve kaliteli uyku çok uyumak demek değildir.
Kaliteli uyku nedir?
Günlük yetişkin bir insan için ortalama 7 saatlik sorunsuz bir uykudur. Sabah uyandığınız anda kendini dinlenmiş olarak hissettiğiniz uyku kaliteli uykudur . Akupunktur ile birlikte kaliteli bir uykunun da metabolizma üzerinde olumlu etkiler yarattığını, tedavi süreçlerimizden biliyoruz.
Akupunktur tedavisi sonrası etkinliği arttırmak amacı ile tomurcuk iğneleri ile sinir uçları uyarılması devam eder.
Akupunktur İle Mutluluk Hormonu Artışı
Mutluluk hormonu tanımlarken, mutluluğumuzun kaynağına yani yaşadığımız olaylara karşı tepki veren hormonlara, genel olarak mutluluk hormonları diyebiliriz. Bu hormonlardan bir tanesinin eksikliği vücudumuzda ve ruh halimizde anksiyete, depresyon, gerginlik gibi problemler yaşatır. Uzun süredir serotonin hormonunun %90 95’inin beyin hücreleri tarafından salgılandığını düşünülüyordu. Fakat zamanda yapılan araştırmalar sonucunda görüldü ki, serotonin hormonunun büyük bir kısmı bağırsaklardaki mikroorganizmalar tarafından salgılanmaktadır.
Kalın bağırsak hücreleri arasında çok yoğun bir ileti olduğunu görüldü. Bu iletinin sağlanmasında, bağırsaktaki mikroorganizmaların çok değerli olduğunu görmekteyiz. Bu vesile ile serotonin, hayattan keyif almanız da çok önemli bir aracı madde olduğunu söyleyebiliriz. Bu aracı maddenin salgılandığı kalın bağırsaktaki faydalı olan mikroorganizmaların da mutluluk üzerindeki etkisi çok yüksek derecededir.
Serotonin hormonuna benzer dopamin de yine bağırsaktaki mikro organizmalar tarafından yüzde elli oranında salgılanır. Aynı serotonin gibi dopaminde, mikroorganizmalar arasında iletişimi sağlar. Bu sayede sağlıklı bir şekilde kas hareketlerimizi kontrol eder.
Akupunktur İle Mide Küçültmek
Yine nörotransmitter adını verdiğimiz , sinir ile diğer organlar arasında iletimi sağlayan hormonlardan tam 40 tanesi, aynı şekilde bağırsaklar tarafından salgılanmaktadır. Bunlar bir daha göstermektedir ki, sinirlerimiz beynimiz ve diğer organlarımızın çalışması bağırsakların sağlıklı çalışmasına bağlı. Bir diğer anlatımla sağlıklı bir bilişsel yapı ve sağlıklı bir nöroloji sisteminin oluşması için bağırsak sağlığının iyi durumda olması gerekiyor.
Akupunktur bağırsakta dahil tüm organların daha enerjik çalışmasına etki ederek, bu mikroorganizmaların bağırsaklarda daha fazla çoğalması ve uzun süre yaşamasını sağlar.
Akupunktur Bağırsak Bozuklukları Tedavisi
Türkiye’nin %90 ı halsizlik ve depresyon durumdan şikayetçi. Bu depresyon durumu çoğu kişide fazla yemek yeme ile sonuçlanabilir. Akupunktur tokluk hissinin yanında, insana verdiği enerji ile insanın kendisini mutlu hissetmesini sağlayabilmektedir. Sadece mutluluk mu! aynı zamanda sağlıklı bir bağışıklık sistemi için yine sağlıklı bağırsakları ihtiyacımız var.
Sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir çocuk yapısı oluşumu için, yine aynı şekilde bağırsaklarımızda ihtiyaç var. Bağırsaklarımızda problem olduğunda bağışıklık sistemimiz kötü çalışır. Bu yüzden genel anlamda vücudumuzda enfeksiyonlara çok daha dirençsiz kalır.
Bağırsak hareketleri düzensiz ise, otoimmün adını verdiğimiz vücudun kendi kendine oluşturduğu iltihap hastalıkları ortaya çıkmaktadır.
Akupunktur ile bağırsaklarımızın sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlamazsak, vücudumuz toksinlere daha çok maruz kalır. Kronik yorgunluk tarzı şikayetler daha fazla gözlemlenir.
Hamilelere Tavsiyeler
İlk olarak gereksiz antibiyotik, doktor önerisi haricinde kesinlikle kullanmayın. Hamileyseniz mümkünse normal doğum seçin. Çünkü bebek vajina yolundan doğduğu zaman, o bölgede bulunan mikroorganizmaları alacaktır. Bu mikroorganizmalar bebeğin bağırsağına sağlıklı bir şekilde yerleşerek, ilk hayata tutunma sürecini sağlıklı bir şekilde başlatacaktır.
Akupunktur Anne Sütü Arttırır mı?
Mümkün olduğu kadar çocuklarınızı emzirebildiğini kadar emzirin. Anne sütü, sağlık için yaratılmış en değerli maddelerden bir tanesidir. O yüzden anne sütünü çokça duyduğumuz 3 ay 6 ay sonra kesmek gibi bir hata yapmayın. 2 yaşına kadar mümkünse çocuğunuza emzirmeye devam edin. Anne sütü arttırma yöntemlerinden akupunktur, kendisini teknik anlamda ispatlamış yan etkisi olmayan değerli bir tedavidir.
Akupunktur tedavisi size uygulanırken özellikle tok sik maddelerden uzak kalmalısınız. Akupunktur tedavisi, beslenme alışkanlığınızdan paketlenmiş, işlenmiş, karbonhidrat ve şeker oranı yüksek olan besinlerin canınızın istememesini sağlayacaktır. Bu konuda akupunktur tedavisi almış birçok hastamız, mucizevi şekilde doğal olmayan gıdalara olan talebinin azaldığını belirtiyor.
Çünkü akupunktur zayıflama tedavisi ile, früktoz şuruplu hazır gıdaların yarattığı şeker dengesizliği ortadan kalkıyor. aynı zamanda şekere olan bağımlılık minimize edilerek, tedavi sonunda vücut sadece ihtiyacı olduğu kadar şeker almak istiyor.
Akupunktur Fruktoz Şurubu Bağımlılığı Tedavisi
İçinde bol miktarda şeker olan kolalı, gazlı içeceklerden de akupunktur sayesinde, siz farkında bile olmadan uzaklaşmanız sağlanıyor. Bu durumun oluşma süreci şöyle gelişiyor.
Akupunktur ile sağlanan şeker dengesi ve bağırsak florasının düzene girişi, sizi sağlıklı beslenmek için doğal sebze ve protein içerikli gıdalara yönlendiriyor. Çünkü artık şekeriniz dengede olduğu için, şeker içerikli gıdaları daha az isteyerek, gerçek ve sağlıklı olan yemekleri yemeye başlayacaksınız.
Akupunktur tedavisinin şeker bağımlılığından kişiyi kurtarması sayesinde, bol lifli gıdaları vücudunuza almaya başlıyorsunuz. Böylece yalancı açlık dediğimiz şeker dengesizliğinden dolayı oluşan olumsuz durumlar yok oluyor.
Yapay tatlandırıcıların şeker yerine kullanılmasını, akupunktur tedavisi alan hastalarımıza kesinlikle önermiyoruz.
İçeceklere, pastalara, böreklere de katılan ve çeşit çeşit türleri olan yapay tatlandırıcılar, sağlıklı değildir. Yapay tatlandırıcı ilk ortaya çıktığı dönemlerde aslında bir takım böcek öldürücü için araştırılıyordu. Daha sonra gıda sektörünün ne yazık ki kullandığı bir madde haline gelmiştir.
Böcekler üzerinde değişik bir amaçla kullanılması ön görülen yapay tatlandırıcıların, böceklerde şekere karşı doygunluk hissini yarattığı ortaya çıktı. Sonrasında da bir kaç kimyasal işlemle modifikasyon edilerek yani değiştirilerek, insanların sofralarına şeker yerine sunulmuştur. Fakat zaman içerisinde bu tatlandırıcıların, ne kadar gereksiz ve zararlı olduğunu tekrar görmeye başladık. Şu an piyasada ne yazık ki çok faydalı, çok etkin ve zararı yok diye lanse edilen bir çok yapay tatlandırıcı çeşidi var. Fakat biz hiçbir hastamıza yapay tatlandırıcı vermiyor ve kullanmasında istemiyoruz. Tat meselesi beynimizin algısı ile ilgili bir olaydır. Ankara ilinde akupunktur tedavisi yapan doktorlarında, yapay tatlandırıcılar konusunda bizimle hem fikir olduğunu düşünüyoruz.
İnsanlar şekeri bırakıp özellikle çayı ve kahveyi şekersiz içtikten sonra, bu içeceklerin gerçek tadını alırsınız. işte o tat yediğiniz veya içtiğiniz besinlerin doğal tadıdır. Şekeri önemli oranda azalttıktan bir süre sonra, geçmişte vücudunuza ne kadar fazla şekere maruz bıraktığınızı anlayacaksınız. Biz bu kadar şekerle nasıl ömür geçiriyoruz dersiniz. Dolayısıyla şeker bir algıdır. Tat bir algıdır. Değerli hastalarımıza akupunktur ile şekeri tamamen bıraktırdıktan sonra, yediklerinin gerçek tadına ulaşacaklar. Dışarıdan katılan tatları azalttıklarına yediklerini daha çok sevecekler. Daha sağlıklı bir şekilde yediklerini tüketecekler.
Akupunktur zayıflama tedavisi yüz bölgesi ile stres seviyesi minimuma indirilir.
Akupunktur ile Zayıflama Tedavisinde Kas Erir mi?
Akupunktur ile zayıflayan hastalarımızın sıklıkla sorduğu sorulardan biride şudur. Zayıflarken kas mı yoksa yap mı eriyor. Akupunktur tedavisi teknik ve beslenme alışkanlığı yönüyle, yağ yakmayı amaçlayan bir tedavi şeklidir. Tedavi sonunda, hastalarımızdan yağ eksilmesi gözlemlenmektedir. Bunun yanında tedavi, yağların yerine yenisinin konmaması üzerine etkilidir.
Akupunktur tedavisi ile birlikte, proteinden zengin olan hayvansal ve bitkisel gıdalarla bir kombinasyon yapmaktayız. Özellikle sabah yumurta, öğlen hayvansal proteinler, et, tavuk eti, balık eti, kırmızı et, hindi eti, ekmeksiz köfte gibi ürünleri önermekteyiz.
Akşam için mevsim sebzeleri, sebze salatası, sebze türlüsü benzeri gıdaları hastalarımıza vermekteyiz. Gece yatmadan önce ise, sağlıklı bir bağırsak florası için kefir önermekteyiz. Böylece dengeli ve protein bakımından oldukça zengin bir beslenme programı ortaya çıkmaktadır.
Tedavimize eklediğimiz bazı gıdaların amacı ise kasların korunmasını amaçlar. Vücut protein yapısını güçlendirerek, aynı zamanda protein miktarını arttırır. Enerjinin vücut yağ oranından tüketilmesini sağlar. Akupunktur tedavisi kasları koruyan, zararlı olan toksinleri ise mobiliz eden ve anatomiyi harekete geçiren bir tedavi şeklidir. Aynı zamanda akupunktur, dokulardaki kan akımında arttırmaktadır.
Akupunktur tedavisinin sayesinde protein ağırlıklı dengeli beslenmeye farkında olmadan ağırlık verirsiniz. Bu sayede kas kaybını yaşamanız söz konusu değildir. Tedavi sürecinde zamanla, vücuttaki fazla yağların enerjiye çevrildiğini göreceksiniz. Yine akupunktur tedavisi sürecinde başka bir amacımız ise, gereksiz olan sıvı ödemin vücuttan atılması sağlamaktır. Böylece kas kitlesi sağlıklı bir şekilde korunmaktadır.
Akupunktur ile Zayıflama Öğün Sıklığı
Zayıflama hastalarımızın önemli bir bölümünün sorduğu sorular arasında beslenme sürecindeki öğün sıklığı konusundan gelmektedir. Bu soruya cevap vermeden önce vücudun çalışma mekanizmasını anlatalım. Zaten sorunun cevabını bu sayede kendiniz verebileceksiniz. Ağız yoluyla aldığımız şeker bağırsaklara ulaşıp kana geçer. Şeker kana geçtikten sonra pankreastan insülin hormonu salgılar. Şeker daha sonra insülin hormonu ile birlikte, dokuların ve hücrelerin kapısına gelir.
Hücrenin şekere ihtiyacı var ise kapıyı açar. insülin hormonunun desteğiyle hücre şekeri içeri alır ve dolayısıyla kan şekeri hiçbir şekilde yükselmez. Vücuda alınan şeker faydalı bir şekilde böylece kullanılır. Fakat bu şeker çok fazla olduğunda, insülin yükselir.
Hücre şunu söylemektedir. Ben şeker istemiyorum. Şeker ihtiyacım yok. İşte o zaman kanda bulunan bu fazla şeker, insülin hormonu vasıtasıyla hemen karaciğerde yağa çevrilmektedir. Hücrenin ihtiyacı olmayan ve yağa dönüşen şeker deri altında depolanır. Bu yüzden karın bölgesinde, basenlerde, bacakların iç kısmında fazla yağlanma daha çok görünür.
Doğal olarak gördüğümüz meyve sebzelerin içindede, şeker bulunur. Biz bunları çok ardışık bir şekilde, sık aralıklarla tüketirsek yine kan şekeri giderek yükselebilir. Böylece hücrelerin şeker ihtiyacı azalacağından şeker yağa dönüşür. Sık sık olan bir beslenme programı bu nedenle tarafımızca önerilmemektedir.
Akupunktur Yediklerimizi Enerjiye Dönüştürür
Vücudumuzun yediklerimizi sindirip iş yapabilir bir enerjiye çevirebilmesi için en az 4 saat ihtiyacımız var. Dolayısıyla biz ne kadar 2 öğün arasındaki mesafeyi artırırsak ve ne kadar besin almazsak işte o şeker yağ dönüşmez. Enerji olarak yakılır. Gerek görülürse vücudumuz yağ depolarından da yakılmaya başlar.
O yüzden değerli hastalarıma benim her zaman önerim günde en fazla 3 öğündür. Hatta mümkünse iki öğün tüketmeleri ve bu iki öğün arasına en az 4 saat süre geçmesini beklemeleridir. Bunu yaptığınız zaman depolardaki yağlar yakılmakta ve kilo kaybı daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır
Akupunktur Tedavisi Yürümenizi Sağlar
Akupunktur zayıflama tedavisi süresince, günde en az 25 30 dakika yürüyüş yaparak beynimizi ve kaslarımızı koruruz. Aynı zamanda estetik görünümümüzü, hafızamızı ve duruşumuzu koruruz. Tüm bunların yanında kilo verme hızını arttırırız. Bunun yanında sadece zayıflama süreci değil, daha uzun yaşama ve daha sağlıklı yaşama imkanını elde ederiz.
Hastalarımıza sık sık sokağa çıkmasını güneş ışığından bol miktarda faydalanmasını telkin ederiz. Eğer sokağa çıkamıyorsanız ev içinde de hareket edebilirsiniz. Ama muhakkak hareket etmeliyiz. En iyi hareketi yöntemi ise, en kolay ve en ucuz yöntemli spor olan yürüyüştür.
Serotonin hormonu da, yürüyüş esnasında fiziksel aktivite sırasında artarak ortaya çıkmaktadır. Bu sayede sadece psikolojimiz düzeltmekle kalmaz, kendimizin daha tok hissetmenizi de sağlamaktadır.
Akupunktur Tedavisi Sürecinde Meyve Ne Kadar Yenebilir?
Akupunktur ile tedavi gören hastalarımızdan akupunktur tedavisinden önceki zayıflama deneyimlerini dinledik. Zayıflamak için çok meyve yiyerek tok durmayı deneyimlediklerini anlattılar. Yağlı yemeklerden uzaklaştıktan sonra neden halen zayıflama olmadığını bizlere sordular.Hastalarımızdan gelen bu soruların cevabı çok fazla meyve yemeleridir. Çünkü dengesiz ve fazla derecede tüketilen her besin, vücudun işleyiş dengelerini bozabilir.
Özellikle meyve grubu ürünler fazla tüketildiğinde, gereğinden fazla şekeri vücudumuza alırız. Yukarıda anlattığımız şeker ve vücudun gereğinden fazla yağlanma süreci, bağlantısı tam da bu noktaya işaret etmektedir.
Bizim önerimiz genelde haftanın iki veya üç günü ananas, avokado, greyfurt gibi yağ yakma özelliği olan meyvelerden tüketilmesidir. Miktarı ise birer porsiyon şeklinde tüketilmelidir. Ankara akupunktur zayıflama kliniğinde tedavi görmekte olan hastalarımız, bu doğrultuda beslenmelidir.
Akşam televizyonun karşısına oturup büyük kapların içinde mandalinalar, portakallar, elmalar, kilolarca tüketiliyor. Fazla şekerden dolayı yağlanma süreci yeniden döngü şeklinde kendini tekrarlıyor. Meyve elbette ki çok sağlıklı bir gıda. Ama doğru zamanda ve doğru miktarda yemek gerekiyor. Ankara akupunktur ile zayıflama nasıl olur yazımızda belirttiğimiz teknik koşulları ve bireysel olarak yapmanız gereken bazı unsurları incelemek isteyebilirsiniz.
Ankara Akupunktur Merkezimizde Kulak ve Vücut Akupunkturu Aynı Anda Uygulanır
Ankara akupunktur Kızılay muayenehanemize sizleri sağlığınız için bekliyoruz. Sağlığınız için akupunktur tedavisi profesyonel doktorlar tarafından kliniğimizde uygulanıyor.
Akupunktur Diyabet Tedavisi İle Diyabet Sizin Kaderiniz Deyil
Akupunktur diyabet hastalığına iyi gelir mi? Şeker hastalığı uzun yıllar insanların korkulu rüyası olmaya devam etmiş bir hastalıktır. Dikkat çekmemiz gereken en önemli nokta ise özellikle 90 lı yıllardan sonra şeker hastalığı diyabet sorunu tüm Dünya’da çığ gibi büyümüştür. Tüm hekimler sağlıklı beslenme ve egzersiz derken tam olarak ne demek isterler? Sağlıklı beslenmek nedir? Diyabet sadece sağlıklı beslenemeyenlerden mi ortaya çıkan bir hastalıktır? Diyabeti yok etmenin bir yolu var mı? Akupunktur ile diyabet tedavisi gerçekten etkili mi? Akupunktur diyabet tedavisi yaptıran var mı? Akupunktur diyabet tedavisi işe yarıyor mu?
Tüm bu sorularınızın cevabına geçmeden önce sağlıklı beslenme ve özellikle Tip 2 denilen diyabet türünün neden çıktığı konusunda bilgiler verelim. Genel anlamda Tip 2 diyabet hastalığı şeker ilaçları ve insülin hormonu ile çözülmeye çalışılır. Tip 2 diyabet hastalığının günümüzde yaygın olma sebebi daha çok doğal şekerin ortadan kalkıp fruktoz ve glikoz şuruplarının tüm yediklerimizin içeriğine girmesidir. Hormonlu gıdalar, yurt dışından getirilen hibrit tohum politikaları, beyaz unlu doğal olmayan ekmekler başlıca diyabet sebepleridir.
Akupunktur diyabet tedavisi ile insülin bağımlılığına son
Diyabet Genetik İse İyileşmez mi?
Genetik yatkınlık bile olsa, eğer doğal gıdalar ile beslenme ve yeterli ekzersiz hayatınızda var ise, Tip 2 diyabet kaderiniz olmaktan çıkar. Ne yazık ki şuana kadar diyabet hasstalığı için hastaneye gittiğinizde, direk ilaç ve insülin tedavisine başlanması, egzersiz ve kilo verme programlarının yeterli olmaması, harekete teşfik edilmemesi gibi üzücü tedavi yöntemleri ile karşılaşılabiliyor.
Her nekadar diyetisyenler hastanelerde listeler verseler de, hareket programları yürüyüş önerseler de, belirli bir kilonun üzerinde olan obez bir hastanın bunlara uyup uygulayabilmesi çok zordur. Çünkü kimyasal ilaçlara ve insülin hormonuna olan bağımlılık, obezitenin ve diyabetinin nedeni çözülemediği için istediği kadar ilaç ve insülin kullansın, sonuçta dozları hep yükseltmek zorunda kalarak ömür boyu ilaca bağımlı yaşayacaktır.
Akupunktur Önce Obeziteyi Dolayısıyla Diyabeti Tedavi Eder
Özellikle Tip 2 diyebetin ortaya çıkma ve ilerleme sebebinin, genetik yatkınlık haricinde hareketsizlik ve obezite yatar. Obezite sebepleride günümüzde yiyecek hiçbir doğal ürün bulamamamızdır. Sağlıklı besleniyoruz diye hergün sebze meyve yiyin, hormonlu ve doğal olmayan kimyasal gübrelerle beslenmiş, kimyasal ilaçlar ile ilaçlanmış yiyecekler bizi yine obezite yapar.
Yani sorun sadece hazır gıdalarda ya da paketlenmiş ürünlerin içerisinde bulunan çin tuzları ve fruktoz şuruplarında deyil. Çağımızın iş anlayışı artık bilgisayarlar ile olduğundan hareketsizliğide bütün bu doğal olmayan gıdalara ekleyince obezite ve beraberinde diyabet geliyor.
Akupunktur, hücrelerdeki mitokondri ( enerji ocaklarının ) daha etkin çalışmasını sağlar. Vücudumuzu yöneten beynimiz, sinir sistemimiz aracılığı ile hücrelerimize komutlar gönderir. Bu komutlara göre hormon miktarları hatta yoğunluğu ayarlanır. Bütün hücrelerimizin içerisinde enerji ocakları vardır. Enerji üreten hücrelerimizin nekadar enerji üreteceği, sinir sistemimiz aracılığı ile beynimiz tarafından kontrol edilir. İnsülün hormonuda dahil tüm hormonları beyin sinir sistemi aracılığı ile organlara komut vererek ayarlar.
Akupunktur ile kan şekerini dengede tutmak mümkündür.
Akupunktur Stres ve Diyabet Tedavisi
Eğer beynimizde ister pskolojik, ister yaşamımız boyunca maruz kaldığımız birçok etken tarafından kontrol gücü kaybı yaşanırsa, bundan en çok etkilenen hormonlar olabilmektedir. Bu yüzden bazı insanlar stresliyken çok yemek yiyorum yada iştahım kapanıyor gibi cümleler kurarlar. Hatta birçok hastalığın sebebi stresten dolayı fazla üretilen kortizon hormonuna bile bağlanmaktadır. Unutulmamalıdır ki kandaki şeker seviyesini en çok arttıran unsur stres unsurudur.
Stresliyken bağışıklık sisteminiz bile etkisini kaybeder. Amerika’da yayınlanan bir araştırma da stresin başlı başına yağ hücresi ürettiği gözlemlenmiştir. Stresli olduğunuzda vücudumuzun ürettiği glükokortikoid hormonu vücudunuzda bulunan bazı hücrelerinizin yağ hücresine dönüşmesine sebep oluyor.
Buda kilonuzun artmasına ve diyabet hastalığının tetiklenmesine neden oluyor. Bu yüzden akupunktur, beynimizin hormon kontrolündeki etkisizleşmesine karşı yeniden gerekli uyarıları sinir sistemi üzerinden yaparak, hormon dengesini ve hücre enerji ocaklarının daha etkin bir şekilde kullanılmasını sağlar
Sürekli stresli olduğumuz zaman salgılanan glükokortikoid adlı hormon, belli tipte hücrelerin yağ hücresine dönüşmesine, bu da kilo almamıza yol açabiliyor. O yüzden sadece stresli olduğumuz zaman tükettiğimiz besinlerin deyil, stres seviyesinin belli bir süre boyunca yüksek olmasının da kilo alımına sebep olduğu meydana çıktı.
Akupunktur Diyabet Hastalığına Çözüm Getirirken Nelerden Uzak Durmanızı Sağlar
Diyabet hastalarına, özellikle Tip 2 olarak adlandırılan diyabet hastalarına birçok diyet listesi verilir. Bu diyet listeleri insülin hormonu yada şeker ilacı dediğimiz ilaçlar ile verilir. İçerisinde her tür ekmeğin yada tahılın olduğu diyetler, diyabet hastalığını dahada içinden çıkılamaz bir hal aldırabilir. Gluten içerikli yiyeceklerin diyabet hastalarının diyetlerine yerleştirilmesi, diyabet hastalığının iyileşmesini değil gerilemesini engellemektedir.
Zaten diyabet hastaları doktorlarının söylediklerini harfiyen uygulasalarda, sadece şeker seviyelerini belirli bir sınırda tutabilirler. Fakat verilen diyetlere tam olarak insani istekleri gereği uyamadıklarından haftada en az 10 kez şeker sınırını aşarlar. Verilen diyetler sürdürülebilir olmadığından dolayı artık insülin de etkisini tam olarak gösterememeye başlar. Uzun vadede diyabet hastalığı dahada ilerler.
Akupunktur ile şeker hastalığına dur diyebilirsiniz. Yeterli enerji ve egzersiz şeker hastalığına geçit vermemeniz için yeterli bir etkendir.
Diyabet İçin Verilen Diyete Dikkat
Çok daha uzun vadede kontrol edilemeyen diyabet, vücudunuzun çeşitli bölgelerinde yaralar çıkmasına, böbrek yetmezliğine yol açar. Bu kötü senaryolardan kurtulmak mümkündür. Akupunkturun obezite ve bağımlılık konusundaki başarısı artık tüm Dünya tarafından bilinmektedir. Diyabet hastalığının en önemli unsuru içerisinde tam tahıl olmayan ve gluten içermeyen profesyonel hazırlanmış diyete uymak ve egzersizdir. Halsizlik ve sürdürülemez diyetler yüzünden ne egzersiz yapabilirsiniz nede diyetinize tam olarak uyabilirsiniz. Akupunktur tam bu noktada imdadınıza yetişen yegane bir yöntemdir. Çok daha konforlu bir şekilde zorlanmadan diyetinize uymanızı sağlarken, diyabeti tetikleyici bir çok bağımlılığınızdan da kurtarmayı hedefler. Kendinizi daha enerjik hissettiğiniz için egzersiz eylemi sadece öneride kalmaz, hayatınızda hergün akıcı şekilde devam eder.
“Diyabet akupunktur ile şeker dengenizin sağlanmasıyla gerilemeye başlar. Kendinizi enerjik hisettiğinizde egzersizlerinizi kendiliğinden yapmak isteyeceksiniz. Akupunktur sizi ekmek bağımlılığınızdan kurtararak diyabetiniz tam olarak şeker seviyesi ile birlikte dengelenip düzelene kadar, ekmek ve tahıllı ürünler, şeker gibi bağımlılıklarınızdan kurtarır.“
Glikoz Bağımlılığı ve Akupunktur Diyabet Tedavisi
Fareler üzerinde yapılan deneylerde, bir grup fareye uyuşturu bağımlılığı testi yapılmış daha sonra bu farelere glikoz yedirilmiştir. Farelerin sonradan uyuşturucu yerine glikoz şurubuna yönlendiği görülmüştür. Akupunktur ile günlük yemeklerinizin içerisindeki bağımlılık yapıcı maddelerden kurtuldukça, daha doğal beslenmeye başlarsınız.
Kilonuz ve şeker seviyeniz normalleşmeye başladığında artık insülin bağımlılığınada ihtiyaç kalmayacaktır. Artık akupunktur tedavisi ile diyabet hastalığı çok daha rahat ve konforlu bir şekilde kontrol altına alınıp hatta yok edilmektedir. İnsülin hormonunun etki edemediği kan şekeri yüksekliğini bile düşürebilen akupunktur tedavisine başladıktan sonra, vücut enerjinizdeki değişimi kendiniz hissedeceksiniz.
Yiyeceklerinizde kullanacağınız doğal ürünler, akupunkturun ekmek bağımlılığınızı bitirerek ekmeğin her türlüsünden bir müddet tamamen uzak bir yaşantı, akupunkturun sağladığı enerji ile düzenli egzersiz isteği ve en önemlisi akupunkturun olumlu düşünce sevki sonrasında artık diyabetinizi tarihe gömmeye hazır olabilirsiniz.
Diyabet hastalarımızın kan şekerlerini yan etkisiz bir şekilde düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Akupunktur ile Diyabet Tedavisi Nasıl Yapılır?
Akupunktur ile İşlenmiş gıda bağımlılığınızın ortadan kaldırılması,
Diyabet hastalığını yeneceğine olumlu bir şekilde inanarak, yiyeceklerinizin mevsimsel olmasına dikkat edilmesi,
Akupunktur ile şeker bağımlılığınızın ortadan kaldırılarak çok şekerli tatlı ve meyvelerden bir müddet kolay bir şekilde uzak durulması,
Akupunktur ile açlık bastırılarak, genetiği değiştirlmiş hertürlü unlu ve buğday (çavdar, yulaf dahildir) ürünlerinden rahat bir şekilde uzak durulmasının sağlanması,
Akupunktur ile içerisinde gluten olmadığı iddia edilen fakat nişasta bazlı tüm market alışkanlığımız olan ürünlerden uzak durulmasının sağlanması,
Akupunktur ile şimdiye kadar alışkanlık edindiğimiz hertürlü hazır mayalı ürünlerden uzak durulmasının sağlanması,
Akupunktur ile hazır sabah kahvaltısı gevreği adı altında satılan ve bağımlılık yapmış glikozlu ürün kategorisine soktuğumuz ürünlerden uzak durulmasının sağlanması,
Bunların yerine daha doğal hayvansal ürünlerden yapılan çorba ve sakatatların dozunda yenilebilmesi,
Ege bölgesinden doğal bir şekilde bulunabilirse, işlem görmemiş sızma zeytin yağının sofralarınızdan eksik edilmemesi, bunun yanında kalp sağlığınız yerindeyse doğal tereyağ bulunabiliyorsa tüketilebilmesi,
Salata yapımında kullandığınız limon, sirke gibi ürünlerin doğal olması şartı ile kullanılmasının sıklaştırılması,
Diyabet hastalığı tamamen gerileyene kadar, yukarıda sayılan bağımlıklarınızdan kurtulana kadar bir müddet süt gibi fazla laktoz içeren ürünlerden uzak durulması,
Her türlü hazır maya ile üretilen peynir ve sütlü ürünlerden uzak durulması, mümkünse doğal maya ile evde kendinizin üretilerek çok fazla olmamak şartıyla tüketilmesi,
Mümkünse doğal koşullarda doğal yaşam alanlarında ve ağaçlı ortamlarda yürüyüş egzersizlerinin akupunkturun verdiği enerji ile yapılması,
Uzman hekiminiz tarafından her hafta kontrollü bir şekilde şeker takibinin ve insülin dozlarının ayarlarının yapılması planlanmaktadır.
Akupunktur tedavisi ile bir müddet sonra doktorunuz ile birlikte şaşırtıcı sonuçlar almaya hazır olabilirsiniz.
Uzm. Dr. Hüseyin ÇİÇEK akupunktur diyabet tedavisi dahil tüm videolarını kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Akupunktur ile migren tedavisi uygulatan hastalarımızın kaliteli yaşamına ortak olun
Stresle Başa Çıkmanın Yolları
Akupunktur ile stresle başa çıkmak Dünyanın en konforlu anti depresyon yöntemidir. Kim istemez ki hayatını yukarıdaki fotoğraftaki gibi sakin ve huzurlu bir sahil kasabasında geçirmeyi? Trafik karmaşasından ve gündelik sorunlardan uzak, uykusuzluk ve yorgunluk gibi problemlerin olmadığı sağlıklı bir ortam elbette insanın ömrünü uzatır. Maalesef bu ortamı yılda bir ya da birkaç hafta anca bulabiliyoruz. Hayatımızın her an her saniye göbeğinde yer alan kaygılarımız, endişelerimiz giderek ciddi bir soruna dönüşmeye başladı. Gelin bu yazımızda stresle başa çıkmanın yollarını birlikte gözden geçirelim!
Stres nedir ve belirtileri nelerdir?
Stres, kişinin kendini olumsuz bir düşünce veya olaydan ötürü baskı altında hissetmesinden dolayı vermiş olduğu duygusal, davranışsal ve fiziksel reaksiyonların tamamını ifade etmek için kullanılır. Stresin yoğunluğuna ve bireyin yapısına göre stres belirtileri çok değişken olabilir. Ellerde titreme, terleme, yüzde kızarıklık, nefes darlığı, çarpıntı, hızlı soluk alıp verme, bayılma hisse, tansiyonda düşüş veya yükseliş gibi akut (ani) belirtilerden saçlarda zayıflama ve dökülme, hormon seviyelerinde azalma, süregelen uykusuzluk, gece sık uyanma, konsantre olamama, huzursuzluk gibi kronik sorunlar en sık görülen belirtiler arasında yer alır. Akupunktur ve diğer tedavilerimizi, stresle başa çıkmanın değerli ve yan etkisiz yöntemlerini kanalımızda izleyebilirsiniz.
Akupunktur ile zayıflama tedavimiz de akupunktur ve yardımcı yemek tarifleri sayfamızda sizlerle birçok tarif hazırlayacağız. Bazı yemek çeşitleri doğal olmak kaydı ile akupunktur tedavisi ile zayıflamada çok daha hızlı sonuçlar almamıza yardımcı olacaktır.
Akupunktur tedavisinde önerdiğimiz yemeklerden en önemlilerinden biride kabak çorbasıdır.
Kabak Çorbası
Print Recipe
Kabak çorbası son derece lezzetli ve mide dostu bir çorba. Sindirim sistemine yaptığı katkıdan dolayı gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.
Soğanı, kabağı, biber ve domatesi küçük küçük doğrayalım. Tüm bu malzemelerle oluşacak karışımın içine 1 litre yani 5 su bardağı suyumuzu ilave edelim. Tuzu ekleyelim. Sebzeler hafifçe yumuşayana kadar pişirelim. Dereotu ve maydonozu ekleyip tencerenin kapağını kapatalım. Yemeğimiz servise hazırdır.
Merhaba,
Türk mutfağının vazgeçilmezi olan ekmek, yemeklerimizin yanında olmazsa olmazımızdır. Bugün birlikte son derece lezzetli güzel bir diyet ekmek yapacağız.
Merhaba,
Türk mutfağının vazgeçilmezi olan ekmek, yemeklerimizin yanında olmazsa olmazımızdır. Bugün birlikte son derece lezzetli güzel bir diyet ekmek yapacağız.
Yumurtaları bir kaba koyun, yoğurt ve suyu ilave ederek çırpın. Ardından bu karışıma yulaf kepeği ekleyip karıştırın. Kıvamını aldıktan sonra kabartma tozu ekleyin ve karıştırın. Mevcut karışımı bir kek kalıbının veya dikdörtgen ekmek kalıbının içine boşaltın. Yapışmaması için yağlı kağıt kullanın. 180 derecelik önceden ısıtılmış fırında yarım saat kadar pişirin. Kürdanla pişip pişmediğini kontrol edin. Pişirme işlemi bitikten sonra ekmeği fırından çıkarıp serin bir ortamda 1 saat kadar kendi halinde soğumaya bırakın. Daha sonra dilimleyerek servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.
37932729 - oatmeal and apple cookies in wooden bowl with apples and oatmeal in the back, photographed with natural light (selective focus, focus on the front of the cookie in the middle)
Tüm malzemeleri karıştırın ve üzerine su ekleyin. Su ekleme işlemi bittikten sonra hamurun cıvık olmamasına özen gösterin. Eğer cıvık olduysa üzerine bir miktar yulaf kepeği ekleyerek toparlanmasını sağlayın. Tepsi üzerine yağlı kağıt serip hamuru ceviz büyüklüğünde veya istediğiniz bir şekilde yuvarlayarak tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında yaklaşık 20 dakika pişirin.
CevizCeviz içerdiği sağlıklı yağlar, vitamin ve minerallerle tam bir dost. Cevizin en büyük avantajı vücudumuzda üretilmeyen Omega-3 yağ asitlerini barındırması. İçerdiği melatonin, manganez ve bakır sayesinde kalp fonksiyonlarımız için çok faydalı bir besindir. A, C, E vitaminleri ve antioksidanlar cilt için gereklidir.Cevizin FaydalarıUzun süre tokluk hissi verir,
Kan dolaşımını arttırır,
İltihaba karşı vücudumuzu korur,
Cildi nemlendirir,
Diyabete karşı koruyucudur
CevizCeviz içerdiği sağlıklı yağlar, vitamin ve minerallerle tam bir dost. Cevizin en büyük avantajı vücudumuzda üretilmeyen Omega-3 yağ asitlerini barındırması. İçerdiği melatonin, manganez ve bakır sayesinde kalp fonksiyonlarımız için çok faydalı bir besindir. A, C, E vitaminleri ve antioksidanlar cilt için gereklidir.Cevizin FaydalarıUzun süre tokluk hissi verir,
Kan dolaşımını arttırır,
İltihaba karşı vücudumuzu korur,
Cildi nemlendirir,
Diyabete karşı koruyucudur
Ara öğünlerin vazgeçilmezidir. Dışarı çıktığınızda veya iş yoğunluğunda dolayı öğün atladığınızda yiyeceğiniz iki adet ceviz kan şekerinizi düzenleyerek daha sonradan yaşayabileceğiniz olası bir açlık krizini ve şuursuz atıştırmalarınızı engelleyecektir. Cevizi ölçülü tüketmekte ciddi fayda var zira 100 gram cevizde 600 kalori bulunmakta.
Greyfurt MucizesiGreyfurt sağlığımız için çok faydalı olan bir çok vitamin ve mineral içermektedir. Çok iyi biliyoruz ki meyvelerin faydaları ölçülü tüketildiği zaman saymakla bitmez. Bu güzel meyve narenciye gurubu içinde ayrı bir yere sahiptir. Özellikle lif yönünden çok zengindir. Protein açısından çok zengin iken kolesterol açısından ise son derece fakirdir. Folik asit miktarı yüksek olup aynı zamanda B vitamini (B1, B2, B6), A vitamini, C vitamini, E vitamini ve K vitamini içermektedir. Potasyum yönünden de oldukça zengindir.Mineral DeposuBol miktarda kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, selenyum ve çinko içeren greyfurt beta karoten ve likopen yönünden de oldukça zengindir. Tüm bu özellikleri sayesinde kilo vermeyi kolaylaştıran meyvelerin başında gelmektedir. Her şeyi olduğu gibi bu meyveyi de dengeli tüketmekte fayda var.
Greyfurt MucizesiGreyfurt sağlığımız için çok faydalı olan bir çok vitamin ve mineral içermektedir. Çok iyi biliyoruz ki meyvelerin faydaları ölçülü tüketildiği zaman saymakla bitmez. Bu güzel meyve narenciye gurubu içinde ayrı bir yere sahiptir. Özellikle lif yönünden çok zengindir. Protein açısından çok zengin iken kolesterol açısından ise son derece fakirdir. Folik asit miktarı yüksek olup aynı zamanda B vitamini (B1, B2, B6), A vitamini, C vitamini, E vitamini ve K vitamini içermektedir. Potasyum yönünden de oldukça zengindir.Mineral DeposuBol miktarda kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, selenyum ve çinko içeren greyfurt beta karoten ve likopen yönünden de oldukça zengindir. Tüm bu özellikleri sayesinde kilo vermeyi kolaylaştıran meyvelerin başında gelmektedir. Her şeyi olduğu gibi bu meyveyi de dengeli tüketmekte fayda var.
Merhaba,Bugün kalori değeri düşük ancak besin değeri bir o kadar yüksek bir yemekle birlikteyiz. Köri özellikle Asya mutfağında oldukça popüler bir baharat. İçerdiği zerdeçal, zencefil ve kimyon gibi baharatlarla diyet yemeklerini ne kadar lezzetlendirdiğini iyi biliyoruz. Akupunktur ile zayıflarken bir yandan da dengeli bir şekilde beslenip yeni yaşam tarzımızın temellerini oluşturacağız bu lezzetli tariflerle.
Merhaba,Bugün kalori değeri düşük ancak besin değeri bir o kadar yüksek bir yemekle birlikteyiz. Köri özellikle Asya mutfağında oldukça popüler bir baharat. İçerdiği zerdeçal, zencefil ve kimyon gibi baharatlarla diyet yemeklerini ne kadar lezzetlendirdiğini iyi biliyoruz. Akupunktur ile zayıflarken bir yandan da dengeli bir şekilde beslenip yeni yaşam tarzımızın temellerini oluşturacağız bu lezzetli tariflerle.
Tavuk bonfileyi küp küp doğrayın. Köri baharatını, tuzu, karabiberi bir kapta karıştırın ve daha önceden doğradığınız tavukları bu karışıma yedirin. Soslanmış tavukları çelik bir tencerede çok az zeytinyağı ile pişirmeye başlayın. Ara ara üzerine az miktarda su ekleyip pişene kadar bekleyin. 20 dakika gibi kısa bir süre içinde yemeğimiz hazır.
